Bölüm için şarkı önerileri ;
T-tara & Davichi : We were ın love
Aydilge : Hayat şaşırtır hep zaten
Multitap : MutluyumEge
Balkız & Burry Saprano : Affet beni sevgilim
...................................
Günümüz
-Anne ben çıkıyorum. Derken tabakta ki enfes kokan salatalığı ağzıma attım. Bu sırada mutfaktan elinde çaydanlıkla gelen annem çatık kaşlarla,
- Bir şey yemedin ama. Dedi.
-Anne geç kalıyorum. Çocuklar beni bekler. Dedim kapıya doğru ilerlerken.
-Ah be kızım kuş kadar yemek yiyiyorsun zaten. Bir de gidip o kadar saat dans ediyorsun. Hayır yani sonra bir şey olacak bari şunu at ağzına. Diyen annem elinde ki kaymaklı ekmekle yanıma geldiğinde onu kıramayarak ekmeği elime aldım ve yanağına bir öpücük kondurup,
-Tamam Selin sultan. Yolda yerim. Diyerek hızla evden çıktım. Çünkü biraz daha dursaydım annem kesinlikle beni tıka basa yedirmeden salmayacaktı.
Seke seke yürürken bir yandan da kaymaklı ekmeğimi yedim. Bu sırada sokakta top oynayan çocukların topu ayağıma kadar yuvarlanmıştı. Bunu geri çeviremezdim değil mi? Hızla bir şut çekerek topu geri yolladım. Top çocukların kale niyetine diktiği iki taş yığının arasından geçtiğinde bir kaç çocuk neşeyle,
-Gol!!! Diye bağırmaya başladı. Ben onların bu hallerine gülerken karşı takım,
-Ama haksızlık, sayılmaz bize ne. Güneş abla oynamıyor bile diye mızmızlanıyorlardı. Eh haklılardı da ne diyeyim.
Çocukları orada bırakarak bir az ilerideki taksi durağına gittim.
Her zaman ki gibi yan tarafta çay içiyorlardı.
-Abilerim rahatsız ediyorum ama beni kursa bırakır mısınız? Geç kaldım. Dedim gülümseyerek.
Emektar şoför Necat amca,
-Ooh Güneş kızım, ne demek. Sen geç benim taksinin yanına geliyorum hemen. Diyerek ayaklandığında teşekkür ederek taksiye ilerledim.
Neyse ki trafik olmadığından Necat amca beni yetiştirmişti derse.
Minik öğrencilerim çoktan hazırlanmış beni bekliyordu dans salonunda. Onlara ısınmalarını söyleyip soyunma odasına gittim. Dolabımda ki taytımı ve tişörtümü giyerek puant'larımı* ayağıma geçirdim. (*puant : balerinlerin parmaklarının uçuna çıkarak dans ettikleri bale ayakkabıları) sonra koşar adımlarla salona geri döndüm.
-Günaydın minik kuğularım. Hazır mısınız? Dedim gülümseyerek.
Karşılığında neşeli bağrışlar aldım. Bunun üzerine odanın kenarında ki müzik çalara ilerleyip fındık kıran bale müziğini açtım ve minik balerin ve baletlerimin karşısına geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUĞU GÖLÜ BALESİ
ChickLitAcının geri de kaldığı sıcacık bir aile hikayesine var mısınız? Bir baba, Dansa aşık bir kız çocuğu, Ve bir balerin... Yusuf, Duru, Ve Güneş... Huzur nedir bilir misiniz? Huzur Bir adam... Bir kadın... Bir çocuktur. Huzur derin bir nefes aldı...
