0.5

10 1 0
                                    

Kapım tıklatılınca başımı telefondan kaldırdım. “Gel abi, kapı kilitli değil.” Abimden kaçarken kilitlemiştim.

Kapının açılmasıyla birlikte abim de sırnaşan kedi gibi usul usul yanıma yani yatağımın kenarına oturdu. “Canım sıkıldı, seninle uğraşmaya geldim.” Gözlerimi devirdim abartıyla. “Halim yok abi.” dedim kuru bir sesle. “Bir de akşam beraber parka gidiyoruz. Kızlar ve Yavuz abi de gelecek.” Saçlarını karıştırıp memnun a baş salladı. “Yavuz köpeğinin boyunun ölçüsünü alayım.” Dedikten sonra hırsla doğruldu ve devam etti konuşmaya. “Geçen maçta beni nasıl yendiğini hâlâ aklım almıyor.” Gülüp de abimi daha fazla sinirlendirmemek için dudaklarımı ısırdım. “Ama abi kabullen artık, Yavuz abi senden daha iyi oynuyor.” Gözlerini kısıp beni itti ve duvara yapışmak zorunda kaldım. “Sus ben daha iyi oynuyorum.” Dayanamayıp kahkaha attım.

Abim biraz şeydi... Salak.

Saat 8.35'ti.

Elimdeki kalemi matematik kitabının üzerine bırakıp gözlerimi ovaladım. Başım ağrımıştı. Bahar’ın dediği gibi dersler kapatılsın.

Telefonumdan yükselen arama sesiyle raftaki telefonuma uzandım. Bahar arıyordu.

“Efendim?”

“Knu ne yapıyorsun? Eylül’le Irmak sıkılmış evde durmaktan inmişler parka. Beş dakikaya abimle ben de çıkarız. Siz de hazırlanın gelin. Yusuf abi de geliyor mu?”

“Geliyor, geliyor. Tamam kapatıyorum. Görüşürüz orada.”

Abime seslenmeye çok üşendiğim için aradım. Hemen açtı.

“Aynı evdeyiz.”

“Yani? Aramayayım mı abimi? İyi kapatıyorum.”

Birkaç hışırtı duydum. Yanıma geliyordu. Aramayı sonlandırırken gülmüştüm.

Abim odamın girişinde gözüktüğünde, “Hadi gidiyoruz hazırlan. Beş dakikaya kapıya çıkarım. Hazır olmazsan beklemem seni.” Abim yarım saat saçını tarayıp düzeltip uğraştığı için hazırlanması uzun sürüyordu. Saçlarına çok önem veriyordu ve gerçekten kimseye dokundurmuyordu.

“Beklersin güzel kardeşim, cici kardeşim.” Deyip odasına gitmişti.

Dolaptan siyah bir eşofman altı ve boğazlı siyah bir kazak alıp giydim. Hazırdım işte. Daha ne yapayım?

“Ben çıkıyorum! Kapıda bekleyeceğim.” Diye abimin odasına doğru bağırdıktan sonra dışarıya çıktım. Havada kar soğuğu vardı.

Abime hızlıca mesaj attım.

İlknur: Montumu unutmuşum.

Abi denen varlık: Kendini de unutsan keşke.

Görüldü attım. Tam çıkacakken gözüm bugün bana mesaj atan kişinin sohbetine çarptı. Engelini kaldırıp Akın diye kaydettim. Profili yoktu. Yazıyor kısmını görünce gözlerim büyüdü. Sohbette mi yatıyordu? Nasıl anında görmüştü?

Akın: Beni kaydetmişsin.

Akın: Beni çok mutlu ettin.

Akın: Keşke ne kadar sevindiğimi sana gösterebilsem. Gerçi sen muhtemelen bana deli muamelesi yapardın. Öyleyim. Biraz deli.

Akın: Akşam akşam rahatsız ediyorum sanırım. İyi akşamların hep olsun İlknur.

Akın: Güzel rüyalarda buluşuruz belki, olmaz mı?

Yağmur Çıkmazı | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin