11- Ageplay

5.9K 173 23
                                    

Bugün hava kapalıydı ve yağacak gibiydi. Koyu gri bulutlar çoğu insan tarafından iç karartıcı gelirdi. Lakin bu Alkım için geçerli değildi. Kapalı ve yağmurlu havalarda kitap okumayı severdi. İçini bir huzur kaplardı.

Kitap okurken kendini kitabın içinde bulur, hayaller kurardı. Hafif hafif cama vuran yağmur taneleri tarafından çıkan sesle birlikte kendini bambaşka bir dünyada hissederdi.

Arada kitaptan kafasını kaldırdığında camdan dışarı bakardı. O yağmurla toprağın birleşmesiyle birlikte oluşan kokuyu çok severdi. İçine her o kokuyu çektiğinde huzur bulur mutlu olurdu.

Yetimhanede hava kapalı ve yağmurluysa hep kitap okurdu. Arada onlar için hazırlanan hasta olmamalı adına yapılan değişik bitki çaylarından da içerdi yanında.

Bugün havanın böyle olmasıyla birlikte yetimhanedeki anılarını hatırladı. Camdan dışarıya bakarken Yasmin dürttü kendisini. İrkilerek ona döndüğünde ne oldu manasında kafasını salladı.

" Hoca arada sana bakıyor. Dersi dinle de laf işitme" diye fısıldadı. Alkım kafasını sallayarak yerinde dikleşti ve tahtaya bakmaya başladı. Pek dinleyebildiği söylenemezdi ama yinede dinliyor görüntüsü veriyordu. Kapı çalınarak içeri girildiğinde nöbetçi öğrenci hocaya dönmüştü.

" Hocam Alkım Soykan'ı Murat Hoca çağırıyor."
" Niye?" diye sordu Matematik Hocası.
" Bilmiyorum. Bana sadece çağrılması gerektiği söylendi. Bir bilgim yok." Omuz silkerek cevapladı hocayı.
" Tamam. Hadi oğlum bekletme."

Alkım başını sallayarak nöbetçi öğrenciyle beraber Murat Hocanın yanına doğru yol aldılar. Kısa sürede konferans salonuna ilerlediler. Murat hoca gülümseyerek karşıladı çocuğu.
Konferans salonundan kendisinden başka öğrencilerde bekliyordu.

Öğrenciler bir uğultuyla birbirleriyle konuşuyorlardı. Hoca dikkatleri üzerine çekmek ellerini birbirine vurdu.

" Evet arkadaşlar buraya tiyatro seçmelerine seçildiğini bildirmek ve neler yapılacağı hangi oyunda oynanacağı ve kuralları konuşmak adına çağırıldınız. Kurallardan başlamak istiyorum. Öncelikle buraya seçilerek geldiyseniz disiplinin çok önemli olduğunu biliyor olmalısınız. Ki zaten secmelerde de biraz üstünden geçmiştik."

Hoca gençlerin tepkilerine şöyle bir baktıktan sonra devam etti.
" Disiplinden kastımız öncelikle devamsızlığı olduğunca az yapmanız. Ve ciddi bir şey olmadıktan sonra devamsızlık yapmamanız. Bir diğer şey ise ciddiyet. Oyunu titizlikle oynamanız eğer olursa da hatayı en aza indirerek güzelce oynayabilmenizi istiyoruz. Zaten birlikte prova yaptık sıra replikler tam olarak oturacak hatta birbirinizin repliklerini de ezbere bilir halde olacaksınız."

Hoca bunları konuşmaya devam ederken öğrencilerden biri elini kaldırdı. Hoca da başıyla onaylayarak söz hakkı tanıdı.
" Peki provalar kaç gün ve kaç saat olacak?"
" Provalar Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri olacak. Okuldan sonra konferans salonuna geleceksiniz. Minimum birbuçuk iki saat provalar olacak. Bir on beş dakika kadar da molası olacak." diye cevaplandırdı.

Alkım soru sormak için el kaldırdı.
" Peki oyunun ismi ne hocam?"
" Oyunun ismi ' Sınavsız Hava Sahası' sınav sistemini sorgulayan, düşündükten bir oyun. Oynarken keyif alacağınıza eminim. Başka sorunuz yoksa derslerinize dönebilirsiniz. Çarşamba günü görüşmek üzere."

Öğrenciler hocayı onaylayarak yavaş yavaş dağılmaya başladı. Alkım da kendini sınıfına doğru yürümeye başladı. Doğrusu hiç ders çekecek havasında değildi bu yüzden sallana sallana yürümeye başladı. Zaten on beş dakika sonra zil çalacaktı.

Sınıfın kapısına geldiğinde saniyesinde saymaya başladı. Beş..dört..üç..iki..bir ve sıfır.. Herkes kapıyı açıp dışarıya çıkarken kenarı geçti. Yasmin ve Batuyu bekledi. Arkadaşları çıkınca yanına geldi.

ALKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin