Büyü +18

Özel Bölüm

Dokunuşlar ikisini de deli gibi kasıp kavururken bu can yanmaları bir yandan da hoşlarına gidiyordu. İhanetin güzel tadı damaklarına geldikçe daha da fazlasını ister olmuşlardı.

Bunun hata olduğunu ikisi de çok iyi biliyorlardı ama Robert'ın geçerli bir sebebi vardı, ona göre geçerli..

Onları seyreden saplantılı aşığını vazgeçirmek içindi. Yersen..

Onu çılgıncasına arzulayan tarafının uyguladığı baskıyı saymazsak bu gayet masum bir öpücüktü. Yani arzulamasaydı öyle olacaktı.

Dudakları bir saniyelik ayrılmasıyla adam aniden geriye çekilip kızdan uzaklaştı.

"Ben.. ben çok özür dilerim Buse. Bak biliyorum şu an sapık gibi görünüyorum sana ama cidden seni arzuladığım falan yok tamam mı?"

Buse işaret parmağını adamın ağzına bastırıp susturdu.

"Robert, Robert tamam kızmadım. Sakin ol."

Robert sakinleştiğinde naif sesiyle konuştu.

"Cama bak."

Buse ilkte anlamayıp adama bakmaya devam etti. Yüzünü anlamaya çalışır gibi buruşturarak adama yaklaştı.

"Cama bak."

Kadın kafasını çevirip cama doğru baktığında onları ağlayarak seyreden kadını fark etti.

Korkuyla Robert'a dönüp konuştu.

"Robert o izlediği için mi öptün beni?"

Robert ne diyeceğini bilemeden kıvranmaya başladı.

"Tek sebebi o değil."

"Diğer sebebi ne Robert!"

"Ya biliyorsun işte kızım. Söyletme bana."

"Bilmiyorum söyle."

"Biraz düşün belki bulursun!"

Sinirlenip yanından giden adamın arkasından gitti. Camın yanındaki kıza aldırış etmeden geçip bebeğin uyuduğu odaya girdiler.

Buse sinirli adamı kolundan tutup kendine çevirdi.

"Niye sinir yapıyorsun şimdi?"

"Buse bırak ya!"

Adam kolunu kadının parmakları arasından kurtarıp bedenini usulca uyuyan bebeğin yanına bıraktı.

Burnunu boynuna gömüp derince kokladı. Onun kokusunda huzur buluyordu. Sevdiği kadın aşkını umursamadığında istemsizce sinirlenmişti.

O onun sevgisinden yanıp kül olurken Buse'nin bunu bilmiyor gibi davranması gerçekten canını yakmıştı.

Buse de yatağa oturup bir süre ikisini izledi.

Robert bebeğin yanında uyuyakaldığında Buse ikisinin fotoğraflarını çekip Dylan'a attı.

Altına ise şu notu düştü.

'Aşkım şunlara bak amca-yeğen nasıl uyuyorlar."

Dylan o sırada bomba imha etmekteydi. Telefonuna gelen mesajın sesini duymuş o yöne bakmıştı.

Ama işi bitmemişti. Bu yüzden cevap veremeyeceğini düşündü. O sırada Tony telefonu eline alıp açtı.

Mesajı gördüğünde gülerek baktı. Dylan merakla baktı adama.

"Kimmiş babacığım?"

"Sence?"

"Buse değildir, küs o bana. Annem mi?"