𝙢𝙚𝙧𝙝𝙖𝙗𝙖<𝟯
𝙪𝙢𝙖𝙧ı𝙢 𝙮𝙖𝙯𝙙ı𝙜̆ı𝙢 𝙗𝙪 𝙝𝙞𝙠𝙖𝙮𝙚𝙮𝙞 𝙗𝙚𝙜̆𝙚𝙣𝙞𝙧𝙨𝙞𝙣𝙞𝙯.
𝙞𝙮𝙞 𝙤𝙠𝙪𝙢𝙖𝙡𝙖𝙧 𝙙𝙞𝙡𝙚𝙧𝙞𝙢<𝟯
𝙔𝙖𝙯ı𝙢 𝙝𝙖𝙩𝙖𝙡𝙖𝙧ı𝙢 𝙤𝙡𝙖𝙗𝙞𝙡𝙞𝙧 𝙪̈𝙯𝙜𝙪̈𝙣𝙪̈𝙢
---
1.bölüm:𝙆𝙖𝙮ı𝙥 𝙋𝙧𝙚𝙣𝙨.
Merhaba ben Via yani Olivia Ailem ülkenin en soylu ve zengin ailelerinden birinden geliyorum babam kralın yakın bir dostu ve ordunun komutanlığını yapıyor annem ise saray hanımı, abim.. abim mükemmel bir şövalye çok başarılı,bir çok hayranı var savaştan savaşa katıldı ve hiçbir savaşı kaybetmedi.Ben.. ben sadece Sarayın kütüphanesinde görevliyim tek yaptığım kitapları yerleştirmek ve anneme işlerinde yardımcı olmak.ve bir de usta olmasam da iyi bir şifacıyım annemde bir şifacı olduğu için bana çoğu şeyi öğretti.Onun sayesinde bir çok şey biliyordum.
Aslında..benim bir sırrım var,Lauren krallığı büyüye yasak bir kralıktır bunun nedeni yüzyıllar önce büyücüler ve cadılar ile olan büyük bir savaş o savaşta atalarımızın çoğu büyücüler tarafından öldürüldü bu yüzden içinde büyü gücü olan kişiler yakalanıp yakılırdı hala da öyle,ve benim içimdede büyü gücü var kontrol edemediğim bir güç bu.. bu gücü 7 yaşındayken fark ettim, bazen ellerimden ışıklar çıktığı için artık eldivenlerimi hiç çıkaramıyorum eğer biri içimdeki gücü fark ederse bu hem benim hem de mükemmel ailemin sonu olabilir.
Bunu düşünmek beni endişelendiriyor.. içimdeki bu güç yüzünden kendimden nefret ediyorum bazen korkuyorum ya birine istemeden zarar verirsem? Bu yüzden bazen ölmek istiyorum yaşım büyüdükçe içimdeki güç artıyor..ve bu düşünceler kafamdan hiç çıkmıyor.
Yine her zaman olduğu gibi kütüphanede kitapları yerleştiriyordum boyum kısa olduğu için üst raflara yerleştirmek zordu bu yüzden merdiven yardımıyla üst raflara ulaşabiliyordum.Kitaplardan birini aldım merdivene çıkmaya başladım o sırada kütüphane kapısının çarptığını duydum burası sarayın en büyük kütüphanesi olduğu için sesim çok iyi duyulmazdı o yüzden bağırarak "Bugün kapalıyız!" dedim.Ve elimdeki kitabı yavaşça yerleştirdim o sırada ayağımın takıldığını fark ettim ve bir anda kaydım minik bir çığlık koparırken bir anda havalandığımı hissetim başımı çevirdiğimde gördüğüm yüz Prens Jarwis'in yüzüydü "İyimisin?" diye sordu ve beni yere indirdi.
Hemen başımı yere eğdim "özür dilerim" dedim "dilemene gerek yok bazen böyle kazalar olabilir ama daha dikkatli olman gerek" dedi benimle beraber yere düşmüş kitabı gördüm eğilerek kitaba uzandığım da elimin üstünde bir el hissetim gözlerimi fal taşı gibi açtım ve prense baktım oda bana bakıyordu hemen elimi çektim."Şansa bak bende bu kitabı uzun zamandır arıyordum" dedi.
Başımı saladım ve "bir isteğiniz var mı prensim?" diye sordum "Abini arıyordum gördün mü?" dedi.
Abim ve Prens Jarwis çocukluk arkadaşlarıydı beraber kılıç talimatı yapar,eğlenirlerdi."Hayır maalesef görmedim ama büyük ihtimalle çatı katında Luna ile beraberdir" diyerek başımı salladım.
Bana doğru yaklaştı "Via b-" tam o sırada kütüphane kapısı yine açıldı ve "OLİVİA! ANNEM SENİ ÇAĞIRIY-" bunu duyar duymaz başımı çevirdim karşımda abim Drew,duruyordu şaşkın suratı ile bir bana bir de neredeyse dibime girmiş olan prense bakıyordu. Hemen geri çekildim prensin önünde eğilerek "iyi günler diliyorum prensim." Dedim ve koşarak kütüphaneden çıktım,ardından derin bir oh çektim sonrasında annemin beni çağırdığı aklıma gelmişti büyük ihtimalle ek işlerden birini yaptıracaktı bana herneyse.
YOU ARE READING
Pembe Zehir
Teen FictionÜlkesinin en soylu Ailelerinden birinden gelen Olivia bir şifacıdır aynı zamanda bir büyücüdür fakat bunu gizlemek zorunda kalmıştır Abisi Drew ise çok başarılı bir şövalyedir,bir gün ikisi düşman ülkeye Prens Jarwis'i bulmak için gitmek zorunda kal...