Rainbow Land’e hoş geldiniz!!
☆(ノ◕ヮ◕)ノ*Kemerlerinizi takmayın, okurken periye dönüşüyorsunuz ya da havyanı üstünde uçan bir elfe .・。.・゜✭・
Buu herkesin seveceği bir hikaye 🥺🤟🏻💖
Güzel okumalar 🥺✨🌈🖌🎨
Küçük sepetini koluna takıp minik evinden çıktı Kar Perisi Lixie. Yanındaki minik eve birkaç kanat çırpışta ulaştı. Bu küçüklüklerinden beri en yakın arkadaşı olan Çiçek Perisi Hannie’nin minik eviydi.
İkisinin evi de o kadar güzel, sevimli ve minikti ki aynı kendileri gibi. Lixie’nin evi buz mavisi rengiydi ve üstünde beyaz kar taneleri desenleri vardı. İkisi birlikte süslemiştiler evlerinin dışını. Küçük beyaz bir çatı.. Hannie’nin evi de açık yeşil renkte, üstünde rengarenk çiçek desenleri ve küçük çatısı da daha koyu bir yeşildi.
Periler her şeylerini kendileri yapardılar. Minik evlerinin dışını güzelce boyamışlardı. Merdivene bile gerek yoktu çünkü onların kanatları vardı! Lixie’nin buz şeffafı kanatlarında yer yer kar vardı sanki.. Hannie’nin şeffaf yeşil kanatlarında renkli çiçek yaprakları..
İkisi de o kadar hoştu ki..
Lixie’nin tenine kar taneleri düşmüştü sanki. Buz mavisinden koyu saçlarında parıltılı tutamlar vardı. Mavinin en güzel tonu gözleri, beyaz kirpikleri.. Bir peri olmasına rağmen diğer perilerden daha da minikti, çok tatlıydı. Küçücük burnu ve dudakları.. Gözlerinin içine bakarsanız kar küresine baktığınızı sanarsınız. Üzgünken akan yaşları soğuk kar taneleri gibiyken mutluluğunda gözlerinde hafifçe uçuşan kar taneleri.. ne de güzel...
Hannie’nin çiçek kokulu teni güneşte rengarenk parlıyordu. Siyah saçlarında rengarenk tutamlar vardı ince ince. Yeşil gözlerinde minik çiçek yaprakları uçuşuyor, her duyguda gözlerinin rengi değişiyordu. Lixie’den daha az minikti ama tabii ki de o da o kadar tatlıydı ki..
Bu iki minik peri birlikte ormana gidiyordu şimdi. Hannie ormandan rengarenk, mis kokulu çiçekler topluyor; iksirler yapıyordu. Onun özel gücü parmak uçlarından çıkan rengarenk, iyileştirici parıltılarıydı. İksirleri için tek ve en önemli şey aslında parmak uçlarındaki sihirli parıltılardı ve o bir Çiçek Perisi’ydi! Mis kokulu çiçekler her yerini sarmalıydı çünkü gücü için onlara ihtiyacı vardı.
Lixie ile bugün ormana gitmeyi planlamışlardı önceki gün. Şimdi kollarında minik sepetleriyle küçük adımlar atıyor. Arada hafifçe uçuyor, kendi etraflarında neşeyle dönüyorlardı. İkisi de yaşadıkları doğayı çok seviyordu. Şimdi gittikleri rengarenk ormana da varmıştılar. Burada ev yapılmazdı. Tehlikeli bir ormandı ama sadece birazcık. Ormanın ilerisi karanlıktı. Gökkuşağı Diyarı’ndaki herkes orada kötü elflerin yaşadığını bilirdi.
Lixie kanatlarını çırpıp havalandığında kar taneleri yavaşça yere süzülüyordu kanatlarından. Fazla sıcakta durmamalıydı çünkü o bir Kar Perisi’ydi! Sıcaktan güçsüz düşebilir hatta bayılmaktan daha kötü şeyler olabilirdi! Bu gerçekten tehlikeliydi. İstediği her şeyi buza çevirme özelliği de vardı ve buzu eriterek eski hâline getirmenin de ama mm.. o bunda henüz pek iyi değildi. Geçen gün alıştırma yaparken Hannie ona İnnie’yi dondurmasını söylemişti ve sonra olanlar..
Buzu eritemediği için kanat çırpışlarıyla uzun saatler sonucu İnnie’yi buzdan kurtarmışlardı. Neyse ki özel gücü dışında eritebileceği şekilde dondurmuştu. Aksi hâlde ne olurdu, kim bilir!? İnnie Hannie hyung’una kızgındı ve Hannie onun için ormandan çilek de toplayacaktı. Onu affederdi, değil mi?