Doğup büyüdüğümüz yerden çok uzaktık. Ya, buraları biliyorduk, ya da bu çevreyi.. Tek bildiğimiz,
Birbirimizden başka kimsenin olmadığıydı. Ben Hayal Acır 18 yaşında, Lise öğrencisi, 2 yakın arkadaşından başka kimsesi olmayan, hayatını hukuğa ve yazarlığa adamış bir kız.
En yakın arkadaşım, yani kardeşim olan Elçin Ay.
Onunda benden başka kimsesi yok. O da kendini müziğe adamış piyano çalan bir kız. Gelelim aramızdaki en sessizine.
Devrim Çağlayan.
Sadist bir kız. Çok sessiz. Sessizliği bi ölüm gibi. Onla muhattap olmanız mümkün değil. Fakat aynı evde yaşadığımız için bizle muhattap olmak zorunda. Burası İzmir.
İstanbul'dan çok farklı olan şehir. Elçin, Gizli işlere bulaşmayı sever. Yasak işlere.. Ama özünde iyi kızdır.
Ben ise, kitap yazarım. Yazdığım kitapları, köşelerde satarım.
Öyle böyle para kazanırız.
Devrim ise,
Sessiz olmasına rağmen, geceleri barda şarkı söyler ve kimseye muhattap olmadan eve gider.
Ama artık işler değişti. Burası İstanbul değil. Burası İzmir. Eninde sonunda birileriyle konuşacak onlarla yakınlaşacak hatta aşık olacak.. Hepimizin ortak özelliği şudur; birbirimiz için yaşarız. Devrim'in arabasıyla okula gideriz. Benim zekamla sınavları geçer Elçin'in yeteneği ile okulu temsil ederiz. Yani ederdik. Şimdi yeni bir okuldayız. Yeni öğretmenler yeni sınavlar... Okulun gündeminde 1 hafta kalacağımıza eminim. 1 haftadan sonra bize bulaşmamaları gerektiğini öğrenecekler. Hele de ruhsuz bizlere...
Bugün okulun ilk günü hepimizin yapacağı şey insanlara değişik bir izlenim bırakmaktır. Bizimle uğraşmayın izlenimi.
"Elçin hadii." herkes hazırdı Elçin dışında. Süslendiğini sanmayın. Notalarını çantasına dolduruyordu.
"Geldimm." yine her zamanki gibi ben sürücü Elçin yan Devrim ise arka koltuğa geçti. 10 dakikalık bir yolculuğun ardından bir okulun önünde durduk. Herkesin gözleri bize çevrilmişti. Bir dakika onlar kim?
Egosunu tatmin etmeye çalışan 5 kişi. Havanızı yesinler. Karşılıklı banklara oturmuş yüksek bir şekilde kahkaha atıyorlardı. Biz içeri girince gülüşmeleri kesip bize baktılar. Ve onlarda sınıfa doğru ilerlediler.
Devrim böyle şeylerden nefret ederdi. Bunu anlamak için en yakın arkadaşı olmanız gerekmiyor. Gözlerine bakarsanız anlarsınız. Çantamdan kulaklığı Devrim'e uzattım. Şarkı söyleyince çok rahatlıyordu. Birdy-I'll never forget you şarkısını açtım. Kulakları takıp kocaman bir mutluluğa ulaştı. Biz merdivenlere doğru ilerlerken arkadan biri seslendi.
"Esrarengiz yeniler ha? Sevdim." cık cık cık. Yanlış kişi oğlum. Devrim ve Elçin yürümeye devam ederken ben birden durdum. Doğal olarak ben durunca onlar da durdu. Bunu söyleyen çocuğun yanına gittim ve "Biz esrarengiz yeniler olabiliriz. Fakat sende benden dayak yiyen ilk kişi olacaksın." dedim. Göz kırparak arkamdan gelen 'Oooo' seslerine kulak asmadım ve sınıfa doğru ilerledim...
Elçin'den;
Böyle tiplere gıcık olurdum.
Elimde olsa gebertirdim, ama insanlık yine bende kalıyor.
Sınıfın yolunu tuttuğumuzda koridordakiler bizi süzüyordu.
'Ne var aq?' Bakışı yapıyordum millete... Sınıfa vardığımızda arkada oturanları gördükten sonra olduğum yerde kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHSUZLAR
Ficțiune adolescențiSadistliğe müziğe ve iyiliğe kendini adamış 3 kız ve onların hayatını değiştirecek olan 3 erkek. Bu hikayede değişecek olan kızlar değil erkekler. Sevdiği kızlar için canını verebilecek erkekler...