iskambilden yapılmış ev

I. Kahkahalı Son Gece

28.11.22
_________________________________

13 Ekim 2022

"Doğum günün kutlu olsun dostum."

5 genç karanlık saatlerde ormanın arasındaki pek de modern dizaynı olmayan evde, arkadaşlarının artık kaçıncı olduğunu saymadıkları doğum gününü kutluyorlardı. Hepsi koltuklara kendini iyice bırakmış ve fazla içmekten ötürü gerçekten de dağılmışlardı.

"Teşekkür ederim Jeongguk daha bunu sizden kaç kere daha duyacağım acaba."

Elindeki viski bardağını Jeonggukun bardağına hafifçe vurmuş ve çıkan sesten sonra tek yudumda bardağı bitirip kendini sızlanarak geriye atmış ardından söylenmişti, "Bayılıyorum içip içip yaramamasına."

"Jimin, gerçekten kaç yaşında olduğunu bilmiyor musun? En azından bize ayıp olmasın diye saysaydın. Adamın kaçıncı yaşını kutladığımızı bilmiyoruz resmen. Hatta belki de doğum tarihin bile bilinmiyor."

"Yüz yılı devirdikten sonra saymayı bıraktım ama annem 17. Yüzyıldan kalma olduğunu söylüyor benimde o civarlarda bir şeydir, pek ilgilenmiyorum. Ayrıca abartma Namjoon o kadar da yaşlı değilim bak saçıma bir tane beyaz bile yok."

"Adam biraz daha yaşasa tarihi eser sayılacak yaşlı değilim diyor kafayı sıyırmama az kaldı." Genç doktor kendini fazla içmenin verdiği mayışma hissiyatı ile oturduğu koltuğa iyice bırakmış ve boynundaki kravatin onu iyice boğduğunu düşündüğü için onu çekiştirmiş ve iyice bollaştırmıştı, kravat onun boynundan çıkmadığı her saniye daha çok sinirleniyor ama sinirini umursamıyordu da aynı zamanda.

Karanlık saatlerde hükumetin bütün kurallarını çiğnemiş ve şu an vampir arkadaşlarının evinde onun yüz yıllardır yaşamasını kutluyorlardı. Hükumet kurallarına göre türler belli bir saatten sonra birbirleri ile görüşemez veya birbirlerinin sınırları içerisinde bulunamazlardı ve bunun cezası ölüm bile olabilirdi. Liderler bunu kendi türüne bir saygısızlık ve gelecek nesillere tehlike olarak görürlerdi. Melezlere asla izin yoktu. Sadece safkanlar olabilirdi, hiç bir tür kendi türü dışında biriyle birlikte olamazdı. Neyse ki Kurt Adamların liderleri olan arkadaşları onları belki biraz olsun uzun kollarıyla bir günlük de olsa idare edebilirdi. Yoksa aksi takdirde başları fazlasıyla belaya girerdi. Kulakları iyi duyan ve kan kokusunu kilometrelerce uzaklıktan alan vampirler yüzünden adam akıllı bağırıp eğlenebilecekleri bir kutlama yapamamış sadece koca salonda oturmuş içiyorlardı.

Türlerin liderleri - ki bunlar hükumeti oluşturuyordu- kendi aralarında bir karara varmış ve akşam belli bir saatten sonra her türün kendi sınırında bulunmasına karar verilmişti. Bunu yaşam alanlarına saygı diyerek adlandırıyorlardı. Kurt adamlar her dolunayda dönüşür, vampirler her akşam avlanmaya çıkardı. Periler sadece belli saat, yer ve durumlarda sihir yapabilir, deniz kızları istedikleri zaman kıyıya çıkamazdı, insanlar da asırlar boyu geri plana atılmış onlara da sadece saygı duymak düşüyordu. Bunu dünya üzerindeki barış için yapmışlardı en azından onlar öyle düşünüyordu. Herhangi bir tür başka bir türün sınırları içerisinde ölürse, o tür ona el koyma hakkına sahiptir ve onu kendi sınırları içerisinde gömdürür. Bunun gibi daha bir sürü katı kural olmasına rağmen 5 genç bildiğin hükumete ve bu kurallara karşı gelmişlerdi. Bir vampir, bir kurt adam, bir doktor, bir aktör ve bir antropolog içi modern olarak döşenmemiş bir köşkte akşamın keyfini çıkartıyorlardı.