5.bölüm

86 8 2
                                    

Masada çatal bıçak sesinden başka bir ses yoktu. Önümdeki eti nasıl doğramam gerektiğini hayla bilmiyordum on dakikadır verdiğim mücadele sonunda pes edip kafamı yavaşça kaldırıp etrafa baktım herkes  önündeki yemeğe odaklanmıştı.

Sıkıntıyla küçük bir iç geçirdim elime tekrardan aldığım çatal bıçakla tam hamle yapcakken elimin üzerine başka bir el konulmasıyla duraksadım kafamı kaldırıp baktığımda asil olduğunu anladım.

Elimden çekilen çatal bıçakla hayla ona bakıyodum eline aldığı bıçakla eti yiyeceğim  boyuta kesip önüme bırakmıştı.

–hadi yemeğini ye bakalım "dedi naif sesiyle

–ben teşekkür ederim "dedim içime kaçmış sesimle

–eğer yapamayacaksan söylemen yeterli."

Kafamı salladım dediğiyle unatmıştım bu zamana kadar et kesmiştim elime hemen çatalı alarak yemeğe başladim.

Boğaz temizleme sesiyle kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım Abdullah beyin olduğunu anlayınca yemeği bırakıp onu dinlemeye başladım. Benim gibi diğerleride pür dikkat dinlemeye başlamıştı

– gece senin için bir sıkıntı olmasa seni edizlerin okuluna almak istiyorum

Aniden gelen bu soru karşısında duraksadım eski okulum buraya baya uzaktı. Gidip gelmek zor olabilirdi okuduğum okulda bir kaç kere zor durumda kalmıştım sanırım bu değişim bana iyi gelecekti

–benim için bir sıkıntı yok efendim

–tamam bu arada al bu yeni kimliğin ve kredi kartın istediğin zaman kullanırsın sakın çekinme

–ben bunu kabul edemem ki olmaz

–olur olur bal gibi olur sakın kullanmazlık yapma bu evde herkesin kartı var seninde olcak konu kapanmıştır.

Şaşkınlıkla karşımda ki adama baktım birşey dememe kalmadan konuyu kapatmıştı yapacak bişey yoktu kartı ve kimliğimi cebime koydum.

Yemek bittikten sonra sofrayı toplamaya başladım Alev hanım ne kadar sen otur biz hallederiz desede yardım edeceğimi söylemiştim masa bittikten sonra .

Sultan ablaya yardım ederek bulaşıkları makinaya dizme sinde yardım etmiştim en son kalan bardakları da yerleştirince işim bitmişti havluyla elimi kurularken bana bakan 2 çift şaşkın gözle karşılaştım

–noldu neden öyle bakıyorsunuz

–biz hiç biraz şaşırdık sadece kızım

–tamam başka bir şey varmı

–yok kızım bitti zaten sen geç otur geliriz şimdi bizde

Kafamı sallayıp salona geçtim Abdullah bey ve abiller buradaydı sadece Ediz ve kaner yoktu. Tekli koltuğa geçip oturdum Abdullah bey Barlas poyraz ve lodos abi kendi aralarında konuşuyordu.

Telefonuma gelen mesaj sesiyle çıkartıp kim olduğuna baktım. Hazer yazmıştı iyimiyim diye ona iyi olduğumu yarın buluşunca uzun uzun anlatacağımı söyleyip kapatmıştım.

İki gün sonra okul vardı heyecanlıydım hemde çok ama bunun yanında hafif korkuda vardı. Bunu sebebi eski okulumda uğradığım zorbalıktı sessiz bir yapım olduğu için beni hep ezmiştiler arkadaşım dediğim insanlar bile arkamdan bıçaklanmıştı.

Bir tek Hazer kalmıştı yanımda beni ben olduğum için seven tek kişiydi elinden geldiği kadar beni korumuş okulda yapılan zorbalıktan kurtarmaya çalışmıstı ama ona atılan iftira yüzünden okuldan atılmıştı.

Hazer gidince deli dönmüştüm ona iftira atan çocuğun burnunu kırmıştım benden böyle bişey beklemedikleri için hepsi şaşırmıştı müdürün gelip bana uzaklaştırma cezası verince evde canımı okunuşlardı .

Ama umrumda değildi iyi yapmıştım o çocuk daha fazlasını hak ediyordu . Kafamı iki yana salladım bu sefer öyle olmayacaktı kendimi ezdirmiyicektim

–Gece kız duyuyon mu beni kızz " asilin sesini duyunca irkildim ama hemen kendimi toparladım

–efendim duymadım dalmışım"

–sana sesleniyorum bir saattir nerelere daldın böyle" dedi asil

–sadece okulu düşünüyordum o kadar "dedim açıklama gereği duyarak

–aman salla okulu sıkıcı bir yer boşver düşünmeye deymez" dedi umursamazca 

–ay kafam noluyo be "dedi çirkefleşerek asil kafasına gelen yastıkla ne olduğunu şaşırmıştı

–kıza neden öyle diyosun asil kız belki okuyucak senin gibi boş boş gezsinmi"dedi lodos abi

–abi ne dedim ben şimdi doğrular bunlar sabah 7"de kalk hazırlan okula git hocaların boş boş konuşmasını dinle sonra sınavmış denemeymiş ödevmiş bir sürü şey haklıyım bi kere ben"dedi ciddiyetle onun bu uzun konuşmasının yanı sıra ciddi durması beni güldürmüştü.

Sanırım diğerlerinede komik gelmiş olmalı ki onlarla benim gibi gülmeye başladı asilde fazla duramayıp o da büyük bir kahkaha atmıştı.

–oooo neşeniz bol olsun hayırdır neye gülüyorsunuz böyle" içeri alev hanımın girmesiyle rüzgar kalkıp alev hanıma yer vermişti kendiside koltuğun kolçağına oturmuştu.

–hiç anne asile gülüyoruz."dedi rüzgar abi

Alev hanım yüzdeki gülümsemeyle herkese tek tek baktıktan sonra gözleri en son bana geldi

–umarım hep böyle güleriz.

yeni hayatım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin