7

587 44 14
                                    

Partinin yapılacağı mekâna geleli yarım saat oluyordu fakat Jimin ve Namjoon çoktan sarhoş olmuş dans pistine çıkmışlardı. Jisoo ise halletmesi gereken bir iş olduğunu söyleyip beni oturduğum masada yalnız bırakmıştı.

Şimdiden sıkılmaya başlamıştım. Sarhoş olmak istemediğim için sadece bir kadeh içki içmiştim ve başım ağrıyordu. Buraya gelme sebebim olan Lalisa'yı da gecenin başından beri bir kere bile görmemiştim. Yani gecem berbat geçiyordu.

Oturduğum sandalyede rahatsızca kıpırdandım, çok sıkılmıştım. Sanırım yapılabilecek en iyi şey Jisoo'yu bulup buradan gitmekti. Oturduğum sandalyeden kalkıp etrafa göz gezdirdim fakat Jisoo etrafta gözükmüyordu. Mekânın arka bahçesi olduğunu hatırlayınca oraya doğru yol alacaktım ki gördüğüm beden her zaman olduğu gibi yine kaskatı kesilmeme sebep oldu.

Lalisa oturduğum masaya doğru geliyordu.

Sakin olmalıydım. Olabildiğince rahat bir şekilde kalktığım sandalyeye oturup Lalisa'nın masama yaklaşmasını bekledim.

"Merhaba." gülümseyip elini uzatmıştı. Uzattığı elini nazikçe kavrayıp onun gibi gülümsedim.

"Merhaba bayan lalisa."

"Lalisa de lütfen." başımla onaylayıp tuttuğum nefesi yavaşça bıraktım.

"Oturabilir miyim?"

"Tabii ki, buyurun lütfen." âşık olduğum gülümsemesini bir kez daha gösterdiğinde güzelliğine ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

"Sizi burada görmek çok güzel." dedim kendime engel olamayarak.

"Sizi de öyle." İkimizden de ses çıkmıyordu. Telefonumun mesaj kısmına girip jisoo'ya yaptığı iş her neyse şu an bırakıp yanıma gelmesi gerektiğine dair kısa bir mesaj atıp masanın üzerinde duran kadehi elime alıp bir yudum da bitirdim.

İçip biraz rahatlamalıydım yoksa gerginlikten bayılacaktım.

"Az kalsın söylemeyi unutuyordum, ödül için tebrik ederim." Gülümsedim.

"Teşekkürler bayan lalisa." Dudaklarını yalamış, daha önce gördüklerimin aksine yüzünde oyuncu bir gülümsemeyle elinde duran bardağı masaya bırakmıştı.

"Lalisa da anlaştık diye düşünüyordum?" Gözleri anlayamadığım bir şekilde derin bakıyor, biraz daha uzun süre bakarsam içinde kaybolacakmış hissine kapılıyordum. Bakışlarımı kaçırıp garsona bir kadeh daha getirmesi için işaret verdim. "Lalisa" dedim kısık sesle.

"Beni konser alanından çıkarttığın günü hatırlıyor musun?" Başımı salladım. "Nasıl unutabilirim ki?"

"Bir şey mi söyledin?" Telaşla başımı iki yana salladım.

"Ah, hayır. Devam et lütfen."

"O gün gittiğimiz yere bir daha gitmek istiyordum da," ona eşlik etmemi istemeyecekti değil mi?

"Belki bana eşlik edersin diye düşünmüştüm?" yudumladığım içki boğazımda kalırken Lalisa'nın bakışlarının yoğunluğu altında ezilmemeye çalışıyordum. Hareketleri ona karşı hislerimi biliyor benimle oynuyor gibiydi. Ciddi olup olmadığını anlamak için kaşlarımı hafifçe yukarı kaldırıp Lalisa'ya bakmayı sürdürdüm.

Kendinden emin bakışları utangaç bakışlarımla karşılaştığında ezildiğimi hissetmiştim fakat rahat olmalıydım. Lalisa ona karşı hislerimi bilmiyordu.

Duruşumu düzeltip lalisa'nın bakışları gibi olamayacağından emin olduğum bakışlarımı takınmış, elimdeki kadehi masaya bırakmıştım.

"Seve seve eşlik ederim Lalisa." bıyık altı gülümsemesi tekrar yüzünde belirmişti.

"Süper. Sana mesaj atarım." gülümsedim. Birbirimize bakmaya devam ediyorduk. Bakışlarım yavaşça dudaklarına kayıyordu ve buna engel olamıyordum. Dudaklarına sürdüğü kırmızı ruju bozmamak için içimde büyük bir savaş veriyordum.

O kadar uzun süredir lalisa'nın dudaklarına bakıyordum ki muhtemelen dudaklarına baktığımı fark etmişti ama umumda değildi. Dudaklarını yaladığında gözlerimi kapatıp başımı zor da olsa telefonuma indirdim. Jisoo geldiğine dair bir mesaj atmıştı. Hızla ayağa kalkıp mükemmel bir zamanlamayla beni kurtardığı için jisoo'ya teşekkür etmem gerektiğini aklıma not ettim. Zor da olsa Lalisa'ya veda etmeliydim. Elimi lalisa'ya uzattım. Uzattığım elimi nazikçe kavramış bakışlarını yüzüme çıkarmıştı.

"İyi geceler lalisa. mesajını bekleyeceğim." elini hâlâ bırakmamıştım. Yaptıktan sonra büyük ihtimalle bir kaç gün pişman olacağım hareketi yapmak için lalisa'ya doğru yaklaşıp kulağına fısıldadım,

"söylemeden edemeyeceğim nefes kesici görünüyorsun" ellerimizi ayırıp oradan ayrıldım. Bundan sonra ne olacaktı kesinlikle bilmiyordum.








Nasıl gidiyoo??

novaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin