Yeni Yıldız [Yarı Texting]

[46]

Finale Son 4 Bölüm

Elimdeki valizi kapının önüne bıraktıktan sonra çantamın içinden evin anahtarlarını aramaya başladım. Anahtarı bulup kapıyı açarak içeriye girdim. Ev çok havasız olduğu için ilk önce bütün pencereleri açtım sonra da valizimi odaya bıraktım. Kendi kendime konuşarak koltukların üzerindeki beyaz çarşafları toplamaya başladım. "Sessiz ve huzurlu bir hafta başlasın bakalım."

İki yıla yakındır buraya gelmediğimiz için evde toz ve örümcek ağları vardı. Evi temizlerken beynimi meşgul etmeme yardımcı olabilirdi. Ama önce dinlenmem gerekiyordu. Çarşafları bir köşeye bırakıp kendimi uzun koltuğa attım. Telefonumdaki mesajlara bildirim panelinden göz gezdirdim.

Çınar: Gökdeniz yaptığım hatanın farkındayım senden çok özür dilerim. Buluşup konuşalım lütfen🙏🏻

Çınar: Ya da buluşmak istemiyorsan en azından aramalarıma cevap ver. (09:27)

Çınar: Az önce sizdeydim. Anneni de tembihlemişsin kadın nerede olduğunu söylememek için doğru dürüst yüzüme bile bakmadı.

Çınar: Yapma yavrum işte, geleyim yanına konuşup halledelim. (14:41)

Cevap vermek için tam uygulamaya basacakken vazgeçtim. Biraz daha beklemeliydim yoksa buraya boşuna gelmiş olacaktım. Hatasını anlamasına mutlu olmuştum ama biraz da beni özlese fena olmazdı...

Bir süre koltukta yatıp dinlendikten sonra midemin guruldamasıyla acıktığımı fark edip yemek sipariş ettim. En son Çınar'da kaldığım zaman sipariş vermiştim ve fark etmeseydim yanlışlıkla siparişim onun evine gidecekti. Neyse ki fark etmiştim. Yemek gelene kadar üzerime rahat bir şeyler giyip elektrik süpürgesiyle evi süpürmeye başladım.

***

Özgür'den devam.

Elimdeki bir adet gülü sevdiğime uzattım. Yüzündeki gülümsemeyle gülü alıp burnuna götürüp kokladı. "Gül senin yanında sönükleşti ama idare eder." diyerek elimi saçlarıma atıp gülümsedim.

Bora, "Fazla tatlısınız beyefendi," diyerek dudaklarıma yapıştı. Dudaklarının hareketlerine uyum sağlayıp öpücüğü birazcık alevlendirdim. Ayağımla kapıyı kapatıp Bora'nın sırtını kapıya yasladım. Yanaklarında olan ellerimi yavaşça aşağıya kaydırdım. Belini okşarken dilimi emmesine izin verdim. Bora'nın dilimi kavramasıyla boğuk bir inleme bıraktım.

Kalçalarını kavrayıp sıktım. Bu kez inleyen Bora olmuştu. Alt dudağını dişlerimin arasına alıp ısırdım ardından tekrar kavrayıp emmeye başladım. Nefes nefese ikimizde geri çekildik. "Biraz daha ileri gidersek kendimizi yatakta bulabiliriz," dedim.

Bora sırıtarak "Benim için bir problem yok," dedi. Bu sefer dudaklarına minik ve hafif bir öpücük bıraktım.

"Ne kadar vaktimiz var?" diye sordum.

"Ailem bu gece gelmeyecekler," dediğinde belinden kavrayıp kucağıma çıkmasını sağladım. Bora'nın kolları boynumu sararken yüzündeki çapkın sırıtması yerini koruyordu.

"O zaman gece uzun," diyerek onun odasına adımladım. Yatağına sırt üstü yatırıp üzerine uzandıktan sonra elimi saçlarına daldırıp kokusunu içime çektim. En son 2 gün önce görüşmüştük ve çok özlemiştim. Dilimi çıkarıp boynunu yalayarak yol açtım. Bora altımda huylanmış olmalı ki hareketlendi. Tekrar aynısını yaptığımda tişörtümün içinden sırtıma çizikler atmaya başladı. Bir çırpıda tişörtümü çıkartıp onunkini de çıkarmasına yardımcı oldum. Boynunun her bir noktasına öpücükler kondurmaya başladım. Gözüme kestirdiğim noktayı dudaklarımın arasına alıp emdim. Gerilen vücudunu hissettiğimde çıplak olan vücudunda parmaklarımı gezdirdim. Yeteri kadar emdiğimde dişleyerek geri çekildim. Ellerimi pantolonundan içeri soktuğumda sıcak teniyle beraber bir inleme bıraktım dudaklarının üzerine.