tiger inside ➳ taekook

round 10

''Sana inanamıyorum! Bana bu ihaneti nasıl yaptın? Nasıl beni ikiz kardeşimle aldatırsın?!''

''Hayatım açıklayabilirim.''

''Neyi açıklayacaksın? Nasıl açıklayabilirsin bu durumu?!''

''Onu sen sandım!''

''Aptalsın...''

''Senin aptalın.''

''Iyy.'' Yoongi, dizi başrollerinin saçma diyaloglarının hemen ardından öpüşmelerini izlememek için tiksinerek kanalı değiştirdi. Hangi aptal karakter mühürlü eşini onun ikiziyle karıştırırdı ki? Gerçi, karakter bir alfaysa bu mümkündü çünkü Yoongi onlardan daha aptal az şey görmüştü.

Kapının açılma sesini duymasıyla sabahtan beri yatıp pineklediği koltukta doğruldu ve gelene baktı.

Taehyung yorgun argın salona girip arkadaşının pineklediği koltuğa kendini atarak kafasını Yoongi'nin kucağına koydu. ''Yoruldum!''

Yoongi, televizyonun sesini kısıp elini Taehyung'un saçlarına attı. ''Neredeydin bu saate kadar?'' Hava epey bir kararmıştı ve bu saate kadar Yoongi evde tek başınaydı. Diğer ev arkadaşının nerede sürttüğü hiç umurunda değildi, umurunda olan kişi Taehyung'tu.

''Yemek uzun sürdü.'' Dalgın bir şekilde mırıldandı Taehyung. O yemekte, o alfa ileyken kafa karıştıran taraf olmalıydı, tekrardan kafası karışan taraf değil...

''Neyin var senin? Çok durgunsun.''

Yoongi'nin, gerçek hislerini anlamasıyla yattığı yerden doğruldu Taehyung. Hafif sarhoş olduğundan zihni bulanıktı ve olaylara oldukça duygusal yaklaşıyordu.

Tanrım, Jeon Jeongguk'u öperken aklından ne geçiyordu ki? Hayır, asıl soru şu olmalıydı: Neden tekrardan kendi kafası karışmıştı? Üstelik bir alfa yüzünden...

''Yoongi.'' Arkadaşının gözlerinin içine baktı ve onun elini avcunun içine alıp kendi kalbine götürdü. Yoongi şimdi, elinin altında hızla atan kalbi hissedebiliyordu. Neden bu kadar hızlıydı? Yanında olduğu için mi? Yani Taehyung, yanındayken heyecanlanıyor muydu?!

Kafasından geçen düşüncelerle gözleri parlarken Taehyung'un söylediklerine kulak kesildi.

''Bu kadar hızlı atması normal mi...''

Değildi.

Yoongi kendi kalp atışının hızlanmasına engel olamazken belli belirsiz gülümsedi. Artık ona hislerinden bahsetmeli miydi? Her zaman belli etmekten sakındığı ama içinde bir çocuk gibi büyüttüğü hislerinden...

Kalbi, elinin altındaki kalple birlikte atmaya başladığında konuşmak adına dudaklarını araladı Yoongi. Fakat Taehyung ondan önce davranmıştı, keşke davranmasaydı da Yoongi bu kelimeleri hiç duymasaydı.

''Bir alfa için...?''

Ve o an Yoongi, dünyanın başına yıkıldığını hissetti. Elini Taehyung'un kalbinden çekip hızla ayağa kalktı. ''Ben... biraz uyuyacağım, yorgunum.''

''Birlikte uyuyalım.'' Taehyung da onunla birlikte kalkacakken hızla kafasını iki yana salladı Yoongi. ''Hayır- hayır sen horluyorsun. Seni istemiyorum. Neyse, iyi geceler.''

Acele bir şekilde odasına giden Yoongi'nin arkasından dudaklarını büzerek baktı Taehyung. ''Bugün zaten bir garipti. Dinlense iyi olur.'' Kendi kendine konuştuktan sonra yorgunlukla tekrar koltuğa yığıldı. Artık bugün hakkında daha fazla şey düşünmek istemiyordu. Zaten yavaş yavaş kapanan gözleri de bir şeyler düşünmesine müsaade etmeyecekti.