always brown.

158 19 5
                                    

Bu bölümü yazmak diğer ikisine göre zor olacak gibi duruyor... Başlıyoruz hadi bas ulan bas!! 💪🏼

^•^

On beşinci gecede Taehyung ve Jeongguk'un yaptıkları yoğun aşk ise, tam olarak buna işaretti...

O geceden sonra da Taehyung ve çikolatalı kurabiyeleri her gece aksatmadan gelmeye, Jeongguk'u görmeye, bazen ondan güzel öpücükleri bazen de aşk gecelerini almaya devam etti.

"Yarın iki ay oluyor." dedi kollarının arasındaki beden doğru Taehyung.

Kaşlarını kaldırıp şaşkınlıkla arkasına döndü hafifçe Jeongguk, "Zaman ne kadar hızlı geçiyor, vay canına! İki aydır her gecem seninle miymiş..? Ne de hoş!" diye heyecanla konuştu.

"Aşk gecelerimizin değil yıldızım, gözlerine rastlamamın ikinci ayı. Tam iki ay önce kapılmışım gözlerine."

Kucağındaki kurabiye tabağından bir kurabiyeyi alıp ısırdı ve diğer yarısını da Taehyung'a yedirdi Jeongguk. "Gözlerimi sende bu kadar özel yapan nedir? Daha önce yüzlerce kahverengi göz gördüğüne eminim."

"Daha önce binlerce kahverengi göz gördüm, ancak hiçbiri sana ait değildi. Senin gözlerini ilk defa görüyordum ve gördüğüm an içimden bir ses dedi ki takip et, takip et ve o gözlere doya doya bak. Koskoca yıldızları gözlerinde taşıyorsun Jeongguk, benim gökyüzüm sensin."

Yutkundu Jeongguk, kelimeleri boğazında kalıyordu her seferinde. Onu boğan kelimelere inat yaşatan aşkının söyledikleri bir kez daha gözlerini doldurdu. Sık sık ağlar olmuştu, ama bundan bir gram bile şikayetçi değildi. Ondan gelecek olan her şey kabulüydü, bu zarar bile olsa. Farkındaydı, sağlıksız bir düşünceydi bu. Ancak kendini alamıyordu böyle düşünmekten.

Tabağı kenara koydu, arkasına dönüp bacaklarının arasından sıyrıldı ve dizlerine oturdu. Kafasını sol omzuna koyarken eliyle de sağ omzuna yıldızlar çizmeye başladı. "Seni hak edecek ne yaptım?" diye mırıldandı. Meraktan çok memnuniyet içeriyordu sorusu.

"Asıl ben gözlerine bakmayı hak edecek ne yaptım? Pek de iyi biri sayılmam. Babam bir marki de olsa ben bir şövalyeyim. Kendimi haklı gördüğüm bir amaç uğruna insanları canlarından ediyorum. Ben günahların en büyüklerini işledim ve çoğu için kiliseye bile gitmedim."

"Bana geldin. Gözlerimin en içine bakıp ısrarla bana geldin. Kibar davrandın, iyi ki yaptın. İyi ki şu an benimlesin, iyi ki takip ettin o gözleri."

Taehyung kafasını uzatıp saçlarına derin bir öpücük bıraktı Jeongguk'un. "Vakit geldi, aşkım."

Derin bir iç çekti Jeongguk. "Hiç gitmen gerekmese keşke."

"Keşke. Tekrar gece olana kadar çok özlüyorum seni. Yatağım bile sert ve rahatsız geliyor seninle uzanmadığım için. Ve ben bu kapının ardındaki sensizlikten nefret ediyorum."

Jeongguk kafasını kaldırıp dudaklarından usulca öptü. Bugün, her günden daha çok aşkla doluydu. "Umarım bir an önce tekrar gece olur. Çok alıştım sana."

Onun yaptığı gibi sakince bir öpücük daha bıraktı Taehyung. "Ben yokken güzelce yemeğini ye, uyu dinlen tamam mı?"

"Yarın işim yok. Önce Bam için merhem yapacağım, sonra da uyurum biraz."

"Ah şu köpek, fazlasıyla seviyorsun onu."

"Gündüz dostum o benim. Ayağını kırmış, zedelemiş biraz. Önce merhem süreceğim, sonra da bir çubuk bağlayacağım ayağına. Yavrucağımın canı acıyor."

eyes.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin