1.7

4.3K 746 534
                                    

17

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

17. Bölüm: “Love Story - Violin”

Jisung iyileşmeyi beklediği için odasından pek çıkamıyordu, aklı tamamen Minho'da iken Hyunjin onun için bir şeyler öğrenmişti. Minho'nun arkadaşları ile konuşmuş ve Minho'nun bir süre sadece kafasını ve düşüncelerini toparlamak adına uzaklaştığını Jisung'a söylemişti.

Prens gün geçtikçe daha iyi olurken Jeongin de iyileşiyor, yaralar bir şekilde sarılmaya çalışıyordu. Krallık halkın maddi kayıplarını karşılarken en azından biraz da olsa herkes iyiydi.

Sarayda da işler tamamen yoluna girdiğinde mülakatların olacağı gün güneşli bir gündü, bu sebeple Kral ve Jisung da izlemek istediği için dışarıdaydı, kendi yerlerine oturmuş kalabalık asker ordusuna bakarken hepsi koordine bir şekilde hareket ediyordu.

Ordunun komutanı olarak Hyunjin sorumlu iken "Herkes adını, soyadını ve yaşını söyleyerek kendini bir adım öne çıkarak tanıtsın," demiş ve önündeki listeye bakmıştı. Bu sayede kişileri ve sayıyı teyit edecekken dediği gibi olmuş, herkes sırayla onun dediğini yapmaya başlamıştı.

Prens de merakla izlerken dik bir şekilde oturuyordu sırtı sebebiyle hâlâ gergin olduğu için, gece yarıları giren kramplar az çektirmemişti kendisine ve hareket ederken korkuyla ediyordu.

Tamamen dalmış bir şekilde askerleri izlerken duyduğu ses tonu ile hızla kafasını çevirdi, neredeyse sıranın sonlarında olan askeri gördü.

Gözleri buluştuğunda kendini tanıttı. "Lee Minho," dedi asker selamı verirken. Göz göze geldiği Prens'e gülümsedi. "Yirmi dört."

Bir adım geri çekildi, yerine geçti. Günler sonra onu gören Prens şaşkınlığına ve heyecanına engel olamazken aldığı gülümsemenin gerçekliğini sorguluyordu. Kaşları kalktığında Minho sonunda onu fark eden Prens ile gülerek başını öne eğdi.

Hyunjin şaşkınlıkla kafasını çevirip asker adayına baktı. İmayla Jisung'a döndüğünde Jisung sırıtıp dudaklarını birbirine bastırmış, yanında Kral olduğu için bir çığlık atmamıştı.

İlk önce klasik eğitimlere tabii tutulurlarken Prens aşık olduğu adamı izliyordu, onu iyi görmek o kadar iyi gelmişti ki kalbinde duran yükün gittiğini hissetti. Belki de bu uzaklaşma süreci Minho'ya gerçekten iyi olmuştu.

Düz ifadesi o andan itibaren sadece kendini gülümsemeye bırakırken şimdi kimseyi umursamamak, kalkmak ve ona sarılmak istiyordu.

Belli belirsiz hissettiği fakat kesinlikle hissettiğinden emin olduğu dudakları yine aklına düştüğünde eli bağımsızca havalanmış ve parmakları kendi dudaklarını okşamıştı.

"Minho," diye mırıldandı sessizce, ok atan adama baktı. "Benim güzel askerim."

İçinden devam etti.

tourner dans le vide, minsung ✓   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin