"Açıkça konuşsana ya sen? Ne varmış babamın geçmişinde?"
Beren alayla gülüp telefonunu önüme attı.
"Hadi babanı bilmiyordun. Peki ya annen. Onu babamlar bulduğunda 17 yaşındaydı. 17 yaşına kadar uyuşturucu çetesi ile yaşayan bir insandı. O insanın temiz kaldığına inanmamızı beklemeyin. Ne abi? Hepiniz biliyorsunuz. Hepiniz de kabak gibi merak ediyorsunuz. Neden 25 yıl sonra döndüklerini. Babanı da anlatayım. Baban, annenin büyüdüğü çete de ki Mehmet Değirmenci ile iş yapıyorlarmış. Eee iki büyük mafya karşısında dedemin boynu kıldan ince kalınca. Halamı bize söyleyememiş. "
Buna inanma mı beklemiyordu herhalde? Merak ettiğim soruyu soracak iken Berkay benden önce sordu.
"Sen bunları nereden biliyorsun Beren?"
"Dedemden. "
Tolga "Sen o adamı nereden buldun?"
Cevap yoktu. Bana döndü
"Masada öyle bir anlatıyordun ki İspanya da yaptıklarını. Arabanı okulunu falan. Para kaynağının boktan bir şirketinizden olduğuna inanasım gelmeyince dedeme yazdım. Ufuk Güney kim diye araştırmasını istedim. Sonrası zaten malum. Annenin de midesi genişmiş be Rüya. "
Alayla konuşması üzerine, üstüne atlamıştım. Attığı itiraflar bir yere kadardı. Kafede ki tüm bakışlar bize dönse de kimseyi takmamış ve saçını yolmuştum. En son biri beni kucağına almıştı ki onun yüzüne de tırnaklarımı geçirmiş ve kurtulmuştum.
"Sen ne diyorsun kızım. Benim aileme iftira atamazsın. Sen."
Üzerine yürüyordum ki bu sefer ki kollar daha da güçlüydü ve gelen bağırma sesi ile durmak zorunda kalmıştım. Babamdı o ses.
"Ne yapıyorsun Rüya Güney! "
Sinirle ona döndüm. "Size iftira atıyor. Sizin uyuşturucu çeteleri ile mafyalar ile işiniz olduğunu ve hatta İspanya'da ki yaşamımız da oradan gelen paralar ile olduğunu söylüyor. "
Beren oradan konuşmaya devam ederken sinir kat sayım artıyordu.
"Anne! Baba! Doğrusunu söylesenize! Sussun şu da!"
İkisi birbirine bakıp sustuğun da babamın kollarında çırpınmayı bıraktım. İkisinden cevap gelmemesi ile kısık ses ile
"Doğru mu söylüyor?"
"Rüya ne kadarını biliyorsun bilmiyorum ama otur anlatalım doğru düzgün."
"NEYİ ANLATACAKSIN YA! Bana daha geçen yıl anlatmıyor- Her şeyi geçtim. Mehmet Değirmenci. Babamın ortağıymış bundan haberin var mıydı anne?"
Annemin dediğim isim ile yüzü değişmişti. Babama döndüğünde babam hemen kendini savunmaya geçmişti.
"Baban bizi bulduğunda sadece bir kez yardım aldım. Onun dışında yemin ederim ki bir bağım olmadı. Seninle evlendiğim gün ortaklığımız ve arkadaşlığımız bitmişti."
"Bana dürüst ol Ufuk. O gün sana dediklerimden sonra işleri bıraktın mı yoksa devam mı ettin?"
"Mehir, hayatım ben sizi-"
annem sert sesi ile konuştu "Devam ettin mi etmedin mi?"
Babam bakışlarını kaçırdığında söylemesine bile gerek kalmamıştı.
"Ettim ama-"
Annemin göz yaşları akarken ben üst üste gelen şokların etkisi ile tepkisizce ikisini izliyordum.
"Siktir git Ufuk. " demişti. Babam gitmemek için direttiğinde ise Safa dayım görevliler ile çıkarttırmıştı. Mina yengem de annemi sandalyelerden birine oturttu. Bu olaylar olurken kafenin bu kısmı boşaltılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONUN BAŞLANGICI
Novela JuvenilMehir adlı kitabın devamıdır! Mehir ile başladığımız bu yola devam ediyoruz. Mehirimiz ailesinin karşına çıkacaktır. Fakat ailesi bu durum karşısında ne yapacak? 25 yılın pişmanlığı ile kol kanat mi gerecek yoksa kaos mu çıkacak... Mehir'in geçmişi...