Arkama bakmadan koşmaya devam ettim.Kendime yüzlerce kez söylediğim gibi "Yanılıyorsun" dedim.Kalbim hızla çarpıyor kalbimin sesini kulaklarımda duyuyordum.Sağa dönüp koşmaya devam ettim.Ayağım su dolu bir çukura girince durdum.Etrafıma baktım.Nerede olduğumu bilmiyordum.Elimi yavaşça yüzüme götürdüm.Gözyaşlarım parmaklarımı ıslattı.Kendimi bu dünyada yalnız hissettiğim kaçıncı aydı bu? kaçıncı gündü? kaçıncı saat?Başımı gökyüzüne doğru kaldırdım."Aptal olma" dedim kendi kendime "Yanlış gördün".Bulunduğum sokağa hızlıca göz attım.Sokağın çıkına doğru hızla yürüdüm.Önüme büyük bir cadde çıktı fakat ben hala nerede olduğumu bilmiyordum.Çevreme baktım fakat uyuşmuş gibiydim. Sanki bir rüya görüyordum fakat bu kötü bir rüyaydı birazdan uyanacaktım."Kendine gel" dedim "Sen bu değilsin". Etrafımdaki insanlar bana bakmaya başladı.Bunları sesli söylemiştim sanırım.Daha fazla dikkat çekmemek için caddeden aşağı yürümeye başladım.Bir kaç dakika sonra durup biraz dinlendim.Küçük bir markete girip soğuk su aldım.Suyu hemen bitirip karşıya geçmek için durdum.Yola baktım yakında araba yoktu.Hemen karşıya doğru yürümeye başladım.O sırada yan sokaktan hızla bir araba çıktı üzerime doğru geldi ve benim bayılmadan hatırladığım tek şey acı bir fren sesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sevimli kaçak
RomanceHira 17 yaşında sıradan bir hayata sahiptir.Bir gün aniden karşısına çıkan kişiyle bütün hayatı altüst olur.Üstelik onu gördüğü zamanı hatırlamamaktadır.Hira ailevi sorunlarıyla uğraşırken geçmişten gelen gizemli yabancıyla yüzleşebilecek midir?