Perdenin Ardındakiler ~ Hatıralarım
7 temmuz 2000
"Saye..." "Saye hadi kalk artık." Annemin uzun seslenişi sonucunda sıcacık yatağımdan kalktım. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Odama geçip pijamalarımı çıkarıp katladıktan sonra yeni ütülenmiş okul üniformamı giydim ve mutfağa annemin yanına gittim. Annem her sabah olduğu gibi bir taraftan benim için kahvaltı hazırlıyor bir taraftan da babamın sabah kahvesini yapıyordu. "Tülay, nerede kaldı kahvem?! Birazdan çıkmam gerekiyor!" Babamın bağırması üzerine, "Hemen geliyorum Volkancığım!" diye seslendi annem. "Hadi hızlı ol!" diye gürledi babam. Zaten sürekli bağırırdı anneme.Babam Volkan Güneş, 37 yaşında bir iş adamı. Öfke problemleri ve olduğundan ötürü çok çabuk sinirlenir. Bu yüzden annem ile huyuna giymeye özen gösteririz.
Annem Tülay Güneş, 37 yaşında bir ev hanımı. Fazla naif bir kişiliğe sahip olan annem pamuk gibi bir kalbe sahiptir, onu mutlu etmek çok kolaydır küçücük bir tebessüm ile bile mutlu olabilen bir kadındır.
Ve ben, Saye Güneş... şu an 15 yaşında bir lise öğrencisiyim. Ablam, abim veya bir kardeşim yok yani Güneş ailesinin tek göz bebeğyim.
Annem, babamın kahvesini götürdüğü esnada ben de kahvaltımı yapıyordum. Kahvaltımı bitirdikten sonra banyoya gidip dişlerimi fırçaladım. Çantamı son kez kontrol ettikten sonra kapının önünde babamı beklemeye başladım. Babam kahvesini bitirince bilgisayar çantası ve elindeki birkaç dosya ile yanıma geldi. Babamın ardından gelen annemin yanağından öpüp onunla vedalaştıktan sonra Babamla birlikte okul yoluna koyulduk. Okulum ve babamın iş yeri evimize çok yakındı bu yüzden babam ile yürüyerek gidip gelirdik okula. Okulun önüne geldikten sonra babam ile vedalaşıp okul binasından içeriye girdim. Merdivenden çıkarken gördüğüm birkaç hocaya günaydın dedim ve sınıfıma girdim. Sınıfımız çok kalabalık değildi, sadece 18 kişiydik. En arkada cam kenarının yanındaki sırama oturup sıra arkadaşım Büge ile konuşmaya başladım. İlk dersimiz biyolojiydi. Aradan bir 10 dakika geçtikten sonra biyoloji hocamız olan Gaye Hoca içeriye girdi ve "Günaydın çocuklar." dedi. Hep bir ağızdan "Sağol!" diye karşılık verdik ve günün ilk dersi başladı.
•••
Son dersteydik. Dersimiz boştu. Bir köşede erkekler toplanmış maç konuşuyor, diğer tarafta kızlar toplanmış dedikodu yapıyorlardı. Bense fazla yorgun hissettiğim için elimdeki kitabı bir kenara bırakıp uyumaya çalıştım.
•••Aradan birkaç dakika geçtikten sonra Büge'nin, "Saye kalk ders bitti." cümlesi ile uyandım ve çantamı topladım. Arkadaşlarımla vedalaşıp sınıftan çıktım ve okul binasının çıkışına yöneldim. Babamın beni kapının önünde beklediğini görüp hemen yanına gittim. Okulumuzun güvenliği Veysel abiye iyi akşamlar diledikten sonra eve doğru yola çıktık. Yol boyunca babamla hiç konuşmadık. Eve geldiğimizde hemen üstümü değiştirdim ve annemin sofrayı kurmasına yardım ettim. Akşam yemeğini yedikten sonra annem mutfağı toparlarken ben de bu gün verilen biyoloji ve fizik ödevlerimi bitirdim. Ödevlerimi tamamladıktan sonra televizyon izlemek için salona geçtim. Annem her zamanki gibi pencere yanındaki koltuğuna oturmuş bir yandan örgü örüyor bir yandan televizyon izliyordu. Uykum gelene kadar annemle oturup televizyon izledim. Biz televizyon izlerken babam her zamanki gibi çalışma odasında proje çiziyordu.
U