OLVİDO

Bölüm 1

Arabayı yavaşça çocukluğumun geçtiği evin bahçesine park ettim.Kafamı kaldırıp yıllardır gelmediğim bağ evine baktım.Bahçesindeki çiçekler solmuş , duvarların boyası dökülmüştü.Gözlerim dolu doluyken "Keşke" diye fısıldadım."Keşke böyle olmasaydı anne keşke yere düşünce üstüm yırtıldı diye dövmek yerine yanıma gelip başımı okşasaydın , bardak kırdım diye o bardakla vücudumu çizmek yerine bana bir şey oldu diye endişelenseydin.Ama sana da kızamıyorum biliyor musun psikolojisi iyi değildi yoksa benim annem beni çok severdi diye kendimi avutuyorum." dedim ardından devam edeceğim sırada telefonum çaldı arayan kişi şirketin korumalarından biri olan Ayaz'dı.Telefonu
açtığımda hemen konuşmaya başladı."Efendim Yusuf Elidemir diye biri geldi sizinle görüşmek istiyor.Burada olmadığınızı söyledik fakat kendisi içeri girmek konusunda ısrarcı.Ne yapalım?" diye sorunca sıkıntılı bir nefes verdim.Bu adam babamın yakın arkadaşıydı ve uzun zamandır ortalıkta yoktu.Benimle konuşmak istediğine göre önemli bir şey vardı."Ayaz , Yusuf Beye onunla yarın konuşacağımı söyle." deyip cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım.Eve son kez bakıp arabayı bahçeden çıkardım ve ana yola çıktım.

Yaklaşık yarım saat önce eve gelmiştim.Gök Su çok ısrar ettiği için oturmuş film izliyorduk.Bir yandan da Yusuf Bey'in benimle ne konuşacağını düşünüyordum aniden kaybolup aniden ortaya çıkması garipti ama merak etmiyordum sadece düşünüyordum.Yeni kitap aldığımda kitabın sonunu , yeni bir film izlediğimde filmin sonunu merak etmiyordum ben merak duygumu , hevesimi , o kara geçmişimi , çocukluğumda gömüştüm.Gök Su'nun beni dürtmesiyle düşüncelerimden sıyrılıp ona döndüm."Ne oldu iki saattir sana sesleniyorum duymuyorsun ne düşünüyordun öyle kara kara?" "Yok bir şey dalmışım sadece" dediğimde bana inanmadığı halde "Peki" diye mırıldandı."Film bitti buraları yarın sabah gelecek görevliler temizler bizde yatalım mı?" diye sorduğunda benimle uyumak istediğini anladım.Benimle uyumak istediği zamanlar böyle konuşurdu ona her ne kadar direkt söyle desem de yine beni dinlemez lafı dolandırırdı."Hadi gel yatalım ama birlikte." dediğimde kendisine yeni oyuncak alınmış küçük çocuk gibi sevindi."Hadi o zaman" diyerek elimi tuttu ve beni odaya çekiştirmeye başladı.Odaya girince yatağa girdim.O da banyoya gitti 2 dakika sonra yanıma geldi.Yatağa girdikten sonra bana sarıldığında gülümsemeden edemedim.Belki aramızda kan bağı yoktu ama o benim kardeşimdi.Ve ben kardeşime zarar vermeye çalışanı yaşatmazdım.

(...)

"Dalya" , "Pışştt Dalya uyan" diyen Gök Su'nun sesini duyuyordum."Beş dakika daha" dediğimde sabır dilercesine "Dalya" dedi ardından "Dalya" diye bağırınca bir anda kendimi ayakta hazır olda dururken buldum.Gök Su da bu halime bakarak katıla katıla gülmeye başladı."Gülme" "Bak gülme" dediğim halde hâlâ gülüyordu.Bir anda yastığı alıp yüzüne atınca neye uğradığını şaşırdı.Ardından bir yere düşen yastığa bir de kahkahalarla gülen bana baktı."Sen şimdi görürsün" diyerek ayağa kalktığında ben kapının yanına varmıştım bile.Bana attığı yastık kapıya çarpıp düşünce "Yaaa" diye cırladı.Gök Su'ya güle güle odama geldim.Odaya gelince hâlâ gülüyordum.Ta ki yatağımın üstündeki mektubu görene kadar.Bu buraya nereden nasıl gelmişti bilmiyordum üzerinde "Kara geçmişin senin peşini bırakmayacak" yazısıyla karşılaştım. Neydi bu böyle şaşırmıştım.Ben kendime yeni bir hayat kurmaya çalışırken neden bunlar oluyordu ki. Hemen mektubu elime alıp içini okumaya başladım "Dalya Aktaş aileni ne kadar tanıyorsun?" yazıyordu.Bu bir tür şaka mıydı? Çünkü bunun başka bir açıklaması olamazdı.Mektubu elime alıp Gök Su'nun odasına girdim.Banyodan su sesleri geliyordu.Muhtemelen duş alıyordu.Yatağın üstüne oturup beklemeye başladım.Yaklaşık 5 dakika sonra Gök Su bornozuyla banyodan çıktı.Beni böyle görünce bir şeyler döndüğünü fark etmişti."Ne oldu?" diyerek hızla yanıma geldiğinde ona mektubu uzattım.Okuduktan sonra kaşlarını çatarak mektubu gösterdi."Az önce odandan çıktıktan sonra odama gittim yatağın üstünde bu mektubu gördüm.Sonra zaten buraya geldim." diyerek olayı kısaca anlattım.

Peki ya bu mektubu gönderen kimdi?
Bundan sonra bizi neler bekliyordu?

İlk bölüm olduğu için kısa yazdım.
Hikayemi nasıl buldunuz?
Sizce mektubu gönderen kimdi?

İleri ki bölümlerde görüşmek üzere...