Bölüm 14

2K 26 1
                                    

Başımda söylenip duran bir kadın geziniyordu.

"Bin defa dedim sana kızım şu babanın suyuna gidelim diye ama nâfile."

Çok umursamadan gözlerimi tekrar kapattım ve kendimi uykunun kollarına attım.

"Sana diyorum Balım aloo!"

Tekrar umursamadım ama artık yarı uyanık sayılırdım yani bir süre daha annem böyle başımda konuşmaya devam ederse gerçekten uykum kaçacak ve hatta çok huysuz olacaktım.

"Anne lütfen git başımdan sonra konuşuruz uykum kaçıcak."

"Beni zaten kim dinliyor ki bu evde tabiii boş konuşuyorum ben dimi!"

Annem kapıyı çarparakta olsa odadan çıkınca tekrar uyuyabildim.

Dalmak üzereyken telefonum çaldı ve binlerce kez lanet ederek yatağımdan doğrulup komidinin üzerindeki telefonumu aldım.

Arda' nın aradığını görünce hemen ses tonumu düzeltip çoktan uyanıkmış gibi davranmaya çalıştım.

"Balım Günaydın."

"Günaydın."

"Umarım rahatsız etmemişimdir.
Bu akşam buluşacağımızı sana hatırlatmak istedim sadece."

"Ahh hayır ya bende oturuyordum öyle odamd rahatsız etmedin yani.
Bu akşam içinde söz verdim ekmek olmaz tabi ki."

"Güzel sevindim eğer konum atarsan saat
8 'de seni alırım evden."

"Olur tabi atıyorum o zaman."

"Tamam akşam görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapattığımda uykum da kaçmıştı artık cidden uyuyamayacaktım ve bütün bir gün yorgun hissetmeye mahkumdum.

"Lanet olsun böyle bir sabaha!"

Hemen kalkıp duşa girdim kendime gelebilmek için soğuk suyu açtım ve kendimi kollarına bıraktım.
Saçlarıma şampuanla masaj yaptıktan sonra duruladım ardından sıktığım saç kremiyle tamamen işimi bitirip aynanın karşısından hâlâ yorgun duran yüzüme baktım.

"Bugün düne göre biraz daha yaşlıyım lanet olsun bir insan neden yaşlanır ki. Hep genç ve çıtır kalsak hayat çok daha güzel olurdu."

Kendimle dertleştiğimi fark edince iyice kafayı sıyırdığımı düşünmeden edemedim.

"Boş ver kanka ya takma kafana."

Banyodan çıktım ve kıyafet seçmeye koyuldum akşam için hazırlanmayacaktım tabi ki. Gündelik bir şeyler giyip odama kapanacaktım çünkü yapabileceğim hiç bir aktivite yoktu.

Göğüsümün biraz altında biten sonrası iplikli crobumu altına ise şortumu giydikten sonra 'çok mu güzelim ' diye düşünmeden edemedim.

Tam o sırada odamın kapısı açıldı.
Her kimse hiç nezaketten anlamıyor diye düşünürken annemin neşeli sesi odayı doldurdu. Tabi ya annemden başka kim girebilirdi ki odama böyle şaşırmam bile hata oldu.

"Kızım Ezgiler geldi Funda Hanım falan  aşağıdayız biz gel hadi."

"Tamam in sen gelirim şimdi."

Son kez aynadan kendime baktım ve aşağı indim. Annem ve Funda teyzenin gülüşmeleri merdivenden duyuluyordu.
Ezgi ise yanlarına öylece durmuş onların komik sandıkları şakalarına ağzının kenarıyla gülümsüyordu.

"Hoş geldiniz Funda teyzeciğim."

Beni kollarına alıp sıkıca sardığında her ne kadar boğulacak gibi hissetsemde gülümsememden taviz vermedim.

Zevkin En Koyu Tonu (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin