bölüm şarkısı: william singe - love you like me
ekim: yarınki maça bu halde çıkmayacaksın değil mi? (01:21)
boksör: uyumak yerine bana hesap mı sormaya geldin?
ekim: sana hesap sormuyorum, çıkma o maça diyorum
boksör: bu saatte bile beni düşünmen çıldırmama neden olacak.
ekim: yaralı bir şekilde maça çıkman seni çıldırtmıyor ama çıkmaman gerektiğini söylemem mi seni çıldırtıyor?
boksör: tam olarak beni çıldırtan sensin.
ekim: umrumda değil istersen delir
boksör: delirttin.
ekim: çıkmasan olmuyor mu yani?
boksör: olmuyor bebeğim, var mı başka sorun?
ekim: niye inatla kendine zarar verme peşindesin?
ekim: basit bir maç erteleyebilirsin bunu en iyi sen biliyorsun ama ısrarla çıkıyorsun o maça
boksör: ben ringden geri çekilmem en iyi senin bilmen gerekiyor bunu.
ekim: doğru, en iyi ben bilirim
ekim: ama inatla kendi duvarlarına çarpmaya devam ediyorsun ve bu beni delirtiyor
boksör: kendime zarar verdiğimi söyleyen sensin ama en çok duvarlarıyla boğuşan da sensin, farketmedim mi sanıyorsun?
ekim: konu ben değilim konu sensin
boksör: işte bunu yapma.
ekim: neyi yapmayayım?
boksör: siktir et düşünme benim duvarlarımı yoksa altında ezilirsin ve kendine zarar veren tek kişi sen olursun.
ekim: ezilmem ne kadar umrunda?
boksör: umrumda.
ekim: ben senin bir bataklık olduğunu bile bile bir yola çıktım aras kara
ekim: ve ezilmek umrumda bile değil
ekim: gerekirse seninle birlikte o bataklığın en dibine batarım
ekim: umrunda olacak bir şey varsa bunları da bil
boksör: bu bataklıkta batacak olan biri değilsin sen.
boksör: çünkü ne zaman batsan bunun doğuşu da olacak ve her seferinde zirveyi göreceksin, eminim.
boksör: benim dünyama ait değilsin.
ekim: yanılıyorsun
ekim: gökyüzüne bak o yıldızların hepsine ulaşmak isterdim
ekim: tek istediğim yıldızlar
ekim: ama onlar kadar parlamıyorum ve bu bataklığa mahkumum
ekim: o yüzden seninle aynı bataklıkta batacak olan iki sönük yıldızız
boksör: yıldızlar bir gün senin olacak ama her türlü batan ben olacağım.
ekim: o zaman beraber batacağız desene sen şuna
ekim: maça çıkmaman için illa yalvarmam mı gerekiyor?
boksör: yalvarman hoşuma giderdi ama bu konuda değil.
boksör: ve o maça çıkacağım.
ekim: ruh hastasısın biliyorsun değil mi
ekim: gerçekten ruh hastasısın
ekim: o kadar sinirliyim ki seni tokatlamak istiyorum
boksör: sen hariç herkes maç konusunda beni gazlarken senin beni tokatlayacak olman o kadar hoşuma gidiyor ki, devam et.
ekim: daha az önce sinirin bozuluyordu bir anda ne oldu?
boksör: fikrim değişti.
ekim: madem fikrin değişti maça çıkma konusunda da fikirlerin değişebilir bir tartışalım bunu bence
boksör: nasıl tartışmamız gerekiyor?
ekim: mesela sana masaj yapabilirim
ekim: masaj rahatlatırmış içindeki MANTIKLI fikirlerin büyümesine neden olurmuş sana lazım bundan
boksör: böyle şeyleri nereden duyuyorsun bilmiyorum ama büyüyen başka bir şey olurdu orası kesin.
ekim: bu büyüyen şey zararlı mı zararsız mı merak ettim
boksör: dozuna göre değişir.
ekim: batırsan acımaz yani
boksör: aklın çıkar.
ekim: çıkarsana
boksör: bunun için ilk iç çamaşırlarını çıkarmam gerekiyor.
ekim: bu dediklerin virgülde kalmasa iyi olur boksör
ekim: yoksa beni soktuğun bu halden seni suçlarım
boksör: noktayı koymadığım hiçbir cümleye başlamam.
boksör: ve bu yaşanacak.
boksör: madem o kadar itmeme rağmen benden bir geri adım atıp vazgeçmiyorsun, ben de kendimi sana iteceğim.
boksör: derinliklerinde beni hissedeceksin ve kaçma şansın olmayacak.
ekim: senden kaçmak mı
ekim: imkansız
boksör: beni yeterince tanımıyorsun.
ekim: her kim olursan ol aras kara
ekim: senden kaçmam
boksör: bunu kanıtladın zaten.
boksör: şimdi uyu ve yarınki maçıma gel, belki beni daha çok tokatlamak istersin.
ekim: daha iyisi, o maça çıkmana izin vermeyeceğim
boksör: sana öğretmediler mi?
boksör: boyundan büyük işlere kalkışmamalısın.
ekim: bekle ve gör
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOKSÖR ¦ yarı texting
Ficção Adolescente"Eğer yaraların altında yatan duygular varsa evet, sanat eseri sayılır." Bu kitabın gerçek kişi, kurum ve olaylarla alakası yoktur tamamen kurgudur.