Deha: SERAFETTIN BOSANMAK ISTIYOSAN BOSAN BENIM NAFAKAMI TAZMINATIMI VER SEN YOLUNA BEN YOLUMA
Yiğit: Deha ne diyosun?
Hamza: İstediğini yapmadık diye yapıyor.
Hamza: Tripli kendi aklınca.
________________
Bu kurgu bir öğertmen kurgusudur, içinde sm...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Medya: Deha Şiir, Yiğit Şen.)
×××××
Kafamdaki o soru işaretine yol verdim ve tekrar karşımdaki adama döndüm.
"Sizden halâ bir cevap beklediğimi biliyorsunuzdur umarım." Dedim kaşlarımı çatarak.
Oturduğu yerden kalktı ve yanıma geldi, bir eliyle sağ elimi kavradı ve yatağa bastırdı, diğer kolumde ise serum olduğu için ben kaldıramamıştım.
"Sorduğun sorunun cevabını bildiğin halde halâ benden cevap istiyorsun," dudaklarını yalayıp devam etti. "Neden bu okula geldiğimi sanıyorsun, sıradan basit bir öğretmen maaşıyla geçinebildiğimi mi sanıyorsun."
"Peki neden geldiniz?" Dedim gözlerimi gözlerinde gezdirerek.
"Çünkü sen varsın, Deha. Sen olmasan bu okula geleceğim yok. Siktiğimin okulunda birkaç velete öğretmencilik yapmak hoşuma gitmiyor fakat senin için dayanıyorum. Sırf senin için."
Elimi ondan kurtarmaya çalıştım fakat olmadı, her bir kelimeyi üstüne basarak söylemişti. Kısacası korkumuştum.
"Seninle daha işim bitmedi, ama unutma Deha. Benim olmazsan, hiçkimsenin olamazsın." Dedikten sonra dudaklarıma eğilip dilini dudaklarımda gezdirdi.
Doğrulduğunda bana göz kırpıp gülümsedi ve odadan çıktı. Bileğim acımıştı, çünkü çok sert sıkmıştı. Onu seviyor muydum şu an şüpheliydi.
Belki bizimkiler haklıydı, ergenlik hormonlarım geri dönüyor olabilirdi ama şu an mantıksız geliyordu onlarla olmak.
Onlar benim öğretmenlerimdi. Öğrenci-öğretmen ilişkisini bozamazdım, ki bozmamalıydımda zaten. Onları sevdiğimi sanmıştım, fakat şimdk düşününce bunun bilinç altımın bana oynadığı bir oyun olduğunu fark etmiştim. Daha kendime göre birini bulmalıydım, küçücük heveslere takılıp gidersem ne olacağı belli olmazdı.
Odanın kapısı açılınca başımın ucundaki düşünce bulutuna elveda dedim.
×××××
"Hadi lan ordan!" Dedi Hüseyin anlattıklarıma inanmayarak. "Beni aralıksız 10 kere siksen yine inanmam."
"11 kere siksem inanır mısın?" Diye sordum sertçe. "Lan bak şaka falan değil ya, ciddiyim. Sadece kanıtım yok." Dedim sona doğru sesimi kısarak.
"Ee peki ne yapıcaksın şimdi?" Diye sordu Adin telefondan kafasını kaldırıp.
"Hiçbir fikrim yok." Dedim omuz silkerek.
"E sen adamı sevmiyormuydun zaten, git atla kollarına." Çok zekisin Deniz ya.
"Kardeşim varya sendeki akıl tavukta olsa der ki benimde kanatlarım var ama neden uçamıyorum diyip uçmaya çalışır amk."
