sevgilimle ilk gün

114 9 1
                                    

Jimin'den

Burası Jungkook'un odasıydı. Kapısını sürekli kapalı tuttuğu için de fark etmemiştim. Jungkook'un odasına hiç girmiyor muyum? Çok nadiren girerim. Çünkü zaten günün büyük çoğunluğu okulda geçiyor. Eve saat 5 de geliyoruz eve geldikten sonra da saat 8 de mekana gidiyoruz. Bu yüzden fark edememiştim. Şimdi görüyorum her şeyi. Jungkook odasının neredeyse her yerine benim olduğum posterler çıkartmalar aşmıştı.

"Kook bunlar da ne böyle? Bu kadar poster çıkartma ve hepsinde de ben varım?"

Acaba Jungkook da benden mi hoşlanıyor. Bu olabilir mi ? Jungkook benden hoşlanıyor olabilir mi? Bunca zaman birbirinizden gizli birbirimizi mi seviyorduk yani?

"Şşşeeeeeeyyyy...... hyung ben.....ben..."

"Sen ne kook? Bunlar ne?"

Utanıyor muydu o? Ah cidden hoşlanıyor mu yani? Tanrım aşırı mutluluk ve tatlılık yüklemesi den öleceğim şimdi.

"Hyung ben......ben sadece-"

"Jungkook sana tek bir şey soracağım? Benden hoşlanıyor musun?"

Jungkook utanarak başını eğdi. Yüzü kızarmıştı. Tanrım çok tatlıydı. Ellerini yüzüne çıkarıp yüzünü sakladı. Ona yaklaşıp ellerini yüzünden indirip ellerini tuttum. Yüzünü çevirmişti. Elimi yanağına uzatıp bana bakmasını sağladım.

"Benden hoşlanman utanılacak bir şey değil kookie"

Diyip gözleri ve dudakları arasında gidip gelen bakışlarım arasında dudaklarım dudakları ile buluştu. Üst dudağını dudaklarım arasına alırken o da benim alt dudağımı dudakları arasına alarak karşılık veriyordu. Ellerim belini kavrayıp kendime çekmiştim. Aynı şekilde kook da ellerini boynuma sarıp beni kendine çekti. Dudaklarımıza dillerimiz de eşlik etmeye başlamıştı. Dili dilime değiyor beni mahfediyordu. Vücudumu ateş basıyordu. Onu daha çok istiyordum. Dayanamayacağımı anladığım da alt dudağını sertçe emerek bıraktım ve ayrıldım.

"Duralım yoksa dayanamayacağım"

Gülümseyip yanağıma uzun bir öpücük bıraktı.

"Bu gece dışarda yemeğe ne dersin?"

Az önce çıkma teklifi mi almıştım ben? Kookie'nin böyle hızlı olduğunu bilmiyordum. İçinde neler varmış da haberim yokmuş. Benim küçük bebeğim çıkma teklifi mi edermiş.

"Bu bir çıkma teklifi mi?"

Sessiz kalmıştı. Omuzlarını silkip 'belki öyle belki değil' gibi  mırıltılar çıkarmıştı.

"Kabul ediyorum"

Gülüp sarılmıştı. Başını omzuma yaslamıştı. Bende o güzel kokusunu içime çektim. Sevdiğiniz insanla olmanın verdiği mutluluk bu dünya da her şeye değer di. Bende şimdi öyle hissediyorum. Bu mutluluk tüm hayata değerdi.

"Jimin?"

"Efendim?"

"Okulda benim hakkımda duyduğun şey neydi?"

Canım ama şimdi bu mutluluğu niye öyle iğrenç dedikodular ile kirletiyorsun bebeğim yaa. Ne söyliyecem ben şimdi sana. Ne söyleyeyim diye düşünürken tekrar konuşmuştu.

"Jimin bak yine dalıp gitme. Kaçmaya da çalışma söyle artık. Sende kurtul bende."

Pes edip söylemeye karar verdim. Ne kadar üzülsede söylemem gerekiyor. Ondan ayrılıp derin nefes alarak yatağın kenarına oturdum. Yanımı patpatlayıp oturmasını istedim. Yanıma geldi ve oturdu. Tekrar derin nefes alıp ona döndüm.

I Always Wanted -jikook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin