The Cured Coincidences

1-Kaçmayı deneme bile

𝗝𝘂𝗻𝗴𝗸𝗼𝗼𝗸'𝗱𝗮𝗻

"Tanrım ne zaman biticek bu iş" yine her zamanki gibi kendi kendime söyleniyordum gece ayakta kalmaktan nefret ediyordum ama okula gidebilmem için çalışmam lazımdı en azından, güzel bir işe sahiptim. Gelen müşterilerin ihtiyacı olan malzemeleri veridikten sonra çıkıcaktım ama başka bir müşteri geldi son anda onada bakmak istedim ama içeri girdiğinde bir farklılık hissetdim adam yüzünü bana çevirdiğinde bi anda azım aralandı tam bağırcakken elinde bıçağı salladı. Tanrım!. Ağzı gözü her yeri kan içindeydi polis sesleri gelmeye başladığında adam elindeki bıcağı bana yaklaştırdı konuştu "Çabuk bana sargı bezı yara bandı falan ver ben burdan çıkamazsam seni de çıkarmam hızlı ol hadisene" t-tamam diyebildim sadece çok korkmuştum ölmek istemiyordum hele şu zamalarda asla ama çok geçti polisler geldi.

"Polis sakın içerdikere zarar verme çık dışarı kaçacak yerin yok Kim Taehyung" SİKTİR! Sana hızlı ol demiştim kafayı yiyeceğim benimle geliyorsun diyip kolumdan tutduğu gibi dışarı çıkartdı elindeki bıçağı fazlasıyla boğazıma yaklaştırmıştı korkudan titriyordum ne yapacaktım "ya burdan bu çocukla çıkarım yada bu çocuğu burda öldürürüm".

"Tamam sakin ol ve çocuğa zarar verme çocuğu bırak" bi kahkaha patlatmıştı çok yapmacıktı o anda anladım beni asla bırakmıycak ve beni peşinden götürücekti. Bacaklarım kollarım zangır zangır titriyordu bana zarar vermesin lütfen diye Tanrıya dua etmekten başka şansım yoktu. Önümüze gelen arabaya bindik boğazımda ki bıçağı çekmişti. Arkamızdan gelen sesleri duyunca mutluluktan ağlıycak gibi oldum o adamın beni kaçırmasını istemiyordum "şu siktiğimin arabasını daha hızlı süremiyor musun" elimden geldiği kadarıyla basıyorum gaza efendim bı kaç ara sokağa girdikten sonra polisleri atlatmıştık. Artık herşeyden ümidi kesmiş bi şekilde camın dışarsını seyretmeye basladım  Yol boyunca beni izlemişti odaklanmıştı ve çok utanmıştım. Konuştu hadi sen uyu ben seni uyandırım ve benden korkma sana zarar vermem. Tamam korkmuyorum merak etme cümlemi bitirdikten sonra kafamı cama yasladım.. "Uyan bakalım" yüzümde eli olan adamın uyandırmasıyla uyanmıştım geldiğimiz ev saray gibiydi aşırı büyüktü ve kapıda baya bi koruma vardı. Eve girmiştik aşırı büyüktü kaybolurdum ben burda tok sesiyle konuştu adam "Beni takip et" t-tamam yukarı çıktıktan sonra odanın kapısını açtı ilk ben sonrada o girdi içeri odanın içinde yatak ve dolap vardı.

"Burda kalıcaksın şanslısın diğer kurbanlar bu odayı görmeden öldüler sen ilksin" n-ne diğer kurbalar mı beni öldürücek misiniz lütfen ne isterseniz yaparım bırakın beni kimseye birşey söylemem ağlamaklı çıkan sesimden nefret ediyorum ama çok korkuyordum ağlamamı durduramıyordum. "Sakin ol güzelim sana zarar vermiyeceğim aç mısın" biraz "istediğin şeyleri şöyle aldırim ne seversin?" Pizza " tamam bekle sana kıyafet getireceğim sonrasında siparişleri hallederim". Odadan çıkıp kapıyı kilitlemişti camaların önünde koruma vardı burdan kaçmam imkansızdı yere oturdum ve ağlamaya başladım çok korkuyordum ölmek istemiyordum kapı açıldı kalkacak gücüm olmadığı için yerde oturdum "ağlamana gerek yok sana zarar vermem" lütfen bırakın beni lütfen yalvarıyorum arkadaşlarım annem, anneme bakmam gerek yoksa ölücek lütfen "annenle ilgilenmelerini istiycem arkadaşların konusuna gelirsek ufacık bir konuşma yapabilirsin".

Hıhı olur numarayı çevirdikten sonra telefonu açan Jimin'in sesini duyduktan sonra mutluluktan ağlamaya başladım ["Jungkook bitanem iyi misin korkma kurtarıcaz bulucaz biz seni o piç kurusunuda doğdu yere geri sokucaz sen korkma sakın"] "Ayıp oluyor ama arkadaşınız benim elimde unutmayın ben olsam düzgün konuşurdum hem ona zarar vermedim telefon görüşmesi yapmasına bile izin verdim daha napim vedalaş arkadaşlarınla çok uzatma' sizi çok seviyorum anneme iyi bakın ölmesine izin vermeyin lütfen sizi çok çok seviyorum. ["Bizde seni çok seviyoruz bitanem bulucaz seni korkma"] kapanan telefon üzerine yalvarmaya devam etdim lütfen bırakın beni lütfen " Ah bu imkansız hadi giy şunları bekliyorum kapıda biraz bol gelebilir yarın bi kaç parça bişeyler alırız".