Multimedya yağmur :)
bar'a gittiğimizde hemen siyah deri koltuğa kendimizi attık mert kumral yeşil gözlü bi kızla dans ederken en sevdiğim müziğin çaldığını duyunca ardından meriç'i tutup kaldırmaya çalıştım dans etmeyi seviyo olmalı ki kaldırdığımda itiraz etmedi oysaki ediceğini düşünüyodum sanırım dans için yaratılmıştım "vicuduma dayanamıyosun ve elimi tutmak amaçlı dansa kaldırıyosun" " değil de katlanmak diyelim biz buna"dedim ve gülümsedim. barın ışıkları kapıyı doğru gösterdiğinde kapıda tanıdıık bir yüz gördüm. evet bu kişi, Burak'tı nefesim kesildi nefes alamadım yanında bir kız vardı. SÜRTÜK.! nasıl daiçten gülüyorlardı birbirlerine kendimi bian kandırmak istedim o kız değilde şuan onun yanında ben olmak istedim sadece ben tüm bu olanlara karşı hala nasıl böyle dolaiıyordu anlamıyordum bana söz vermişti bir dağa kızlarla şey yapmayıcağına ilk defa onu böyle içten gülerken görmüştüm evet mutluydu bu bana çok koysada o mutluysa bende mutluydum ama ona olan kırgınlığım hala vardı ama bu haldeyken bile ona hala nasıl aşık olabildiğimi bilmiyorum.burak beni görmedi dansı bıraktım ve onları izlemeye devam ettim siyah saçları alnına dökülmüştü o saçlara elimi kezdiebilmeyi o kadar özlemiştim ki 1 ay olmuştu görüşmeyeli burak etrafına bakarken hala ona bakıyodum evet baktı.gördü beni ağlamamak için kendimi zor tutuyordum onun karşısında kendimi güçsüz biri olarak göstermek istemiyordumki yanağımdan süzülen yaşları farkettiğimde elimin tersiyle sildim ona bakarken gözlerimiz birbirini bulmuştu 1 ay sonra ona tekrardan böyle bakabilmek çok tuhaftı gözlerimden akan yaşları tek tek silerken artık duramicaktım bu barda bu kadar fazla çıkmam gerekiyordu. acaba hala seviyor muydu beni? telefonumu çıkardım dışarı çıktıktan sonra rehpere girip okuldaki arkadaşım ceren'i aradım. 2. kez çalışından sonra "naber sümüklü"dedi bu durumdayken ona kızıcak halim yoktu "ceren lütfen buluşalım çok kötüyüm sana ihtiyacım var" dediğimde artık gözyaşlarım dağa çok artmıştı "yağmur neyin var bitanem iyi misin nerdesin sen şuan hemen söyle geliyorum"dediğinde hemen yerimi söyledim 15 dk geçmeden ceren gelmişti arkamdan bağıran kişiye baktım buraktı aslında o hiç bağırmaz,koşmaz,bilirsiniz işte soğuk erkek tavırları onu takmayarak ceren'in arabasına atladım hiç halim yoktu gözlerimin ağlamaktan morardığına yemin edebilirdim. "yağmur artık neler olduğunu anlatıcak mısın neden ağlıyosun?" dediğinde ne kadar üzüldüğü belli oluyordu "bu-burak burda buraya gelmiş ceren mutluydu gülüyodu ve yanında bi kız vardı"gözyaşlarım hala akıyodu artık kendimi tamamen bırakmıştım ve sözlerime devam ettim "göz göze geldik 1 ay sonra gözlerimiz buluştuğunda onu ne kadar özlediğimi fark ettim unutmuş muydum hayır ama unutmak istiyordum ama noldu yine geldi yine tekrar beni üzmek istiyordu bilmiyorum"dedim ve kafamı cama yaslayıp radyoyu açtığımda müziğe ayıp olmasın diye mırıltılarla eşlik ediyordum ilkine göre biraz dağa sakinleşmiştim "bize gidiyoruz seni böyle bırakamam ben yağmur sakinleşmen gerekiyo bugün kızlar günü hadi eve gidip eğlenelim ve yaşadıklarımızı unutmaya çalışalım"dediğinde gülümsemesi yüzüne yayıldığında"çook çok teşekkür ederim iyi varsın " bugün eve gidemezdim gitseydim bile annemin benim halimi görüp soru yağmuruna tutucağını biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIK
Roman pour AdolescentsGittin... Ve solumda kaldın.. ve soluğumda... ve sonumda...