Başlangıç

5 2 0
                                    

Adım Jale. 1997 yılında dünyaya gözlerimi açtım. Hayatın zorluklarını görmeye ilkokuldan başladım. Zorbalıklar,aşşağlanmak,özgüvensizlik... O zaman hazırsanız hikayeme başlayalım.
30/11/2011

Beş buçuk yaşında ilkokula başladım. Heyecanlıydım. Tabii o zamanlar okul hayatımın bu kadar kötü olacağını düşünmezdim. Annem sabah 7 de beni kaldırdı,hazırlamaya başladı. Hazırlandıktan sonra yola koyulduk. Okula vardığımızda heryer çok kalabalıktı tabii bu kalabalıktan korkmuştum. O zamanlar küçüktüm zaman bulanıklaşıyor birşeyler hatırlamak zor. Öğrenciler ve veliler verilen sınıflara doğru ilerliyorlardı. Annemle birlikte bir sınıfa girdik.
Heyecanım daha da artmaya başladı. Annem elimden tutuşturdu ve beni bir sıraya oturttu. Burada beklememi söylemişti bende dediğini yerine getirdim. Annemi beklerken oturduğum sıraya doğru bir kadın ve güzel bir kız yaklaşmaya başladı. Kızın güzelliği çok dikkatimi çekmişti. Renkli gözlü, sarı saçlı, buğday tenliydi. Yanıma geldiler. Tanımadığım kadın benle konuşmaya başladı;
-Merhaba canım. Sende mi bu sınıftasın?
Kafamı ileri geri sallamakla yetinmiştim açıkçası çok utangaç bir çocuktum ama kadının sesi beni rahatlatmıştı. Tiz, huzurlu bir sesi vardı. Kadın gülerek;
-Anladım canım. Bu benim kızım. Acaba senin yanında oturabilir mi?
Cevap vermeye cesaret ettim ve olur diyerek onayladım. Kadın teşekkür edip kızını yanıma oturttu, yanımızdan ayrıldı ve kapıdan dışarı çıktı. Sanırsam öğretmen dışardaydı. Yanımdaki kıza baktım. Pencereden vuran güneş yüzüne doğru geliyordu. Gözleri adeta ışıldıyordu. Nedense arkadaş olmayı çok istiyordum. Belkide okulda ilk arkadaşım olacak diye bu kadar meraklanmıştım. Hemen atıldım;
-Adın ne?
-Adım Ayda. Seninki?
Kız da annesi gibi cana yakındı. Bu konuşurken daha da rahatlamama sebep olmuştu.
-Benimde Jale. Arkadaş olalım mı?
-Olurr.
O anki mutluluğumu anlatamazdım. O zamandan sonra yakın arkadaş olmuştuk. Veliler sınıfa girdi ve ardından sınıf öğretmenimizde arkalarından geldi. Öğretmenimiz kadındı. Gözlüklü, hafif kilolu şirin bir hocaydı. Ebeveynler tek tek çocuklarının yanına geçmeye başladılar. Annem ve tanımadığım kadında yanımıza geldi. Tanışıp sohbet etmeye başladılar. Zaman ilerledi, Aydayla en yakın arkadaş olmuştuk ama sürekli ismini unutuyordum. Bu yüzden her zaman giydiği krem rengi hırkasını çekiştirip adını sorardım. O da artık bu durumdan bıkmıştı tabii. Zaman ilerledi herkes kaynaşmaya başladı. Tüm hocalarımı seviyordum derslerimde de iyiydim ama sürekli ödevlerimi unutup gece annemi kaldırıp ödevimi yaptırırdım. Bazen annemin bana kızdığı zamanlar ya da defterimi sinirden yırttığı zamanlarda oldu. Bu beni tabiiki de etkilemişti. Bu duruma kırılıyordum ama ağlamaktan başka bişey de yapamıyordum. Aslında birilerine alışınca şımarmaya başlıyordum yaramaz bi çocuktum. Mahallede en küçük ben ve kardeşim olduğu için sürekli bizle dalga geçerlerdi ama bi o kadar da severlerdi. Okulda da çok yaramazdım. Aslında bir o kadar çirkindim. Yani bana öyle derlerdi. Bende kendimi çirkin olarak kabul etmeye başlamıştım. O zamanlar böyle şeyleri çok takmazdım ta ki ilerde özgüvenimin düşmesine sebep olana kadar. Sınıfım ilerledikçe matematik dersi zorlaştığı için kötüleşmeye ve yapamamaya başlamıştım. İlkokulda olmama rağmen annem sürekli neden düşük aldın diyip başkalarıyla karşılaştırırdı. Sınıfımızda çok akıllı bir kız vardı. İsmi Minaydı. Hem durumu hem ailesi çok iyiydi. Baya tatlı bir kızdı, sevimliydi. Her konuda çok yetenekliydi. Resim yapmakta, derslerde, satrançta ve daha fazlası. Bazen annem beni o kızla karşılaştırdığı için kıskanırdım. İlkokulu bitirene kadar kendimi başarısız bir öğrenci olarak görüyordum. Sınıfımıza sonradan gelen İpek diye bir kız vardı. Sınıfa ilk geldiğinde çok da bişey hissetmemiştim. Öğretmenimiz İpeği benim yanıma oturtmuştu çünkü tek oturan ben vardım. İpek yanıma gelir gelmez konuşmaya başlamıştı ve o zamanlar düştüğüm için kolum kırıktı.Bir sürü sorular soruyordu; Adın ne, kolun neden kırık, kaç yaşındasın vs. Ona susmasını söylediğim halde susmuyordu ve onu çekmeyi hiç istemiyordum. Çok konuşkan bir kızdı ve en sonunda öğretmenden azar işitmiştik. O zamanlar ipeği çok sevememiştim. Üçüncü sınıfta eski öğretmenimiz hamileliğinden dolayı izin almıştı ve yeni öğretmen gelmişti. Öğretmen çok tatlıydı fakat derslerde sadece çizgifilm seyrettiriyordu. Derslerimizden baya geri kalmıştık. Dördüncü sınıfta ise tekrardan yeni bi hoca gelmişti ve baya kötü bir öğretmendi. Yaptığı haksızlıklar bitmezdi, ilkokul matematiğini bile internetten bakıp anlatırdı bize ve sırf annemle tartıştığından dolayı bana teşekkür belgesi vermişti. Sonunda mezun olduk ve yaz tatiline girdik. Sevmediğim ipek en yakın arkadaşım olacaktı ve bundan daha haberim yoktu. Durumumuz kötüydü yani ben öyle sanıyordum. Küçük bir evde altı kişi yaşıyorduk. Okuldan mezun olduğumuz için mezuniyet partisi ayarlamıştı veliler. Çok güzel bir gündü fakat o günden sonra uzun bir süre kimse görüşmemişti.

Geçmişten GeleceğeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin