Arrow and Swords 1 Ankanın kanatlanışı

Eric

Eric görevin ne kadar ciddi olduğunu daha içine sindiremiyordu ama ne kadar isteklide olsa Lord Sandrocku ölürmesi gerektiğini duyunca kalbinden bir sesin 'Bunu yapmamalısın' dedi . Ama bunu Arthur ve diğerlerine yapamazdı.

Dört kafadar ıssız çölün ortasında bulunan Oxfana doğru ilerliyorlardı en son Sandrocku orada görmüşler baya da iyi korunuyormuş Eric bunun diğer görevler gibi kolay olabilicek diye düşündü ama zorlayan tek şey Sandrock'un ona küçükken bir nevi babalık,eğitmen ve bir dost gibiydiler onunla Eric daha çok küçükken tanışmışlardı sekiz yaşında eski bir kasabada bir lord'un evine girmişti dün gibi hatırlıyordu çöp ve pislik gibi kokan o kasabada bir tek o ev gözüne saray edasıyla görünüyordu. Evin arkasından eski depo camının yarısı açıktı ve o zamanların onların abisi olan Alex ona bu camdan bir tek sen geçebilirsin demişti camı koruyan demir parmaklıklar açılmıştı ama diğer çete üyelerinin geçebileceği genişlikte değildi aralarında Eric en küçükleriydi ve neredeyse bu şey çalınamaz denen her şeyi çalmıştı

Eric camdan içeri girip depoya inmişti içerisi bir kaç mumla aydınlanıyordu içeriden bir ses

''Burada biri mi var ?'' dedi Eric loş ışıkta onu ne gizliyebilicekse onun arkasına geçmeye çalıştı bir örtü ile örtülmüş bir şeyin içerisine girdi ve bekledi hemen arkasından bir adam geldi elinde bir mum ve değişik bir deri pantolon giymiş ancak dizlerinin aşağısı kapatmıyordu burnu bayağı uzundu saçları kahverengi ve üstünde bir şey olmayan adam onu saklandığı yerden buldu ve çıkardı ama Eric çıkmamak için kendini zorladı ama o zaman küçücük bir çocuktu örtüye sıkı sıkı sarıldı ama onu çekti ve örtü ile beraber yere indirdi

''Ne işin var çocuğum burada burası çok tehlikeli'' dedi ''Bir yerini kesebilirdin çabuk buradan çık!'' Adam onu tek kolundan tutup içeri doğru çekti Eric gözlerine inanamadı eski depo diğer mumların ışıltısıyla dahada aydınlandı ve adamın orada tek olmadığını koca evin altında dövüş dersleri veriyor gibiydi ama Ericin çıkardığı sesleri duymuş olmalılar ki ses çıkarmadan ellerinin arasında kılıçla duran tam on kişi ona bakıyordu Eric adama ''Siz burada ne yapıyorsunuz'' Adam ''Ben bir dans hocasıyım evlat burda dans dersleri veriyorum'' Eric hemen ''Banada bu dansı öğretmelisin bu adamlardan hızlı öğrenebileceğime eminim küçüğüm ve hızlıyım her şeyi hemen kavrarım lütfen beni dışarı atmayın Sör'' Adam durup Ericin gözlerine yaklaştı '' Bir kere ben bir sör değil bir Lordum ve Koakson ailesi için burada ders veriyorum ve sen buna layık olabiliceğini mi düşünüyorsun ?'' Eric ''Eğer beni dışarı atarsan dışarıda ölürüm Lordum en azından hayatımda bu yaşa kadar bir şey yapamadım ailem yoktu sokaklarda yaşadım'' Adam onu merdivenlerden yukarı sürüklerken kapıyı açtı ve karşılarına ondan daha kıdemli olduğu belli olan bir bey çıktı adam o kadar kaslıydıki Erici tek kolundan tutsa paramparça ederdi.

İri yarı adam ''Burada ne oluyor bu da kim ?'' Diğer adam '' Bu bir sokak çocuğu ve dans derslerimi bölüyor onu öldürmediğim için şanslı ve buraya bir şey çalmaya gelmiş olması olanak al senin olsun Sandrock onu ne yaparsan yap''Çocuğu adamın üstüne attı. Eric ona baktı adam ona baktı adam nazik bir ses tonuyla '' İsmin ne çocuğum kaç yaşındasın? '' Eric derin bir nefes alıp ''Benim ismim Eric ve sekiz yaşındayım ban bir şey yapmayın ama beni dışarıda atmayın eğer benim onlara bir şey götürmediğimi görürlerse beni öldürüler ve ben bir şey yapamam ama en azından o adamın derslerine girip bana kılıç nasıl kullanılıcağını öğretmesini isterim ki kendimi koruyabileyim.''

Adam koskoca mavi gözlerini çocuğa dikmişti saçları çok kısa ve siyahtı ten rengi bir siyahi adamı andırıyordu ama o kadar kara tenli değildi.''Sende bir şey gördüm Eric sende potansiyel var'' Adam arkasını döndü ve koskocaman odada ilerlemeye başladı ''Seni ben eğiticem ama sende derslerimiz bittiğinde benim emrim altında durucak ne olursa olsun ben seni azat etmeden kendi başına iş yapmayacaksın azat edip beni bir yerde görürsen beni öldürmelisin çünkü eğer yapmazsan ben seni öldürürüm anlaştık mı ?'' Eric başını sallayıp evet işatereti yaptı ve o anda Arthur'un sesi hayal dünyasını yıktı