1.6

4.1K 733 356
                                    

16

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

16. Bölüm: “Neverending Story”

Jisung yatağında otururken karşısındaki adama baktı. "Eğer biraz daha ağlarsan hiç uyanmamış olmayı dileyeceğim." Ekledi. "Canımı ne kadar yakıyor seni böyle görmek biliyor musun?"

Minho ona baktı. "Ya ben?" dedi içinden geleni düşünmeden dışa vurarak. "Sen kollarımda gözlerini kapatırken, bağırışımı kimse duymazken yaşadığım acıyı biliyor musun?"

Ekledi. "Nasıl çaresiz kaldığımı, tüm her şeye geç kalmışken seni kollarımda kaybetmenin ne kadar acı olduğunu biliyor musun?" Jisung susarken gözlerini silip ayağa kalktı. "Sanırım bence ağlamam bu durumda hafif kalıyor."

Derin bir nefes vermiş ve ona bakmıştı. "Tüm bunlara rağmen hiç uyanmamış olmayı dilerdim demek kolay mı? Ah... Canımı yakıyorsunuz Majesteleri."

Bir anda resmi konuşması ile Jisung "Minho," diyerek ona baktığında kapı çalmış, bu yüzden konuşması bölünmüştü. Felix başını içeri uzattı. "Üzgünüm bölüyorum ama bir şeyden şüphelenmeye başladılar, acilen sizi çıkarsam iyi olur yoksa Prens'in başına bir şey geldiğini düşünecekler."

"Tamam," dedi Prens. Ekledi telaşla. "Ama bir dakika, bize bir dakika ver Felix lütfen."

Felix başını sallamış, kapıyı çekmişti. Jisung yataktan kalkmak için hareketlendiğinde Minho "Canınız yanacak," demişti ki Prens "Zaten yanıyor," diye cevapsız bırakmadan ayağa kalktı.

Odanın içinde adımları Lord'a doğru ilerlemiş ve beklemeden kollarını boynuna sarmıştı. Bunu beklemeyen Minho bir anda kalakaldığında Jisung daha sıkı sarıldı ona, canı acısa da bu fırsatı kaçırmayacaktı.

"Yaşadığıma şükrediyorum," dedi dürüst bir şekilde. "Yaşadığına şükrediyorum. Sözlerimde sahici olmadığımı biliyorsun, şu an dışarıda neler oluyor bilmiyorum ama beni bekle tamam mı?" Geri çekilip yanağını okşadı. "Sana geleceğim. Sana geleceğim ve upuzun konuşacağız."

Lord bununla başını salladı, Jisung da kollarını kaldırmasından dolayı sırtı acıdığı için geri çekilmiş ve ona bakmıştı.

"Ben gelene kadar kendine iyi bak."

Minho önünde eğildi. "Asıl siz kendinize iyi bakın Majesteleri."

Odadan çıktığında Prens geri geri giderek yatağına oturdu, elini saçlarının arasından geçirmiş ve hissettiği kayganlıkla yüzü buruşmuştu. Hayatının en pis gününü geçiriyor olabilirdi bedensel olarak, yüzü buruşurken birkaç dakika içinde sarayda Prens'in uyandığı haberi yayılırken Jisung odasına gelen Kral ve Kraliçe'ye bakmıştı.

O gün kuralları çiğneyip dışarı çıktığı için azar beklerken ağlayan annesi şaşkınlaşmasını sağlamıştı, olduğu yerde şaşkınca dururken Kraliçe ona özürlerini sıralıyordu.

tourner dans le vide, minsung ✓   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin