3 | Göz, Beni Öldürecekti

9.9K 1.2K 1K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Ay bu ficin benim için yeri çok farklı. Tüm ficlerim bir yana DEVIL'S EYE bir yana, o derece diyorum. Umarım en az benim severek yazdığım kadar siz de severek okursunuz <3

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar diliyorum! Xx

**

Giden müşterisinin ardından dakikalar geçince geri gelmeyeceğini  anlayıp iç geçirerek fularlarını çantasına geri bıraktı.

O sırada köşedeki sigara paketlerine kaydı bakışları.

Boynunda bir baskı hissediyordu, büyük bir ağırlık... Otomatik kapıya vuran o görüntü ve yaşadıkları zihnini ele geçirmişti.

Bir şeyler seziyordu ve sezdiği bu durum kötülüğün habercisiydi. Kötülük çok yakınındaydı. Gözün sahibi olan şeytan ona yaklaşacak gücü bulmaya başlamıştı. Artık boynundaki şeytani göz, asıl sahibini mıknatıs gibi kendine çekiyor, çağırıyordu.

Uzanıp reyondan bir sigara paketi kaptığı gibi ambalajını açıp açmamak arasında kaldı. Kasanın oradaki küçük masanın üstündeki çakmağa gözü takıldı sonra.

Bugün gördüğü o görüntülerin felaketin başlangıcı olduğundan habersizdi, fakat onun için bir sinyal olduğunu hissetmişti. Kaçınılmaz sonun çaresiz bekleyişi, adım adım sona yaklaştığının uyarısı. Kötü bir uyarı...

Sigara paketlerinin bulunduğu o vitrinin cam kapısını kapatıp oradan kendi aksine bakarken parmakları boynundaki fularına uzandı.

Fularını çözüp boynunu açtığında, camı ışığıyla yakıp yıkacakmış gibi yoğun bir şekilde parlayan şeytanın gözüyle karşı karşıya kaldı.

Okulda onu zorbalayanlardan birinin anahtarla boynuna saldırdığı evrede parmaklarının kırıldığını anımsayınca midesi düğüm düğüm oldu. Son zamanlarda yaşamaya başladığı olaylar silsilesi görünmez bir zincir gibi boğazına dolanıyordu.

Göz, tehlike çanlarını ziyadesiyle çalıyordu ve Jungkook gerçek anlamda tehlikenin ana noktasında sıkışıp kaldığını hissedebiliyordu. Bu göz gittikçe durdurulamaz bir hale gelecekti ve bu asıl sonun başlangıcıydı.

Şeytani gözün son zamanlarda yapmaya başladıkları felaketlerin devamının geleceğini içten içe hissediyordu. Onu nasıl durdurabileceğini bilmiyordu. Ama sonucunda insanlar da kendisi de zarar görecekti ve bunun farkındaydı.

Aklından geçeni uygulayabilmek için cesareti yoktu, çünkü sonucunda tıpkı o çocuk gibi parmakları kırılabileceği ya da zarar görebileceği ihtimali onu ürkütüyordu.

Lakin, bugün görmeye başladığı o görüntülerin halüsinasyondan ibaret olmadığını kendisi de iyi biliyordu. Böyle bir durumu, daha önceden hiç yaşamadığı için bu onu epeyce ürkütmüştü.

Her an, arkasında beliren o gölgeyi ve boynundaki gözün tıpatıp aynısını taşıyan o beden ile yeniden karşı karşıya kalabileceği hissiyati onu köşeye sıkıştırıyordu.

Boynundaki tek gözün aynısını bir başkasının bedeninde görmesinin sebebinin canavar gözün sağladığını düşünüyordu, hatta buna emindi. Bu şeytani gözün her geçen saniye çok daha kötü şeylere yol açabileceğini düşündükçe işin içinden çıkamayacak hale geliyordu.

Sigara paketlerinin bulunduğu o vitrinin camına bakarken, açık gözün yavaşça kapandığını fark etti. Kirpikleri titreşerek yavaşça kapanmıştı. Göz kapağı lazer gibi parlayan o şeytani gözü kamufle edecek şekilde örtmüştü, bir perde gibi üstüne çekilmişti.

DEVIL'S EYE • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin