1.4

10 1 0
                                    

Kızlarla birlikte duraktaydık.

"Gerçekten otobüs geç kalmak için bugünü mü buldu?" Yakınan Eylül’e sessizce güldüm. Otobüste ders çalışacakmış ama...

"Ay geldi kalkın." Irmak’ın yüksek sesiyle başımı kaldırıp gelen araca baktım. Şükür!

Çok yağmur yağıyordu, trafik sıkışmıştı. Sokaktaki çoğu insan söylenip duruyordu.

Sırayla akbillerimizi okutup arkaya doğru ilerlemeye başladık. Otobüsün içi, nefes dahi zor alınacak bir kıvamdaydı.

Eylül ve Bahar, otobüsün cam kenarında duruyorken Irmak'la birlikte orta kesimde insanlara çarpmadan ayakta kalmaya çalışıyorduk.

"Şey, pardon. Şunu uzatır mısınız?" Başımı soluma çevirdim. Üzerinde bizim okulun forması olan bir çocuk bana akbilini uzatıyordu. Başımı sallayıp elinden aldım ve önümdeki kalabalıktan birisini seçip verdim.

Birkaç saniye sonra kart bana döndüğünde soluma baktım. Çocuğun gözleri bendeydi ama ben ona bakınca gözlerini kırpıştırıp gözlerini çekmişti ve kartı elimden alarak cebine koymuştu. Elime uzanan parmakları titriyordu? Ayrıca ses tonu çok kısıktı, zar zor duymuştum çocuğu.

Boş verip önüme dönmüştüm ki otobüsün aniden yavaşlamasıyla dengemi sağlayamamıştım. Kimseye çarpmamıştım ama sanırım akbili uzatan çocuğun ayağına basmıştım.

Çocuğa doğru döndüm. Mahcup olmuştum. "Çok özür dilerim, adam bir anda hareket yapınca dengede kalamadım." Yüzü gerilmişti, gözlerime bakmıyordu. Özür diledik ya? İnsan önemli değil derdi.

"Sorun yok." Dişlerinin arasından zorlanır gibi konuşmuştu.

Gerçekten umursamayıp diğer tarafa döndüm. Sabah sabah kimseyi çekemeyecektim. Akın'ın son görülmesi benimle konuştuğu andı. Ona mesaj yazarken buldum kendimi.

İlknur: Otobüslerden nefret ediyorum.

İlknur: Kalabalık olanlarından daha fazla.

Uğultu dolu otobüsten yine o çocuğun tarafından bildirim sesi gelince kaşlarımı çattım.

O tarafa döndüm ama Eylül eliyle telefonunu işaret ediyordu. O çocukta bana arkasını dönmüştü ve telefonla konuşuyordu. Yutkundum. Gerilmiştim.

Bir an Akın burada sandım.

Money talks cnm

Eylül: Abi ben kesin kaldım.

Irmak: Beraber kaldık.

Irmak: Tek bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğim.

Bahar: Susun demeyin öyle. 50 alırız.

İlknur: 100 alırsam Akın karşıma çıkarmış. Yani tam anlamadım ama arkamda falan durup konuşurmuş. Yüzünü görmezmişim. Ama istersem bakarmışım da beni engelleyemezmiş.

İlknur: Ama bir şey oldu.

Bahar: NOLDU?

Eylül: OHA ne ara öpüştünüz?

İlknur: Eylül ne alaka amk?

Eylül: Çok şüpheli konuştun, başka ne olabilir?

Irmak: Anlat çabuk yan tarafımdaki amcanın üstüne düşeceğim şimdi.

İlknur: Kız kardeşi var. Sabah ondan gizlice telefonunu alıp bana ses kaydı attı. O KADAR TATLI Kİ!

İlknur: Kaydın sonlarında Akın da konuşuyor, sesini duydum yani.

Yağmur Çıkmazı | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin