14. FRANKENSTEIN

4.2K 611 481
                                    


Ben geldimm!

Nasılsınız, nasıl gidiyor?

Dört yüz yorum bekliyorum sizden🤍 lütfen geçelim. Boşluğa yazdığımı hissetmek istemiyorum.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nirvana- Smells Like Teen Spirit

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nirvana- Smells Like Teen Spirit.
Tom Odell- Another Love

14. BÖLÜM: FRANKENSTEIN

İntikam üç nefesse biri kan, biri aşk, biri de şerdi.

Kan akınca doğan vahşilik, aşkın ihaneti ve şerin kör gözleri insanın damarlarına işler ve durdurulamaz bir duygu tüm benliğini, zihnini hatta bakışlarını bile değiştirirdi.

Benim damarlarım bir kez intikamın koruyla yanmış, bir ateş olarak etrafa saçılmıştı.

Bir zamanlar ben, Kuzey Karavezir'den nefret ediyordum.

Her şeyin en kötüsünün başına gelmesini, sefalet içinde yüzmesini, cehennemden bile uzun süredir içimde yanan sonsuz ateşte kül olmasını istemiştim.

Çünkü o, bir çocuğun ona dair umutlarını yakmıştı.

Annem öldükten sonra hiçlikte sallanan ruhum, acısını bir kara deliğe atmak yerine ne yapacağını bilemez bir tavırla harekete geçmişti.

Ben acının var ettiği, şeytanın hamuruna günah mayaladığı, kanatları yanık bir kız çocuğuydum.

Adım Ezel, artık anlamı umrumda.

Şimdi ise bir zamanlar bu kadar nefret ettiğim adamı kurtarmak için hayatımın dönüm noktasındaki ipleri boynuma adeta bir idam ipi gibi saran o yere korkusuzca gelmiştim.

Yattığım metal sedye yabancı değildi. Yüzüme vuran ışık yabancı değildi. Koluma dokunup duran plastik eldiven yabancı değildi.

EZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin