1.7

14 1 0
                                    

Etrafımdaki bütün seslerin uğuldadığını hissettim. Kulaklarım çınlıyordu. Elimdeki kağıdı öfkeyle buruşturup cebime sıkıştırdım. Ellerim sinirden ve anın şokundan dolayı titriyordu.

Hızlıca Akın’ın numarasını bulup arama tuşuna bastım. Aklımı kaçıracaktım. Bana büyük bir açıklama borçluydu.

İkinci çalışta onun sesini duydum. Nefes nefese ve oldukça telaşlıydı. “İlknur, o kağıt neydi?” Bana mı soruyordu?

“Yazıklar olsun sana. Ulan ben sana güvenmeye başlıyordum. Seviyormuş... Öyle sevginin içine sıçayım lan!”

“Ne? Be... Ben anlamıyorum. Sana kahve-” İçimdeki öfkeye ve hayal kırıklığına engel olamıyordum.

“İyi eğlendin mi Akın? Ne kadar karaktersizmişsin ya... Sevgilin varken beni niye kandırıyorsun? Sakın karşıma çıkmak gibi bir hata yapma. Mahvederim seni! Şerefsiz puşt!”

Telefonu suratına kapattım. Bana ulaşabileceği her yerden de onu engellemeyi unutmadım. Haysiyetiz herif! Saf gibi ona kanmıştım.

Hıncımı alamıyordum, içimde bir yangın vardı. Gözyaşlarım bile söndürmeye yetmeyecekti.

Heyecanla çıktığım sınıfa hayal kırıklığı içinde geri döndüm.

"İlknur? Ne oldu?" Bahar’a cevap vermedim.

"Ay kesin bir şey olmuş. Zeynep mi laf attı? Yolacağım o kızı!"

"Akın bana bahçeye in yazmıştı. İndim. Banka git dedi. Bankta bir not vardı. Ne yazıyordu biliyor musun? Akın'dan uzak duracaksın. O benim sevgilim."

Dişlerimi sıkmaktan çenem ağrımaya başlamıştı.

"Şaka mı? Sevgilisi mi varmış yani? Ee seni seviyordu ama? Ay inanmıyorum. Şerefsiz ya! Bir şey demedi mi? Erkekler hep aynısız ya bir kere de şaşırtın."

"Engelledim." Dedim ruhsuz bir sesle.

"Neyse ben uyuyacağım, sen not al bana da atarsın. Çağırma beni, uykum var." dedikten sonra başımı sıraya yaslamıştım.

Ağlayacak gibi olmuştum ama tuttum kendimi. Akın, yalancı biriydi. Aklımdan çıkaracaktım onu ve söylediği yalanları.

Güven zor kazanılan, çabuk yıkılan bir şeydi.

Güvenimi kazanmaya ramak kala tamamen yitirmişti.

~

İnci ablanın getirdiği kahveler için teşekkür ettim.

"Abi aklım almıyor. Çok seviyor gibiydi. Nazar mı değdirdik ne yaptık?" Eylül’ün hayretle konuşmasıyla derin bir nefes aldım.

Sinirlerim çok bozuktu. Kandırılmış hissediyordum. Enayi yerine koyulmuş gibi hissediyordum.

"Akın'ın haberi bile yok belki o nottan? Olamaz mı abi? Delinin teki yazıp koydu. Zeynep yapmıştır belki." Irmak’a baktım. "Saçmalama, Zeynep diyerek sinirimi daha fazla bozma lütfen. Onun dünyadan haberi yok. Akın'ın haberinin olmaması mümkün değil. O benim sevgilim yazılmıştı." dedim. Düşündükçe sinirleniyordum.

Engeli açıp ana bacı sövüp tekrar engellemek istiyordum.

Arkamdan gelen boğaz temizleme sesiyle başımı çevirdim. Ulaş?

Yan masadan bir sandalye çekip yanıma oturdu. "Oturdum ama kusura bakmayın. Bir şey söylemem lazım." Gözleri birkaç saniye Irmak’a kaysa da hemen bana dönmüştü. Devam etmesi için başımı salladım.

"Akın," Elimi kaldırdım susması için. "Konuşmak istemiyorum. Başka bir şey demeyeceksen git Ulaş."

Gözleri sinirle bana bakıyordu. "Ulan yargısız infaz ediyorsun çocuğu. Birkaç saatte bok gibi oldu. Dinlemeden etmeden sayıp sövüp siktir etmişsin."

Ulaş’a doğru yakınlaştırdım sandalyemi. "Ben mi yargısız infaz ediyorum?" Sesimin volümü artmıştı. Sakin kalabilmek için ellerimi sıktım. "Sevgilisi varmış. Bana yalan söylemiş, yok seviyorum ediyorum. Kandırmış ya kandırmış! Ben ne hissediyorum sen biliyor musun? O biliyor muymuş? Bir bok bilmiyorsun Ulaş, siktir git sinir etme beni. Koruma onu."

"Asya-"

Sandalyemi öfkeyle geriye ittirip ayağa kalktım. "Kardeşine söyle, birilerini sözcüsü gibi göndereceğine birazcık cesaretli olup karşıma çıksın ve açıklasın bu yaptığı şerefsizliği."

"Ne şerefsizliği! Doğru konuş İlknur. Kalbini kırmak istemiyorum ama mal mısın amına koyayım? Hiç mi tanımadın o çocuğu? Geçen gün sana yanlışlıkla ses kaydı atmış, bütün gün çocuk gibiydi. Heyecandan yerinde duramadı. Haksızlık ediyorsun Akın'a. Bu tepkini asla hak etmiyor."

"Ben de enayi yerine konmayı hak etmiyordum." dedim bağırarak. Sinirden gözlerim dolu doluydu.

"Hak etmiyormuş! Sevgilisiyle mutluluklar dilerim ona. Benden uzak dursun." dedim ve kızlara hafifçe gülümseyip kafeden ayrıldım.

Yağmur Çıkmazı | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin