7- İtiraf ve Karar

4.8K 187 25
                                    

Düzenlemeden atıyorum umarım ciddi derece de hatalarım yoktur.
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. İyi okumalar dilerim Ballar. 💕

Alkım gözlerini kırpıştırarak araladı.  Ardından gözlerini kapatıp açtı. Ufak mırıltılarla doğrultu yatakta. Yanında iki babası da yoktu. Komodinin üzerindeki telefonuna uzandı ve eline aldı. Saat sabah 09.00 du. Hızla yerinden kalkarak tuvalete koştu. İşlerini hallederek çıktı. Kuzey de kapıyı çalarak içeri girdi. Çocuğun telaşlı hareketlerine bakarak kaşlarını kaldırdı merakla. " Ne oldu? " diye sordu. Sekerek pantolonunu giymeye çalışırken " Okula geç kaldım." dedi.

Kuzey kahkaha atmaya başladı. Alkım yarı uykulu yarı telaşlı baktı babasına.
" Bebeğim bugün Cumartesi." dediğinde  bi an da durdu. Telefonunu eline aldı ve tarihe baktı. Elini yüzüne kapatarak bir nefes aldı. Ardından pantolonunu geri çıkardı ve pijama altını giydi. Bi yandan utançla baktı babasına.

" Hadi bakalım kahvaltıya." diyerek girdi odaya Atlas ama Kuzey'in gülmesine, Alkım'ın yüzündeki karmaşaya bakarak sordu. " Ne oldu?"
Kuzey gülmesini durdurmaya çalışarak cevap verdi. " Alkım bugünün ne olduğunu unutmuş. Okul için hazırlanıyordu. " Atlas da dayanamayıp gülmeye başlamıştı. Kuzey elini çocuğun beline atarak odadan dışarıya ilerledi.

Alkım masaya yerleşirken sessizdi. Aklına dün olanlar geldikçe utanç doluyordu. Zihnindeki olumsuz düşünceler susmuyordu bir türlü.

" Alkım hadi kahvaltını yap." dedi Atlas çayından yudum almadan önce çocuğun öylece oturmasına bakarak. Alkım eline çatalını alarak peynire batırdı ve ağzına attı babasının lafıyla.
Ağzında büyüyordu sanki lokma. Zorla yutkunurak gönderdi peyniri midesine.

Kuzey de çocuğa göz atarak elindeki ekmekle sucuğa batırıp çocuğun ağzına uzattı. Alkım ağzını açarak lokmayı ağzına aldı. Ardından Kuzey çatalı domatese batırıp yine uzattı. Böyle böyle Alkım'a kahvaltısını yaptırıyordu.

Atlas gelen telefonla ayağa kalkarak mutfaktan çıktı. Ses giderek uzaklaştı ve kesildi. Kuzey bir kendisine bir de Alkım'a bir şeyler yedirecek kahvaltısını yapıyordu. Arada çayından da yudum aldırıyordu.

Çocuğun her şeyiyle severek uğraşıyor, her şeyini severek yapıyorlardı. Bazen fazla sevgiye kapılıp içlerine sokası geliyordu ikisinin de. Alkım hayatlarına neşe, mutluluk ve huzur getirmişti. Bu çocuğu herkesten ćok seviyor ve değer veriyorlardı.

Atlas konuşması bitmiş olmalı ki mutfağa gelmiş ve masaya oturmuştu. " Çocuk esirgeme kurumundan aradılar. Yarın gelip gelmeyeceğini sordu. Bende müsaitiz geliriz dedim. " dedi. Alkım korkuyla karışık üzüntüyle titrekce nefes aldı. Masadan kalkarak " Benim ödevlerim vardı. Onları yapıp ders çalışayım." dedi ve hızla kalkıp odasına ilerledi. Atlas ve Kuzey ise şaşkınlıkla baktılar arkasından.

" Dün ki olay yüzünden şoka girdi ve çok üzüldü sanırım. İçim gitti onu öyle görünce. " diye konuştu üzgünce Kuzey. " Onun tırnağına zarar gelse bizim canımız yanıyor Kuzey sence de normal değil mi?" dedi Atlas. " Öyle bir işledi ki onun sevgisi, tatlılığı, güzelliği bazen aklım şaşıyor. Bu güzellik gerçekten bizimle mi diyorum. " diye de devam etti. " Bizi o anlam da sever mi acaba? Ben çok alıştım ona. Çok seviyorum. " dedi elini çenesine koyarak Kuzey.
" Bilemiyorum. Sevmese bile bırakasım gelmiyor bu çocuğu. İkinizi de çok seviyorum. Çok aşığım." dedi gülümseyerek Atlas. Ardından Kuzey'in dudaklarına bir öpücük kondurdu derince. Sesli bir şekilde ayrıldı sonra.

Sofrayı beraber kaldırıp şirketten getirdikleri dosyalara bakabilmek için çalışma odasına geçtiler.

----

ALKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin