BÖLÜM 5

28 4 0
                                    

Cesedi tepeye çıkardım, büyükçe bir mezar çukuru kazdım. Sahra'nın ölü bedenini sürükleyerek çukurun içine attım. Üstüne bütün bidonu boşalttım ve çukuru kapadım. Şüphe çekmesin diye etraftaki otları alıp çukurun üstündeki toprak yığınına ektim.

Göz ucuyla eserime baktım, herkes eseri bir tuval üzerindeki boya sanarken bence en iyi eser buydu. Kendime vurdum, nasıl öldürmeyi bir marifet sanabilirdim. Aklıma giriyorlardı, dilimi ısırdım. Arabaya yürüdüm, kapıyı açtım ve içinde oturup bir süre bekledim. Geçmişi düşündüm. Bir kız geldi gözlerimin önüne.

Kahve saçları kehribar gözleri parladı birden hayalimde. Ama başkası vardı, olmazdı. İç çektim ve arabayı çalıştırdım. Hızla oradan uzaklaştım ve evimin aşağısındaki mahalleye arabamı park ettim. Bir süre yürüdüm yokuş yukarı ve evime ulaştım. Hayvan leşi tamamdı, torbayı elime alıp eve girdim. Etraf ceset kokuyordu, camları açtım ve bir maske taktım. Pis ölü kokusu solumak kadar iğrenç birşey yoktu.

Hayvanı çıkarıp masama koydum, gereken malzemelerin hepsini tek tek dizdim ve kitabı önüme açtım. Kitabı açtığım an şiddetli rüzgar perdelerimi havalandırdı ve kitabın sayfaları değişti. Açılan sayfaya baktım, sayfada mürekkebi silik birkaç satır vardı

~ hiçbir büyü bedeli ödenmeden yanına kalmaz. Kimlerle iş çevirdiğinin farkında ol.~

Tüylerim ürperdi. Ama ben bunların farkında olmasam zaten başlamazdım bu işlere, mantıklı adamdım. Başımın çaresine bakıyordum, iradeliydim. Bu uyarılara hiç gerek duymadım ve büyüyü yaptım. Kendimi güvende hissettiğimde vücudum gevşedi ve uyku bastırdı.

Kendimi hemen yatağa attım. Açık pencereden içeri giren esinti tatlı tatlı yüzümü okşarken gözlerimin önüne yine bir kadın geldi. Hemen kendimi tokatladım:
" Sapık mıyım ben neden aklıma hep bir kadın geliyor?"

Cinlerin kıkırtısını duyunca daha da sinirlendim ve yüzüstü yatıp uyumak için çabaladım...

ÖZÜN'DEN:

Sabahın en erken saatlerinde gereksiz yere uyandım, rüyamda öyle iğrenç bir kabus görmüştümki... Gözlerinin çekikliğinden korkutuğum o ürkütücü adam rüyama girmişti ve bir kadını ufakça bir dağın tepesine gömmüştü. O tepe bizim buralardaki ormanın az  ilerisinde sıralı tepeler adında biryerdi. Kabusum beni hem korkutmuş hemde meraklandırmıştı.

Üstümü giyindim ve salonda tek başına oturup kuran okuyan babamın yanına gittim. Sayfayı bitirdi ve bana döndü:

" Günaydın güzel kızım."
" Günaydın baba."
" Hayırdır rengin atmış?"

Yutkundum ve kabusumu en ince ayrıntısına kadar anlattım.

Babam şaşkınlıkla bir bana birde elindeki tesbihe bakıyordu. Sonra konuştu:
" Rüya yorumcusu değilim ama içimden bir ses oraya gidip bakmak iyi olur diyor."

Kafamı onaylarcasına salladım. Bu akşam sıralı tepelere gidicek ve merakımızı giderecektik. O anda telefonuma bir mesaj geldi. Hakan beni ve babamı akşam 8-9 gibi nişan işleri için evlerine davet ediyordu. Babama mesajı okudum o da teklifi kabul etti. Tepelere bakındıktan sonra Hakan'ın yanına gidecektik...

SAAT 6.21

Babamla üstümüzü sıkı sıkı giyindikten sonra dışarı çıktık. Arabaya atladık ve yukarı mahalleleri geçip ormandaki toprak yoldan arabayı sürdük. Sonunda sıralı tepelere ulaşmıştık. Arabadan inip sırayla tepelere çıktık, hava yeni yeni kararıyordu, ay kendini belli ediyordu. Dolaşmaya devam ettik...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BÜYÜCÜ AŞIK OLURSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin