1.3

4K 728 192
                                    

13

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

13. Bölüm: “Primi Passi”

"Bugün çok güzeldi."

Prens karşısındaki adama baktığında Minho da aynı onun gibi gülümsemiş ve onaylamak adına başını eğmişti. Jisung gerçekten eğlendiğini hissediyordu, Minho ile vakit geçirmek zaten çok güzelken bir de arkadaşları ile tanışmak çok eğlenmesine sebep olmuştu.

Zaman veya mekan fark etmiyordu, Minho ile her yerde mutlu olabileceğini anlamıştı bununla. Başta Chan ve Seungmin ile birbirlerine karşı gergin olsalar da Jisung'un Chan'a, kemanı tanıttığı kısımdan sonra ısınmaya başlamışlardı.

Ekledi gülerek. "Arkadaşların çok güzellerdi, davranışları, kendileri özellikle Chan," Kıkırdadı. "Herkesin sahip olması gereken bir arkadaş."

"Öyle cidden," dedi Minho da, Jisung da iç çekti. Akşam yemeği vakti geldiği için gitmesi gerekliydi bu yüzden çiçek bahçesine geri dönmüşlerdi.

"Şimdi gitsem iyi olur." Gülümsedi. "Bugün çok güzeldi, yanımda olduğun için teşekkür ederim. Kendine iyi bak."

Minho bir elini beline bir elini belinin arkasına atarak eğildi. "Asıl ben teşekkür ederim," dedi ve doğruldu. "Bir sonraki görüşmemize kadar kendinize iyi bakın Majesteleri."

"Sen de öyle."

Prens birkaç adım sonra onun görüş açısından çıktığında Minho arkasından uzattığı elini geri indirdi ve arkasına koydu, dudaklarını birbirine bastırmış orada oturmuş ve prensin gidişi ile bugünü sindirmek adına kendine zaman ayırmıştı.

Sarayın içine giren Jisung odasına çıktı hızla, üstündeki sade kıyafetleri değiştirip daha özenli olanları giymiş ve akşam yemeği için Changbin ile beraber yemek salonuna inmişlerdi. Amber kokuları onlardan uzaklaştığında Felix yemek salonundaki yemekleri kontrol ediyordu.

"Majesteleri," dedi Jisung'a bakarak. "Bugünkü tatlılardan elmalı turta hariç diğerlerini yemeyin lütfen, içlerinde inek sütü bulunuyor."

Jisung gülümsedi. "Uyarın için teşekkür ederim Felix, dikkat edeceğim."

"Rica ederim, afiyet olsun."

Kapılar açıldığında içeri giren Hyunjin'di, gözler ona dönerken o ilerleyip yemek masasının etrafında dolaşmış ve bir şey arıyor gibi gözlerini kısmıştı.

Jisung bir şey biliyor mu diye Changbin'e döndüğünde aynı onun gibi kaşları çatılı olan Changbin kafasını salladı reddederek, Jisung komutana baktı.

"Burada ne yaptığınızı sorabilir miyim?"

Hyunjin'in gözleri onunla kesişti. "Bugün saraya birkaç tüccar geldi fakat biri eksik çıktı. Sarayda bugün tanımadığınız birini gördünüz mü?"

Odanın diğer yanlarına bakmış, Changbin'in kaşları daha da çatılırken Jisung korkuyla ona bakmıştı. "Sarayda tehlikeli biri mi var şu an?"

tourner dans le vide, minsung ✓   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin