Hepinize hellolar!
Yine yeni bölüm ve yine ben.
Arkadaşlar bu gün köye gittim bütün uzaktan yakından akrabalarımız burada. Yanıma bir kadın geldi nasılsın kızım dedi. Bende yüzüne aval aval bakıyorum. Ayıp olamsın diye bende hal hatır sordum. Ama ben o kadını tanımıyorum. Neredeyse oradaki insanların %95 tanımıyorum. Acaba akrabalarını tanımayan tek gerizekalı ben miyim?
Neyse siz lütfen satır arası yorumlarınız bırakmayı unutmayın!
O zaman ben sizi bölümle baş başa birakiyım.
Güzel okumalar!
******************
Atlas'dan devam
Adelden özür dileme kararı aldığımdan beri üzerinden iki hafta geçmişti. Ve ben cesaret edip hala özür dileyememistim.
Kendimi aptal gibi hissediyordum.
Ben o sözler ablama nasıl şöyle bilmiştim ki.
Onun hiçbir suçu yoktu sadece Berilin bize aşılıdiği o saçma ön yargı yüzünden ablamı çok kırmıştım ve şu anda deli gibi pişmandım.
Ama Barış abim de hiç bir değişiklik göremiyordum. Hala Adele aynı nefret dolu gözlerle bakıyordu.
"Abi bu ne ya hiç tavuk haşlanarak pişirilir mi? Tavuk dediğin bir patates, soğan ve yağla güzel bir şekilde poşetin içinde harmanlanarak pişmeli ya da tavada tereyağında pişirilmeli. Bu ne ya! Resme tavukcağazi haşlamışsın!"
"Güzelim ama tarif böyle. Ben napıyım?"
"O zaman sende tarifi değiştir? Gastronomi okuyan senmisin ben mi?"
"Ama abim hoca böyle verdi ben napıyım?"
Adel omuz silkti.
Kaan abim sıkıntıyla saçlarını karıştırdı.
"Peki ben sana fırında yaprım. Sen üzülme tamam mı?"
"Tamam"
Kaan abim yanağını uzatarak "Öpücük" dedi. Adelde gülümseyerek yanağından öptü. Kaan abim de Adelin saçının öptü ve işine devam etti.
Evet Adel artık Kaan abime de abi diyordu.
Tam olarak şöyle olmuştu.
Adel Kaan abimin pişirdiği fırında şekilli kurabiyleri yakmıştı. Abim ona kızmakta haklıydı çünkü kurabiyelere şekil vermek için tam iki saat uğraşmıştı. Abim fırındaki kurabiyelerin kömür olduğunu görünce direkt Adel in yaptığını anlamıştı.
Kaan abim evin içinde Adeli kovalarken Adel çığlık atarak "Tamam abi özür dilerim. Valla bidaha yapmam. Söz!" Diye bağırınca abim birden durdu. Olanları algıladıktan sonra koşarak Adele sarıldı ve "Abisinin gülü" diyerek onu öpücüklere boğdumuştu.
Ve ben abimden öyle bir sözcük çıkmasını beklemiyordum. Hayır yani 'abisinin gülü' ne. Bağcılar kekosu gibi.
Tabi Deniz ve Adal kıskançlıktan delirmişlerdi.Ama en çok da Deniz abim. Kaan abimi ciddi ciddi dövmüştü. Kaan abimi Deniz abimin elinden zor almıştık.
Kaan abimin kaşı ve dudağı patlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adel
HumorSadece eğlence amaçlı yazılmış bir hikayedir. Lütfen yazım hatalarını görmezden gelin! Kitap bitdikten sonra düzenlenecektir! 29.11.22