SOHBET

13K 313 79
                                    

Oğuzhan Hoca'nın evinin önünde beklerken onu görmek için sabırsızlanıyordum. Sonunda Oğuzhan kapıyı açtığında ona doğru bakıp kendisini süzdüm. Beyaz gömleğini soktuğu kumaş pantolon ve ona taktığı kemeriyle çok azdırıcıydı.

Kapıyı açtığı esnada gömleğinin kol kısımlarını
katlayıp dirseğine kadar getirdi ve bana baktı.

"İçeriye girmeyecek misin Eren?"

Konuştuğu şey hakkında birden kendime gelirken ayakkabılarımı çıkarıp eve girdim. Kapıyı Oğuzhan arkamdan kapatınca bana yanaştı. Birkaç metre onun yakınına girip boynuna sarıldığımda bu öpüşmekten daha çok samimi geldi nedense.

"Birileri özlemiş."

Tek kaşını havaya kaldırarak bana sırıttığında ona karşı söylendim.

"Sen özlemedin mi?"

Yalandan üzülür gibi yapıp belli de olsa kıkırdadı ve tekrar konuştu.

"E ben de çok özledim tabii. Seni nasıl özlemem?"

Bunları dedikten sonra kendisi beni bedenine doğru çekip dudağımdan öptüğunde kollarına tutunup öpücüğüne karşılık verdim. Bir zaman sonra geri ayrıldığımızda koltuğun üzerinde bağdaş kurarak oturdum ve Oğuzhan'ın da karşıma oturmasıyla ona baktım.

"Eren bir şeyi merak ediyordum aslında..."

Yanağındaki eliyle yeni tıraş ettiği yüzü ufak kaşırken tekrar bama karşı konuştu.

"Benden nasıl hoşlanmaya başladın?"

Ben şimdi bu adama ilk dönemden beri sana sapık gibi takıntılı olduğumun nedenlerinden mi bahsedecektim?

"Hatırlıyorsundur, Ben derse geç kalmıştım ve ilk sohbetimizi orada yapmıştık. Aslında senden ilk o zaman etkilendim ve zaten çoğu zaman boyunca kendimden büyük insanlara ilgi duyduğum için de pek garipsemedim açıkçası. O disiplinli tavırların nedense beni sana yakınlaştıran şeylerdendi. Bu arada bu yaş konusunu kafana takıyor musun hiç?"

Oğuzhan düşünür gibi bir tavırla tekrar bana baktı.

"Yaşın kaçtı senin? Bu konuyu açman iyi oldu."

İçime doğru derin  bir nefes çektiğimde cevapladım.

"Bir haftaya yirmi yaşında oluyorum. Ayrıca sen benden nasıl hoşlanmaya başladın?"

Oğuzhan Hoca kollarını göğsünde birleştirip bacağını yan kırıp diğer bacağının üstüne attığında onu süzdüm. Bu haliyle çok güzeldi.

"Yani sonuçta yirmi yaşında olduğunu varsayarsak dokuz yaştan pek bir şey olmaz. Sonuçta daha yirmine girmemiş bile olsan reşit biri olduğun için bu konu hakkında da endişelenmemize gerek yok."

"Senden nasıl hoşlandığım konusuna gelecek olursak beni o afacan ve azgın tavırlarınla etkileyebildiğini söylemeliyim. Hatırlıyor musun? Bir keresinde sen derste uyurken benim ismimi hafif bir şekilde inleyerek söylemiştin. Şükür ki en ön sırada olduğun için sadece ben duydum."

Utanç yavaştan beynime enjekte edilirken içime titrek bir nefes çektim.

"İnsanı o kadar azdırman benim suçum değil."

Oğuzhan hafiften gülerken tekrar bir şeyi hatırlattı.

"Bir keresinde de lavaboda yanlışlıkla Öğretmenler tuvaletine girmiştin. Seni kolundan tutup 'Lavabolarım yeri iki haftadır öğrenemedin mi çocuk?' Diye sorgularken elimi okşayıp 'öğretin o halde' dediğini de hatırlıyorsundur sanırım?"

Öğretmen -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin