1. BÖLÜM - SEVMEDİĞİM SÜRPRİZLER

1K 26 5
                                    

İlk hikayemle başlangıç yapıyorım.
Umarım seversiniz. Beğendiğiniz, etkilendiğiniz yerlerde yorum yapmayı unutmayın. Diğer bölümler de en kısa zamanda sizlerle...
Oylamayı unutmayın...

                                  🌕

Bugün hayatımın en heyecanlı anlarından birini yaşayacaktım. Caner'i ailemle tanıştırmak için, bir organizasyon yapmıştık. Annem evde ağırlayalım demişti ama Caner, yer ayırttığını, bir dahaki sefere bize geleceğini söylemişti.

Caner'le okulda tanışmıştık. İkimizde hukuk okuyorduk. 2. sınıftaydık. Ben babam gibi başarılı bir avukat olmak istiyordum. Benim ilham kaynağım babamdı.

Caner, eğlenceli bir karakterdi. Bazen ele avuca sığmıyordu. Bazı sorumsuzlukları da oluyordu ama onu böyle kabul etmiştim. Onun beni sevdiğine emindim. Sevgisine güveniyordum. Bende onu çok seviyordum. Bu tanışmanın güzel geçmesini çok istiyordum...

Evden çıktık, Caner'in bana attığı adrese geldik. Bizim için ayrılan dört kişilik masaya geçtik. Annemle babam karşılıklı oturdular. Bende babamın yanına oturdum. Caner, annemin yanına, benim karşıma oturacaktı.

Caner daha gelmemişti. Babam "Nerde kaldı bu çocuk, unutmamıştır umarım" dedi. Tek kaşını kaldırmış, benden cevap bekler gibiydi.

"Hayır babacım, unutmadı, konuştum, trafiğe takılmış. Birazdan burada olur" dedim. Babam asla böyle biri değildi. Sanırım biraz gerilmişti. "Babacım, biraz sakin olur musun?" dedim, ona güven vermek istiyordum. Bunu bakışlarıma ne kadar yansıtabildim bilmiyorum. "Evlenmiyorum, sadece erkek arkadaşımla tanışacaksınız. O da senin gibi stres olmuştur" dedim. Evlenme lafını duyunca kaşlarını çattı. Bana hep 'seni nasıl evlendireceğim ben, bir başkasına nasıl emanet edeceğim' derdi.

Annem "Tatlım, biraz sakin kalmayı dene. Düşmanla anlaşma yapmaya gelmişiz gibi davranıyorsun." dedi gülümseyerek ve babamın eline uzanıp, şefkatle, güç vermek ister gibi elini tuttu. Canım annem her zamanki gibi ortak yolu buluyordu.

Babam derin bir nefes verdikten sonra, anneme dönerek gülümsedi ve" Tamam Zeliha'cığım haklısın. Bu akşam güzel bir yemek yiyip, evimize döneceğiz." dedi. Annemin eline zarif bir öpücük kondurdu. Gülümseyerek annemin gözlerine bakıyordu. Aralarındaki bakışma dahi, aşklarını haykırıyordu. Onlara öyle özeniyordum ki. Bir gün bende böyle bir aşk yaşamak istiyordum. Evet, Caner'i seviyordum ama onlar bambaşkaydı. Birbirlerinde tamamlanıyorlardı.

Onlar birbirini aşkla izlerken, bende etrafa göz gezdiriyordum. Caner'in geldiğini gördüm, el kaldırdım. Gözleri beni buldu. Gülümseyerek yanımıza geldi. Onu annem ve babamla tanıştırdım. Elindeki bir buket çiçeği anneme uzattı.

"Sizin için efendim" dedi nazik bir gülümsemeyle.

"Ah teşekkürler Caner'ciğim, çok naziksin" dedi annem ve Caner'e gülümsedi. Babamsa gecenin başlarına nazaran daha iyiydi, beni şaşırtıyordu. Yemeğe başlamıştık.

Arada sohbette ediyorduk. Caner babama dönerek "Avukatmışsınız efendim, Nil bahsetmişti" dedi sohbet açmaya çalışıyordu.

Babam ona dönerek, "Evet oğlum, mesleğimi aşkla yapıyorum. Yeri geldi üzüldüm, yeri geldi sevindim hatta bazen zorlandım. Hiçbir zaman vazgeçmedim. Kafanı yastığa koyduğunda vicdanın rahatsa, çektiğin tüm sıkıntıya değer." Babam ikimize bakarak, "Zamanı gelince beni anlayacaksınız. Sonuçta sizde geleceğin avukatlarısınız." dedi. Gözlerindeki, beni gülümseten duygu gururdu.

Caner "Aslında ben avukat olmak istemiyorum, ailemin zoruyla hukuk okuyorum. Ben işletme okumak istemiştim. Belki yönümü o tarafa çevirebilirim" dedi zoraki bir gülümsemeyle. Bunu bende ilk kez duyuyordum, şaşırdım.

AY IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin