"Nasıl hissediyorsun?"
San arkadaşının yönelttiği soruyla başını duvara yasladı. Yatağın üstünde yan yana oturmuş, sırtlarını duvara yaslamışlardı. Sokak lambasının ışığı çok hafif kaldıkları odaya vuruyor, ortama güzel bir hava katıyordu.
"Nasıl hissettiğimi bilmiyorum Yeonjun, bir anda söyleyiverdi şok oldum."
"Sen de haklısın. Ama nasıl anlamadın ki o olduğunu bence çok belli oluyordu."
San gözlerini pencereye dikti. Telefonu kapatalı yarım saat olmuştu ama San'ın içi hala kıpır kıpırdı.
"Beni kafeye çağırmıştı. İstediğin zaman uğra ben hissedip orada olurum demişti. O amaçla yapmadığına eminim ama salak yerine mi koyuldum ben şimdi?"
San'ın gülerek söylendiği şeye Yeonjun da güldü.
"Salak yerine koymuş demeyelim de senin hiçbir şeyi fark etmeyişini kullanmış diyelim. Krizi fırsata çevirmiş bir nevi."
San gülümsedi. Nasıl anlamamıştı ki? Nasıl bu kadar kör olabilirdi etrafında dönüp biten olaylara karşı?
"Wooyoung'un çıkmasını beklemiyordun resmen ihtimal bile vermemiştin ve o çıktı. Ne düşünüyorsun?"
Arkadaşı bunu defalarca kez yüzüne vuracaktı biliyordu. Elleriyle oynamaya başladı.
"Dış görünüşü hiçbir zaman umrumda olmadı. Merak ediyordum tamam ama kim merak etmez ki konuştuğu kişiyi? Dış görünüşü nasıl olursa olsun olumsuz bir etki bırakmayacağını ona da söyledim. Wooyoung tatlı biri. Çalıştığı kafede çok zaman geçiriyorum hep aynı ortamdaydık, bu yüzden utanıyorum şu an. Çünkü ona hiç dikkat etmedim, eve dönerken onunla döndüm mesela ama arkadaşça yaklaştım ona çünkü bilmiyorum hiç o gözle bakmadım ki. Zaten kendisi de benimle hiç o anlamda iletişime girmedi, girse zaten anonim şekilde yazmazdı. Ama şimdi düşününce bu kadar zaman kelimeleriyle beni etkileyen oymuş, çok tuhaf."
Yeonjun arkadaşının kafasının karışık olduğunu anlayabiliyordu. Bu kadar uzun konuşmasına şaşırmıştı. Dışarıdan bakınca çok dalgın duruyordu.
"Bu senin suçun değil San, Wooyoung'un hiç değil. Her insan aynı olamaz. Ona bakarsan Soobin de uzun zamandır benden hoşlanıyormuş ama ben de bilmiyordum. Ailenle birlikte yaşamıyorsun aklın onlarda kalıyor, hem kendi okulunla ilgileniyorsun hem de başkalarına ders veriyorsun. Kendini suçlama dalgın olman çok normal aslında."
"Hep bana bugün de sıkı çalıştın diye mesaj atardı. Bunun hiç üstünde durmamıştım. İnanamıyorum kendime."
Yeonjun onun şapşallığına gülerken San onu itip gülmemesini söylüyordu.
İkisi de tekrar yatağa uzandıklarında tavanı izlemeye başladılar. Artık gram uykuları yoktu ama sabah geç kalkmak istemiyorlardı. Buradayken erken kalkmayı seviyordu San. Ayrıca uyku düzenini de bozmamış oluyordu. Aklında dönmeye devam eden düşüncelerle gözlerini kapadı. Bundan sonraki günleri iple çekiyordu.
**********
wooflyo: günaydın san
dün akşam fazla konuşamadık
arayarak çok yardımcı
oldun tekrardan teşekkür ederimçok naziksin :(
sanchoi99: hey günaydınn
rica ederim lafı olmaz
kahvaltı yaptın mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my wonderwall || woosan
Conto"ben duygularımı nasıl anlatacağımı bilemedim san, o yüzden böyle bir şey yaptım."