17🕷️

23.2K 1.1K 423
                                    

(Medya, Britney Spears - Gimme Morel

İyi okumalar ❤️

Sevmediğim çok şey vardır benim. Oynadığım oyunları kaybetmeyi sevmem, annemin her şeye söylenmesini, hayatımda babamın sadece kelimeden  ibaret var oluşunu, kardeşimin kimse ile paylaşmadığı şeyleri sürekli kendi içerisinde biriktirdiğini bilmeme rağmen bir şey yapamıyor oluşumu sevmem. Birisinin bana uzak duruşunu, yaptığım hata yüzünden özür dilemeyi, sevdiklerimi kaybetmeyi, ders çalışmayı, aradığım şeyi aradığım yerde bulamamayı...

Sevmediğim şeylerin listesi önceden böyle uzayıp giderdi. Şimdi ise iki kişi etrafında şekilleniyor ve yeni maddeler listeye ekleniyordu.

Korkut ve Çağatay'ı hayal kırıklığına uğratmayı, onlardan uzak kalmayı, Korkut'tan ceza almayı, Çağatay'ın gülümsememesine sebep olmayı, onların benimle arasına mesafe koymasını sevmiyorum artık.

"Kiminle kalmak istiyorsun?"

Yan yana iki otel odasının önünde duruyorduk. Bugün sabah saatlerinde, hatta sabah bile değildi, karga bokunu yemeden kalkmış ve uçağa yetişmek için evden çıkmıştık. Beklediğimin aksine kendilerine ait uçakları falan yokmuş, çünkü gerek yokmuş. Bu yüzden vip olarak, hayatımda gördüğüm en konforlu uçakta uçtuk ki gördüğüm uçak sayısı iki falandı zaten. Yarın da Çağatay'dan beni götürmesini istediğim basketbol maçı vardı ve biz şimdi buradaydık işte.

"Çağatay ile kalacağım." dedim yanımda duran adama kaçamak bir bakış atıp. Çağatay ise beni umursamadan telefonuna bakıyordu.

"Tamam, ben akşam yemeğine kadar çalışacağım."

Korkut elindeki kart ile sağ taraftaki odaya girmeden Çağatay'a döndü ve yüzündeki durumdan hoşuma gider bir ifade ile konuştu.

"Çok uzatma."

Çağatay, Korkut'a bakmadan sahte bir gülüşün ardından elindeki kart ile odaya girdi ve kapıyı açık bırakıp en azından odaya girebileceğimin mesajını verdi. Arkasından dudaklarımı büzerek baktığımda teselli için Korkut'a döndüm.

"Üzülme, yakında geçer tavrı. "

Sol eli saçımı buldu ve kısaca karıştırıp, kendince teselli etmeye çalıştı sanırım. O da odaya girdiğinde omuzlarımı düşürüp odaya girdim.

Çağatay bana tavır yapıyordu çünkü Korkut ile ofiste olanları öğrenmişti. Korkut ile eve girdiğimiz ilk anda dahi beni göz hapsine almış ve hareketlerimi incelemişti. Bende bir gariplik olduğunu fark ettiğinde ise biraz kurcalamış ve Korkut'tan olanı biteni öğrenmişti. Korkut'un pek umurunda değildi bu durum, olan biten sadece benim üstüme yıkılmış gibi hissediyordum, yani alt tarafı ofiste ağzıma hoş olmayan şeyler almıştım.

Bana tavır almasının ilk nedeni sorgulamasına rağmen ona söylememiş olmamdı ki bu tamamen utandığım için olmuştu. Sonuçta kim başka birine sakso çektiğini, hem de ofiste, söyleyebilirdi ki? Diğer nedeni ise bunu göremediği içindi. Bu yüzden dünden beri aramızda soğuk rüzgarlar esiyordu.

Odaya girip arkamdan kapıyı kapattığımda Çağatay'ı odada görememiştim. Oda oldukça büyüktü ve şu an gördüğüm kısımda sadece televizyon ve oturma grubu bulunuyordu. Yatak odası ile burayı cam bir duvar ayırıyordu ve camın hemen ardında çift kişilik büyük bir yatak bulunuyordu. Kapının yanında duran ve daha önce odaya bırakılmış valizleri gördüğümde benim valizimin de burada olduğunu görmüştüm. Sanırım Korkut, Çağatay ile kalacağımı önceden tahmin etmişti.

Yatağın olduğu yere ilerlediğimde duyduğum su sesi ile bakışlarım odadaki diğer kapıya dönmüştü. Çağatay'ın nerede olduğunu anladığımda yatağa ilerledim ve pat diye kendimi bıraktım. Gün boyu suratım asıktı ve ilk defa yurt dışına çıkmış olmama rağmen hiç heyecanlı değildim. Çağatay ile aram kötü olunca ruh halim de kötü oluyordu. Gözlerim yattığım yerden odanın içinde gezinmeye başladığında beğenmişlikle dudaklarımı büktüm. Oldukça lüks bir odaydı. Yattığım yatak bile çok rahattı, yatak başlığının üstünde daire şekilde bir ayna vardı. Karşımda büyük ekran televizyon, yanında mini bar, pahalı içkileri gördüğüm küçük buzdolabı, banyonun yanında ise giyinme odası vardı.

Together +18| bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin