mitski-lonesome love
.・✫・゜・。.
❝Yüksek topuklularımla kibirli bir şekilde yürüyorum
Ve sen selam diyorsun ve ben kaybediyorum.❞
Üç gün sonrasında hayatıma sanki hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor haldeydim. Üniversiteye gidip geliyor, evde kendimce bir şeylerle uğraşıyor, film izliyor, ders çalışıyordum. Hâlâ hastanede olan Mina'yı da ziyaret ediyordum tabii.
Niki ve Mina iyilerdi. Niki yurtdışına bir süre gitmeyecek gibi görünüyordu. Niki mutluydu.
Sunghoon'u ise görmemiştim, üç gündür. Onun hakkında hiçbir şey dememişti Niki. Normalde ben sormadan bir şey söylerdi. Belki de yurtdışına Niki'den önce gitmişti.
Gitarın telleriyle oynamaya devam ederken yalıtılmış duvarlarla kaplı müzik sınıfının kapısı açıldı. Müzik hocası sınıfa girdiğinde gülümsedim. Bugün hafta sonu olduğundan kursa bir tek ben gelmiş gibi görünüyordum şu anlık. Zaten kursumuz da çok az kişiydi. Dersler de hafta sonuna alınınca bir ben kalmıştım.
"Tek sen varsın ha?" dedi Bayan Son.Başımı salladım. "Tek hobimi de bırakmak istemiyorum ne olursa olsun."
"Örtülü cümlenden anladığım kadarıyla senin için önemli birisini veya bir şeyi bırakmış olmalısın."
"İlk aşkımdı." dedim. Gitarın tellerine baktım. "Ben ona gittim ama o çok geç başını kaldırıp beni gördü. Hep önündeydim. Defalarca baktı bana ama görmesi çok geç oldu. Tıpkı bu yıl ilkbaharın geç gelmesi gibi. Geç kalan bir ilkbahar gibi, kışın soğukluğunu ve acısını çekmeye devam eden yine benim." Durdum. Çok konuşmuştum. Konumuz bu değildi, olmamalıydı. Ama öyle biriktirmiştim ki ona söylemek isteyip de söyleyemediğim şeyleri, kalbimde kocaman bir buzdağı oluşmuştu. "Özür dilerim hocam, gereksiz konuştum."
"Hayır hayır. Sorun yok. Seni anlayabiliyorum." Kendi gitarını bir kenara bıraktı. Görünen o ki, bugün gitarımızı konuşturmak yerine kalbimizdeki kırıklıkları konuşacaktık.
Hayatımda birkaç kez psikolojik tedavi almıştım. Psikologlara gitmiştim. Ama şunu da öğrenmiştim: Sizin paranızı alıp sizi dinleyenler sizin acınızı hiçbir zaman dindiremez. Sadece bastırıp unutmanızı sağlayacak ilaçlar verebilirler.
Hep rastgele insanlar sizi daha iyi tedavi eder. Sizi tam anlamıyla tanımayanlar ve de sizin tam tanımadığınız. Size farklı bakış açılarından bakarlardı ve söyledikleriyle kendinize bakmanızı sağlarlardı. Hiçbir karşılık beklemeden sizi dinlerler ve kendileri de yaşadıklarını anlatırlar. Bayan Son'a bu yüzden ne kadar teşekkür etsem azdı.
Eve dönerken Mina'yı aradım. Biraz konuştuktan sonra eve gelmiştim. Mina iyileşiyordu, tehlikeli süreci atlatmıştı. Yarın bir sıkıntı olmazsa taburcu edileceğini ve eve geleceğini söylemişti. Bu da benim içimi kıpır kıpır yapmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
First Love Late Spring
Fiksi PenggemarSen bir kelime söylesen, Üzerinde durduğum bu pervazdan atlarım bebeğim. Bana "yapma" de ki yatağa geri döneyim. "Ben ona gittim ama o çok geç başını kaldırıp beni gördü. Hep önündeydim. Defalarca baktı bana ama görmesi çok geç oldu. Tıpkı bu yıl...