Ay'ın ışıltısı tüm geceye hakim oluyor, karanlığa inat tek bir bulutun olmadığı gecede parlamak istiyor gibiydi. Lâkin ışıkları zihnimi aydınlatamayacak kadar güçsüz ve soluktu.
Her gece yaşadığım senaryonun sayamadığım bölümlerinden biri yine geceye ilişiyor ve beni güçsüz bırakmak için elinden geleni ardına koymuyordu.
Acıyan gözlerim ayın salaş ışığına bakmatan kipişiyor, uyuyamamanın verdiği sinirle vücudumdaki tüm acılar beynime hücum ediyor gibiydi. Sıkıntıyla oflayıp ayağımla yorgana agrasifçe bir tekme atarak yere düşmesini sağladım ve sertçe ayağa kalktım.
Başıma giren acı verici ağrıyla yatağa tekrar oturmak zorunda kaldım. Gözlerimi sıkıca kapatıp elimle alnımı ovuşturdum bir kaç saniye. Tanrım, ne kadar kötü alışkanlıklarım vardı. Derince alıp verdiğim nefesten sonra sakince ayağa kalkarak mutfağa gitmek için kapıya yöneldim.
Kordorun karanlık ve kasvetli havası gözümde koridoru gittikçe büyütürken hızlıca mutfağa vardım ve bir bardak suyuyu doldurduğum gibi hızlıca odama doğru yürümeye başladım. Ne kadar büyürsem büyüyeyim karanlık benim düşmanımdı ve herzaman da olacaktı.
Elimdeki yarı dökülmüş suyu komidinin üzerine koyduktan sonra ıslanmış ellerimi rastgele üzerime sildim. Boynuma yapışan -yattığımdan olsa gerek- saçlarımı bileğimdeki tokayla gelişi güzel topladıktan sonra getirdiğim suyu tekrar elime alarak pencerenin önündeki boşluğa sırtım duvara değecek şekilde yaslandım.
Elimde içtiğim suyun gece yarısındaki gelen o iğrenç tadı yayılmıştı tüm ağzıma. Yüzümü buruşturararak kocaman pencereme çevirdim yorgun bakışlarımı. Herşey normal ve monotondu. Okul, hayat, sorunlar...
Hepsi baya bunaltmıştı beni. Yaşıtlarım gibi bir sevgilim bile yoktu.Çenemi birleştirdiğim dizlerime yaslarken bakışlarımı yanıp sönen şehir ışıklarında gezdirdim yavaş yavaş. Hepsi parıl parıl parıldıyor geceye ışık karmaşası olmaktan başka bir halta yaramıyorlardı. Neyseki güneş vardı, tüm bu sahte, kör edici ışıkları, kurmuş olduğu üstünlüğüyle yok ediyor ama biricik aşkı ayın, geceye ortak olan tek saf ışığın, yerine geçmekten öte gidemiyordu.
Hâlime hafifçe sırıtıp kafama küçük bir fiske attım. Gece gece çıldırmış olmalısın Jennie.
Kendi kendime uzunca oflayarak, aya bakıp şarkılar mırıldanarak, telefonumda gezinerek bir saati çoktan geride bırakmıştım bile. Lanet olsun ki hiçbiri uykumu getirmiyordu. En son ne zaman uyumuştum rahatça, tüm sıkıntılardan muaf bir şekilde.
Boşverip mutsuzca kalktım pencerenin önünden. Ne kadar da huysuz olmuştum son zamanlarda. Oysa ki ben çok tatlı bir kızımdır. Kendi düşünceme kıkırdarken, bulmuştum kendimi bir anda masanın başında. Hadi canım! evren ders çalışmamı istiyordu fakat üzgünüm ben kendi isteklerimin kraliçesiydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Captive in My Zone
Fantasy"Her gece yanımdasın, ne zaman kötü hissetsen yanımdasın, daraldığında, sıkıldığında, kaçmak istediğinde.. Kendi çıkarların için yanımdasın." Hayal kırıklığı ile göz yaşlarını sildi genç kız. "Ya ben?" dedi çaresizce. Ağlamak istemiyordu lâkin kendi...