1. bölüm

20 5 2
                                    

Hayat hiç beklenmedik sürprizlerle gelir insana. Kimisi değişir, kimisi yıkılır, kimisi ise müjde getirir ardından. Ama sonunda hep bir tecrübe vardır..

                              🌊

Gözlerimi zorlukla açtım.
Ne ara sabah oldu?
Her taraf dağılmış, perdeler sonuna kadar açık, yerlerde bira şişeleri, televizyonda saçma salak bir program.
Karşı koltukta ise mal gibi yatan Soner.

Yanımdaki yastığı aldığım gibi Soner'in kafasına fırlattım. Bi an ürkerek gözlerini açtı, beni görünce durdu ve ellerini gözlerine götürerek ovaladi.
"Ne napıyosun amına koyayım ya! İnsan böyle mi uyandırılır!" Sinirlendiği belliydi, ama ben daha ofkeliydim üstelik saat öğlen 2' ye geliyordu.
"Kalk amına koyayım saat kaç olmuş senin yüzünden geç kalıcam!" Dediklerimi takmıyordu.
Onu zorla kaldırdım, dün gece ne olduğu hakkında az çok hafızamda birşeyler vardı..

"Berkayy!" Diye bir anda koltuktan kalktı Soner. Ellerini kumral saçlarında gezdirdi ve karşıma geçti.
"Kızları çağıralım mi lan?" diye bir teklif sundu. Aslında fena fikir değil ama yarın dedemle babannemin maaşını çekmek için erken kalkmam lazımdı saat 3 de bankaya yetişmem gerekiyordur ve daha sonra faturaları ödemeye gidicektim.
"Hayır oğlum ne kızı otur oturduğun yerde!" azarlamıştım resmen.
Soner kızlara düşkündür, aslında ben de biraz öyleyim. Ama en azından Soner kadar değil.
Erdem ve Atahan vardır bir de, Atahan'ın da bizden farkı yoktur fakat Erdem hep düzgün, olgun ve böyle şeyleri sevmez.
"Ya oğlum çağıralım abi! Birşey olmaz ya iki tane kız gelcek alt tarafı, hem burda yemek programı izlemekten iyidir, kafayı yedik iyicene!"
Evet yanlış duymadınız yemek programı izliyorduk.
"Of ne halt yiyosan ye be!" Diyerek dandik televizyonumuzun dandik kumandasını aldım ve kanal değiştirdim.
...
"Kızlarr şarkı değiştirmek ister misinizz" diye avazı çıkana kadar bağırdı şerefsiz.
Biri sarışın biri kumral iki tane kız çağırmış-guzel olsa gam yemicem-
sonra kendi evi gibi ağırladı onları.
Geçen zaman şartında biraları tokuşturduk ve içmeye başladık.
Sanırım biraz fazla kaçırmış olabilirdim..
Kızlar gecenin sonunda gittiğinde biz de koltukta sızmıştık işte.

"Soner bak buralar tertemiz olcak oğlum. Geldiğimde bir toz dahi görmemiş olucam ona göre!" dün kızları çağırmasının bedeli olarak evi ona temizlettiriyordum ve açıkçası bu zevk veriyordu.

"Tamam abi ya ne uzattın temizleyeceğim işte Allah Allah"
Ben arkamı dönüp giderken bağırdı bana, evden çıkmadan önce aynada kendime baktım, kahverengi ve hafif uzamış saçlarımı ellerimle dağıttım.
Koyu kahve çekik gozlerimin altı ise biraz çökmüştü.

Uzun boylu olduğum için aynanın boyunda olmam biraz sorun oluyordu bu yüzden bunun yerini değiştirmeliydim.
Siyah kabanımı ve atkımı takıp evden çıktım.

Evim deniz kenarlarından bir yerdeydi. Ask 101 Sinan'ın evi resmen.
Hava bu gün hafif kapalı ve güzeldi ve benim en sevdiğim hava şartıydı.
Bu gün kalabalıktı da anlaşılan, otobüsle kalabalık ve uzun yol çekmek yerine vapurla karşıya geçmeye karar verdim.

İzmir'in vapurla gezmesi bir başkadır.
Vapur iskelesine geldiğimde kartımı okutturup içeri girdim ve vapura karşı yürümeye başladım. Etrafta fazla insan vardı. Aslında kalabalık ortamları severim fakat bu görüntü hoşuma gitmemişti.
Bı an birisi çarptı bana yanımdan hızla geçti.
"Hop! Yavaş olsana ya ne bu acele kaçmıyor vapur!" Diye arkasından söyledim.
1.55 boylarında trençkotlu ve kulaklık takmış bir kızın tekiydi. Büyük ihtimalle de kulaklığı olduğu için beni duymamıştı bile.

PerestişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin