12

1.1K 61 17
                                    

Bakışlarımı yere çevirirken tuttuğu parmaklarımı hafifçe sıkmış ve
"Yemekten sonraya kadar vaktin var." Demişti.

Yemeği bu sebeple ağır ağır yiyordum. O, önceden yemeğini bitirmiş ve dik dik beni izlemeye başlamıştı. Ağzımdan çıkacak tek kelimeyi bekliyordu adeta.

Son lokmamı da ağzıma götürdüğümde heyecanla parlamıştı gözleri. Duruşunu düzeltmiş ve gözlerini açıp beni dinlemek için hazırlanmıştı.

Çatalımı tabağın kenarına yavaşça bıraktıktan sonra dirseklerimi masaya koymuş, sırtımı dikleştirmiştim.

Doğrusu yemek boyunca asla düşünmemiştim. Bir ilişkiye hazır olup olmadığım hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Fakat bunun yanı sıra ona karşı boş değildim ve bana teklif sunan da oydu.

"Sanzu-" lafımı bölerek beni düzeltmişti; "Haruchiyo. Adımla hitap et."

"Pekâlâ. Haruchiyo, aslında bir ilişkiye hazır olup olmadığımı bilmiyorum." Demiş ve bakışlarımı kaçırmıştım. "Fakat, sana karşı hislerim de yok değil. Eğer uygunsa, bir süre işi ciddiye bindirmeden denemeye ne dersin?"

Bunu söylememle mutluluğu yüzüne yansımıştı. Gözleri parıldamış, bakışları yumuşamıştı. Ellerini çekinerek benim ellerime uzatmıştı ve parmaklarımı nazikçe okşamıştı.

Gülümsemesine tebessümle karşılık veriyordum ama utançtan yüzüne bile bakamıyordum.

Yemeğimizi bitirdikten sonra parayı ödemiş, restorandan ayrılmıştık. Bana arabaya gidene kadar sahil yürüyüşü yapmak isteyip istemediğimi sormuştu. Ona olumlu yanıt vermemle kendimi sahilde bulmam bir olmuştu açıkçası.

Ben denizin sesini olduğum yerde durmuş dinlerken o da kamerasını çıkarıp video çekmeye başlamıştı. Yanına gidip ne çektiğini görmek istediğimde merceği bana çevirmesiyle ona kızsam da gülüşmüştük.

Elindeki kamerayı işaret ederek başımı yana yatırmıştım. "Bana da çekim yapmayı öğretsene."

"Tabii." Bileğimden kavrayarak yanına doğru çekmişti. Kameradaki tuşlardan başlayıp, güzel kareler yakalamanın sırlarına kadar tek tek anlatmıştı.

Akşam olmaya başladığında çekim yapmayı öğretmeyi yeni bitirmişti. Denizin önünde onun fotoğraflarını çekerek deneme yaptırmıştı bana. Birkaç tanesini beğenmiş ve diğerlerini, beğenmediklerini, silmişti.

Kendimizi sahilin kumlarına bırakıp, yavaş yavaş karanlığın içerisinden görünmeye başlayan parlak yıldızları izlemek için dikmiştik gözlerimizi gökyüzüne.

Yıldızları ne zaman izlesem hep duygulanırdım. Bana babamı ve karmaşık duyguları hatırlatıyorlardı her seferinde.

"Eskiden babamla da böyle izlerdik yıldızları." Demiştim gözlerim dolarken. Bunu söylememle başını bana çevirmiş öylece bakmıştı sadece.

"Yarın üniversitenin ilk günü ve benim okula başladığımı bile göremedi. Onun sayesinde kazandığım o okula gittiğimi görmek ve başarılarımı duymak için can atıyordu oysaki..." Gözyaşlarımın süzülmesine izin vermiştim. "Bana her zaman, 'Hedefin yıldızlar olsun, düşersen bulutların üzerine düşersin.' derdi. Bu yüzden yıldızlar ve bulutlar benim için bazı anlamlar taşıyor. Onu şimdiden çok özledim..." Diyerek eklemiştim.

Bileklerimle gözlerimi siliyor, hıçkırarak, fakat sessizce, ağlıyordum. Elini bana uzatıp yanağımdan akan bir damla yaşı silmişti. "Gurur duyabileceği bir çocuğa sahip olduğunu bilerek yumdu gözlerini. Bu yüzden ağlamayı bırak ve hem kendinle hem de babanla gurur duy." demişti güçlü bir sesle.

Lafının hemen ardından ayağa kalkıp üstünü çırpmış ve elini bana uzatmıştı. Gözyaşlarımı bileklerimle silmiş ve başımı olumlu anlamda sallarken elini tuttuğumda kalkmama yardım etmişti. Üzerimi silkeledikten sonra el ele tutuşmaya devam ederken arabaya doğru ilerlemeye başlamıştık.

Sahilin sonuna doğru geldiğimizde bir arkadaş grubu bizi fark edip yolumuzu kesmişti. Sanzu fenomen olduğu için bunlara alışıktı muhtemelen. Birkaç selfie çektirip yanımızdan kaybolduklarında koluna girmiştim. "Hayranların her yerde huh?"

"Öyleler." Diye karşılık vermişti hafif tebessüm ederek.

Arabaya binmiş ve tekrar eve doğru ilerlemeye başlamıştık. Sadece birkaç saat önce yalnızca arkadaşım olarak yanımda bulunduğunu düşündüğüm kişi şimdi arkadaştan öte biri olarak yan koltukta oturuyordu.

Sevgi, aşk, nefret, üzüntü, kin, hırs... Hepsini aynı anda yaşadığım bir hafta böylece sona ermişti. Sonunda yeni hayatımda atacağım ilk adımlardan birine ulaşmak için yalnızca saatler kalmıştı. Üniversite...

...


________________________
Üşengeçlikten dolayı 2-3 gün yazamadım... Şimdilik için böyle bir bölüm lazımdı sanırım. Bu arada kontrolleri detaylıca yapmıyorum gözden kaçan yazım hataları olabiliyor şimdiden anlayışınız için teşekkür ederim.💗

 Artist  ||Sanzu X Fem Reader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin