tw: cinsellik
Gülümsemesine karşı koyamadım. Yüzümü boynuyla yastığın arasına soktum. Sıcak ve yumuşaktı ve teni hafif bir parfüm kokuyordu. "İnupi?"
"Evet?" Nefes aldım "Beni istiyor musun?" Tabii ki istiyordum,hem de çok fazla. "Evet."
"Ben... ben de seni istiyorum."
Altımda hareket etti ve penisini benimkine bastırdı. Bu inanılmaz derecede tahrik ediciydi. Çok fazla şey yapmak istiyordum ama ne yapabileceğimden emin değildim. Bendeboynunu öptüm, kulağını yaladım, yanağından öptüm, ona sarıldım.
Aşırı heyecanlanmıştım, kendimi ilkel bir canavar gibi hissediyordum. "Kazağını çıkarır mısın?" Hajime'yi ilk kez çıplak görmüyordum. Çocukluğumuzda jimnastik dersleri ve sıcak yaz günleri yaygındı aynı zamanda Black Dragon'da sürekli birbirimizin yaralarıyla ilgileniyorduk.
Ama şu anda, o sadece kazağı çıkarmıyordu, benim zevkim için soyunuyordu ve bu çok seksiydi. Cildi solgun, parlak ve çok pürüzsüz, kremsi, ipeksi... Aceleyle her santimini öpücüklerle kapladım. "Gömleğini de çıkaracak mısın?" Benimle dalga geçti.
"Evet." Onu çıkardığımda gözleri büyüdü. "Bu kadar güçlü müsün?!" Gerçekten haykırdı. "S-sana dokunabilir miyim...?"
"Elbette." Ve hemen yaptı. Elleri hâlâ soğuktu ama dikkatli dokunuşlarına bayılıyordum. Şehvetliydi, gözleri huşu içinde göğsümün her yerinde gezinirken parmakları kaslarımın yollarını takip ediyordu.
Ona istediğinin daha fazlasını vermeye hazırdım, bu yüzden nazikçe ellerini tuttum ve eşofmanımın kenarına indirdim.
Göz göze geldik. Ciddileşti ve aniden ikimizi de devirdi. O kalçalarımda otururken ben sırtüstü kaldım. İçgüdüsel olarak iki elimle belinden tuttum ve onu vücuduma doğru daha çok çektim.
Onu o kadar çok becermek istiyordum ki. Saçını kulağının arkasına sıkıştırırken aletime dokundu. Bakışları kaçırdı, kızarıyordu. Elimi göğsüne doğru kaldırdım ve göğüs ucunu okşadım. Vücudu ürperdi ve kalçalarımın üzerinde sallandı. "İnupi."mırıltıyla seslendi bana. "Haydi Yapalım şunu."
"Şu anda?" Hajime cevap vermedi. Kıyafetlerinin geri kalanını çıkardı ve beni soymaya başladı. Gözlerimi kırpamadım, o bacaklarımın arasındayken tamamen çıplaktım. Aletimle oynuyordu.
Aniden çıplak ve ona yakın olduğum için gerildim ama gözlerinde yanan arzu bulaşıcıydı. Bir süre sakince öpüştükten sonra onu sırtüstü çevirdim, böylece ona az önce bana dokunduğu gibi dokunma dürtümü tatmin edebildim.
Hayatım boyunca kalbim hiç bu kadar hızlı çarpmamıştı. "Sertlemişsin." Sesli düşünmüştüm istemsizce.
"Şey, evet..." diye cevapladı gergin bir şekilde. Her ne kadar aletini emmek ve gelişini izlemek istesem de vücudunu daha fazla keşfetmek istiyordum.
Siktir, sadece deliğini görmek ve onu becermek istiyordum şu anda. İçine girebilmek için her şeyimi verebilirdim şu anda.
Bu yüzden bacaklarını omuzlarıma kaldırdım ve deliğine açgözlü bir bakış attım. Sonra dilimi değdirdim. Hajime odaya bir çığlık bıraktı. İçgüdüsel olarak gözlerimi kapatmıştım.
Bazı haraketlerimle ondan duymayı asla hayal bile edemeyeceğim inlemeler ve sesler çıkarıyordu. Gelmek üzere olduğunda parmakları zorla saçlarımı çekti.
"İnupi?!" Ani haykırışı dilimin etrafındaki deliği daralmıştı, bu yüzden vücudu rahatlayana kadar onu yavaşça öptüm.Kabul etmeyecektik ama ikimiz de gergindik.
Hajime'nin sabrı sonunda tükenmiş olacak ki kafamı ittirip gözlerimin önünde kendini parmaklamaya başladı. Zaten dilim sayesinde yeterince ıslanmış deliğine parmakları sorunsuz girip çıkıyordu.
İnlemeleri daha da yükseldi. Müdahale etmek istemiyordum ama onu o kadar çok istiyordum ki dayanamayacak durumdaydım. Onun parmaklarını çıkarıp kendiminkileri içeri kaydırdım. Vücudu yanıyordu ve çok yumuşak ve hassastı. Resmen beni içine çekmeye çalışıyordu.
Bir yandan onu parmaklıyor diğer yandan kendimi çekiyordum. Hajime'nin güzel gözlerini yakaladım ve birbirimize baktık.
Dudaklarında hafif bir gülümseme vardı ve bu kalbimi eritiyordu. Geçen yıllarda onu ne kadar özlediğimi fark ettim, onu ve onun koca kalbini, benden başka herkesten her zaman sakladığı bir şeyi.
Benimle bu yakın bağı her zaman hissetmiş miydi? Benim için ne hissettiğini daha önce nasıl anlayamadım? İnkar mı ediyordum? Kız kardeşim yüzünden mi? Yoksa derinlerde bir yerde sevgisinin karşılıklı olduğunu bildiğim için mi?
Bacaklarını yavaşça omuzlarımdan indirdim ve yatağa koydum. Onu dış dünyadan saklamak istercesine Hajime'nin mükemmel vücudunu kendi bedenimin altına sakladım ve ellerimle yüzünü avuçladım.
"Koko." Gözleri lambanın ışığı altında parlıyordu, kırmızı makyajı tamamen dağılmıştı ve saçları hala yarı ıslak ve yüzüne yapışık, tamamen karışmıştı. Oldukça göz kamaştırıcı bir manzaraydı ve bu anda onun tanıdığım herkesten daha yakışıklı olduğunu düşündüm, öyleydi zaten.
"Efendim?" Fısıldadı.
"Senden hoşlanıyorum. Uzun zamandır."
"Biliyorum, aptal." Kıkırdadı. "Her zaman biliyordum ve ben de seni hep sevdim. Ama mental olarak iyi değildim..."
"Hala değilsin." Somurttu. "Ve sen hala her zamanki gibi açık sözlüsün." Maalesef haklıydı.
"Komodinin çekmecesinde kayganlaştırıcı var." Yanakları kızardı. "Az önce sana aşkımı ilan ettim ve sen böyle mi karşılık veriyorsun?"
"Kendini parmakladın ve bu aşırı tahrik ediciydi." Omuz silktim. Kekeledi ve yüzünü buruşturdu. "Aptal Inupi." Komodinin çekmecesine uzanıp bana şişeyi vermeden önce homurdandı.
Onu görünce kalbim çarpmaya başladı. Bunu gerçekten yapacaktık. Hajime ve ben, gümüş rengi saçları ve narin vücudu, siyah dövmesi ve güzel gözleriyle Kokonoi Hajime.
* * *
Okuyan kişilerin oy vermesini rica ediyorum. Teşekkürler.
<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fever Feels || kokonui ✓
FanfictieFırtınalı bir gecede pijama partisi yapan çocuklar gibiydik, eskisi gibi. // inui seishu x kokonoi hajime // 02.12.2022 - 17.12.2022 [mini fic] cr: evangell (ao3)