Hazan masadan gözünü ayırmamıştı.
Hazra yavaşça indi merdivenden.Onur bey sabah erkenden gitmişti şirketine.
Hazra masasına oturdu ve sıcak kahvesinin koyulmasını bekledi.
Ve Hazan'a sordu;
"Sınavın ne zaman?"
"Yarın"
"Gireceğin okul belli mi?"
"Evet, bizim orada ki ilkokul."
"Nasıl gideceksin?"
"Otobüslerle işte abla" dedikten sonra Hazra aşağı yukarı hafif kafasını salladı.
"Bu arada abla..." diyerek devam etti Hazan;
"Birazdan Batu'nun okuluna gideceğim, kendisi gelmemi istedi" dediğinde Yekta yemekte olduğu yemeği ağzına atmadan çatal ve bıçağı tabak kırarcasına attı.
Bütün gözler onun üzerindeydi, Hazan hariç.
"Hayırdır?!" dedi Hazra ve Batu'ya ateş püskürerek.
Hazra kısık sesle "terbiyesiz" dedi, Allah'tan duymadı Yekta, sıçardı ağzına.
Batu umursamayarak tabağına devam etti.
Yekta ise 1 saniye bile gözlerini ayırmıyordu Hazandan.
En sonunda genç kız rahatsız olarak;
"İzninizle" dedi ve lavaboya gitmek için yol aldı.
Yekta ise arkasından 2 dakika sonra kalktı ve lavaboya ilerledi.Batu ve Hazra'nın aklının ucundan bile geçmiyordu.
Hazan'ın kahretsin ki kapıyı kitleme huyu yoktu, bu Yekta'nın işini kolaylaştırıyordu.
Hazan aynaya bakarak saçıyla uğraşırken Yekta'nın hızlı bir şekilde banyoya girmesiyle küçük bir çığlık attı.
Ama duyulmadı.Genç adam, kızın saçının dibinden tutup yüzünü duvara çevirdi.
Bir anda kemerini çözüp pantolonunun düğmesini açtı.
Ve önünde olan Hazan'ın pijamasını indirip hızlıca girdi.
"Gidecek misin?!" Diye bağırdı Yekta.Çığlık attığı için ağzını kapatan kızın sesini duyamıyordu, ama hissediyordu elindeki göz yaşı ile ağladığını.
Bir çok kere girdi genç adam.Hem saçını koparırcasına çekerken hemde içine girip çıkması mahvediyordu Hazan'ı.
En sonunda saçını bıraktı ve pantolonunu giyerek Hazan'ı kendisine çevirdi.
Kollarını duvara dayayıp dudaklarına yapıştı, Hazan ne kadar çırpınsa da olmuyordu işte! olmuyor!
En sonunda nefes nefese kalmış bir şekilde ayrıldı Yekta.
Ve kulağına eğilerek konuştu;
"Hiç gitmek istemiyorum" dediğinde genç kız duvara sürünerek yere oturdu ve elleriyle yüzünü kaplayarak küçük hıçkırıklarla ağlamaya başladı.
Yekta gülerek aynaya baktı ve saçlarını düzeltti.
"Bu gece odamda ol" dediğinde Hazan büyük bir hıçkırıkla ağlamaya başladı, Yekta hızlı hareketiyle ağzını kapattı.
"Kendini hala bakire mi sanıyorsun? Bitti kızım anlamıyor musun? Sana sahibim! Şimdi küçük bakire gibi davranmayı kes ve bana kendini bırak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesi sonbahar
RomansYekta,babasının genç kadınlarla evlenmesinden nefret eder, hele ki babasının annesini bu kadar çabuk unutması onu parçalıyor. Bu sefer ki evlilik bambaşka, Hazra evlendiği adamın oğlunu severken, kız kardeşinin nasıl bir işkencede olduğunu bilmiyor...