2

8 0 0
                                    

Fransızca kısımları çeviriden aldım hata olabilir.

Andre:

Selam, ben Andre. Benimle ilgili çoğu şeyi biliyorsunuzdur, ama şöyle kısaca anlatayim. Bu zamana kadar babamla yaşıyordum Fransa'daki evimizde, annem bizi ben bir haftalıkken terk etti. Babam o zamandan beridir tek. Benim eğitiminin bitmesi bekliyorduk  mezuniyetten sonra  uçağa atladık. Ve burdayız şimdi ne mi yapıyoruz,

"André dépêche toi"
(Andre hızlı ol)

Adımlarımı hızlandırıp elimdeki kolilerle içeri girdim ve ayağımla kapıyı kapattım.  Kolileri odama bırakıp salona ilerledim.

"Père?"
(baba?)

"Je suis là!"
(burdayım)

Sesi mutfaktan geliyordu. Mutfağın girişinden içeri baktım. Tabakları yerleştirin babamın yanına gidip yardım ettim.

"vous devriez vous reposer"
(dinlemelisin)

"bana yaşımı diyorsun bakim sen!?"

"Père ben sen yohulma diye oyle demek, koç jibi yoksa sen." söylediğime güldü, ne dedimki  ben şimdi.

"seni kusa gönermeliydim"

"sen benim Türhçe yi begenmemek?"

"Çok beğenmek, çok"

"sen benle dalga geçmek ama"

"haklısın sanırım dinlemeliyim" dedi ve mutfaktan çıktı.

"kaşmak sen" arkamdan güldüğünü duymuştum bende yüzümdeki tebbesüm le  işimi bitirdim kendine hindistancevizi sütü doldurup babama seslendim.

"Papa, tu veux quelque chose à boire ?"
(baba içicek bişi istermisin?)

Cevap gelmeyince elindeki bardakla  salona geçtim, orda olmadığında görünce orta sehpaya bardağı bırakıp. Babamın odasına yöneldim.

"Père?"
(baba)

Kapıyı açıp yavaşça içeri baktım, yatağın üzerinde uyuya kalmıştı. Yorganında üzerinde yatıyordu. Gardırobun en alt çekmecesi den  kalın bir battaniye çıkarıp üstüne serdim. Oradan çıkıp odama gittim. Odam çok güzeldi iki duvarı camdı büyük bir yatağım vardı. Kolileri açıp hepsini teker teker yerleştirdim. Hava karamak üzere idi.

Bitirmiştim şükür bitmişti. Yatak başlığına sırtımı yaslayıp oturdum ve kapı açıldı. Babam elinde tepsi tepsinin üstünde bardak bardağın içinde  unuttuğum süt, sütün üstünde ise sıcak buharlar vardı. Dudağım yukarı kıvrıldı. Elindeki tepsiyi komidine koyup  ben teşekkür ettikten sonra gitti.

Bardağı elime alıp camın kenarındaki tekli koltuğa yerleştim bacaklarımı kendime çektim, bir yudum aldım gözlerim tekrar cama değdiğinde kar yağdığını gördüm.  heyecandan bayılabilirim, kış benim mevsimim ve en sevdiğim doğa olayıda küçük su damlacıkları ın yer yüzü ile buluşmadan önce soğuk havaya maruz kalması sonucu  soğruması ve karın oluşması, kısaca kara bayılırım. Hızla ayağa kalkıp içeriye babamın yanına gittim.

"Père!"
(baba!)
Bakışlarım ilk önce babama sonra yanındaki sarıya döndü. Bu kim ya?

Paris'li Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin