Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- Final - “Love Story”
Sarayın tüm duvarları amber çiçekleri ile süslenmişken Prens Jisung attığı her adımda gülüşünü büyütüyordu çünkü önceden sadece tek kat süslenirken şimdi sarayın tüm her yeri amber çiçeği ile doluydu.
"Beni her gün daha da kendine nasıl aşık edebilir, anlayamıyorum." diye mırıldandı ve kapıların açılması ile Minho'nun atölyesine giriş yaptı.
Gördüğü görüntü onu güldürdü, Minho için saraya bir atölye yaptırmıştı ve Minho gününün çoğunu burada mücevher tasarlayarak geçiriyor, bazen de Jisung onu izlemeye geliyordu.
"Çok meşgulsünüz sanırım," deyip hafifçe eğildiğinde Minho ve Innie ona baktı, Innie hemen karşısında eğildi. "Majesteleri."
Minho da daldığı için duyduğu sesle hızla başını kaldırdı, "Jisung?" diyerek ayaklandığında Jisung onlara güldü. "Cidden dalmışsınız, sizi özledim bu sebeple işlerimi erken bitirdim. Acaba şimdi sizi izleyebilir miyim?"
O kendine bir sandalye çekip oturduğunda Minho ve Innie ona gülmüş, Minho "Tabii ki," demişti. Innie ona baktı. "Yorgun musun?"
"Değilim," dedi Prens. "Ayrıca yorgun olsam bile sizi izlemeyi sevdiğimi biliyorsun," Göz kırptı. "Ustan öğretiyor mu sana bir şeyler?"
Bu lafı ile Minho ve Innie birbirine bakıp kıkırdadıklarında Innie kendi kendine tasarladığı bilekliği Jisung'a gösterdi. "Ben çizdim, nasıl olmuş?"
Jisung hayranlıkla bilekliğe baktı. "Innie bu çok güzel olmuş, Tanrım! Lütfen lütfen bir an önce bunu yapın, ben de takayım."
Minho gözlerini kıstı. "Takıların için ayrı özel oda yapacağız artık."
Omuz silkti. "Ya ne var? Eşim şımartmasaymış beni, kendisi bildiği gibi bir de oğlumuza öğretti, artık iki kişiden hep hediye alacağım, yaşasın!"
Kendi kendine sevinci sahiciydi, takılara özel bir ilgisi olduğunu Minho ile fark etmişti ve ondan her seferinde hediye almak mutlu ediyordu. Hediye veren kişi artık Minho'nun yanında Innie de olurken onun gülüşü kendisini dinleyen ikiliyi güldürdü.
"Biz de onu yapacaktık aslında," dedi Innie. Jisung dudaklarını birbirine bastırdı. "Öyleyse siz devam edin, ben de köşemde sessizce sizi izleyeyim."
Dediği gibi olmuş Minho ve Innie bilekliği yapmak için ile koyulurken Jisung da köşesinde oturup sessizce onları izlemişti. Uykusu olduğu için sandalyeden kalkıp odadaki koltuğa oturduğunda çok geçmemiş, uyuyakalmıştı.
Minho iç çekti haline, üstündeki ceketi çıkarıp Jisung'un üstüne örttükten sonra onu koltuğa yatırmış ve bitmek üzere olan bilekliğe dönmüştü.
"Gerisini ben yaparım yorulduysan," dediğinde Innie kafa salladı. "Bitti bile, olmuş mu?"
Gülümseyerek kafa salladı Lord. "Olmuş sadece taşlarını yerleştirmek kaldı." büyüteçini eline aldı, Minho değerli taşları büyük bir özenle teker teker yerlerine yerleştirdiğinde bileklik hazırdı.
