9. Bölüm - Batan Yıldızlar

7K 394 37
                                    

bölüm şarkısı: william singe - love you like me

ekim: yarınki maça bu halde çıkmayacaksın değil mi? (01:21)

boksör: uyumak yerine bana hesap mı sormaya geldin?

ekim: sana hesap sormuyorum, çıkma o maça diyorum

boksör: bu saatte bile beni düşünmen çıldırmama neden olacak.

ekim: yaralı bir şekilde maça çıkman seni çıldırtmıyor ama çıkmaman gerektiğini söylemem mi seni çıldırtıyor?

boksör: tam olarak beni çıldırtan sensin.

ekim: umrumda değil istersen delir

boksör: delirttin.

ekim: çıkmasan olmuyor mu yani?

boksör: olmuyor bebeğim, var mı başka sorun?

ekim: niye inatla kendine zarar verme peşindesin?

ekim: basit bir maç erteleyebilirsin bunu en iyi sen biliyorsun ama ısrarla çıkıyorsun o maça

boksör: ben ringden geri çekilmem en iyi senin bilmen gerekiyor bunu.

ekim: doğru, en iyi ben bilirim

ekim: ama inatla kendi duvarlarına çarpmaya devam ediyorsun ve bu beni delirtiyor

boksör: kendime zarar verdiğimi söyleyen sensin ama en çok duvarlarıyla boğuşan da sensin, farketmedim mi sanıyorsun?

ekim: konu ben değilim konu sensin

boksör: işte bunu yapma.

ekim: neyi yapmayayım?

boksör: siktir et düşünme benim duvarlarımı yoksa altında ezilirsin ve kendine zarar veren tek kişi sen olursun.

ekim: ezilmem ne kadar umrunda?

boksör: umrumda.

ekim: ben senin bir bataklık olduğunu bile bile bir yola çıktım aras kara

ekim: ve ezilmek umrumda bile değil

ekim: gerekirse seninle birlikte o bataklığın en dibine batarım

ekim: umrunda olacak bir şey varsa bunları da bil

boksör: bu bataklıkta batacak olan biri değilsin sen.

boksör: çünkü ne zaman batsan bunun doğuşu da olacak ve her seferinde zirveyi göreceksin, eminim.

boksör: benim dünyama ait değilsin.

ekim: yanılıyorsun

ekim: gökyüzüne bak o yıldızların hepsine ulaşmak isterdim

ekim: tek istediğim yıldızlar

ekim: ama onlar kadar parlamıyorum ve bu bataklığa mahkumum

ekim: o yüzden seninle aynı bataklıkta batacak olan iki sönük yıldızız

boksör: yıldızlar bir gün senin olacak ama her türlü batan ben olacağım.

ekim: o zaman beraber batacağız desene sen şuna

ekim: maça çıkmaman için illa yalvarmam mı gerekiyor?

boksör: yalvarman hoşuma giderdi ama bu konuda değil.

boksör: ve o maça çıkacağım.

ekim: ruh hastasısın biliyorsun değil mi

ekim: gerçekten ruh hastasısın

ekim: o kadar sinirliyim ki seni tokatlamak istiyorum

boksör: sen hariç herkes maç konusunda beni gazlarken senin beni tokatlayacak olman o kadar hoşuma gidiyor ki, devam et.

ekim: daha az önce sinirin bozuluyordu bir anda ne oldu?

boksör: fikrim değişti.

ekim: madem fikrin değişti maça çıkma konusunda da fikirlerin değişebilir bir tartışalım bunu bence

boksör: nasıl tartışmamız gerekiyor?

ekim: mesela sana masaj yapabilirim

ekim: masaj rahatlatırmış içindeki MANTIKLI fikirlerin büyümesine neden olurmuş sana lazım bundan

boksör: böyle şeyleri nereden duyuyorsun bilmiyorum ama büyüyen başka bir şey olurdu orası kesin.

ekim: bu büyüyen şey zararlı mı zararsız mı merak ettim

boksör: dozuna göre değişir.

ekim: batırsan acımaz yani

boksör: aklın çıkar.

ekim: çıkarsana

boksör: bunun için ilk iç çamaşırlarını çıkarmam gerekiyor.

ekim: bu dediklerin virgülde kalmasa iyi olur boksör

ekim: yoksa beni soktuğun bu halden seni suçlarım

boksör: noktayı koymadığım hiçbir cümleye başlamam.

boksör: ve bu yaşanacak.

boksör: madem o kadar itmeme rağmen benden bir geri adım atıp vazgeçmiyorsun, ben de kendimi sana iteceğim.

boksör: derinliklerinde beni hissedeceksin ve kaçma şansın olmayacak.

ekim: senden kaçmak mı

ekim: imkansız

boksör: beni yeterince tanımıyorsun.

ekim: her kim olursan ol aras kara

ekim: senden kaçmam

boksör: bunu kanıtladın zaten.

boksör: şimdi uyu ve yarınki maçıma gel, belki beni daha çok tokatlamak istersin.

ekim: daha iyisi, o maça çıkmana izin vermeyeceğim

boksör: sana öğretmediler mi?

boksör: boyundan büyük işlere kalkışmamalısın.

ekim: bekle ve gör

BOKSÖR ¦ yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin