4. Bölüm: Sensedim

4 2 0
                                    

Kuş kelebeğine olan aşkının artık bitmesini istiyormuş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kuş kelebeğine olan aşkının artık bitmesini istiyormuş. Yüreğini kaplayan dikenli güllerin solmasını istiyormuş. Dikenlerin açtığı yaraların kapanmasını ve her ne olursa olsun kelebeği unutmak istiyormuş.

Derin bir iç çekmiş beyaz kuş. Geçen beş yılda unutamadığı kelebeği şimdi nasıl unutacakmış? Gözden ırak olan gönüldende ırak olur derler.

Kuş bu sözün doğru olmadığını anlamış. Baktığı her yerde onu gördüğünde, içindeki en ufak çarpıntının adına onun adını verdiğinde anlamış. Nefes alma sebebinin kelebek olduğunu hissettiğinde anlamış.

Ne zaman ne de yokluk değiştirebilmiş bu gerçeği. Kelebek kuşun kalbindeki derin yaraydı. Kuş ise kelebeğin ölüm sebebi...

Kuş kelebeğinin yansımasıyla baş başaydı. Kelebek ise kuşun kanadından düşen bir beyaz tüyle...

Kuşun doğum günü gelip çatmış. Kelebeğinden ayrı geçirdiği kim bilir kaçıncı doğum günüydü bu. Kelebek ise bir kozaya esir kaç bahar görmemişti kuşunu.

Bu kez görecekti. Kuşun yuvasının önüne konmuş kelebek. Beklemiş, beklemiş ve beklemiş. Esen rüzgar kanatlarını kırmaya niyetli olsada kuşu görmeden gitmeyecekmiş.

Beyaz kelebek kuşu görmüş. Gözünden akan yaşlarla onunla son bir kez konuşmak istediğini söylemiş. Kuş bunca yıl içinde kopan fırtınanın sebebinin karşısına çıkmış.

Kuş kelebeğin gözlerine baktığında söylediği sözlerle bir kez daha öldürmüş sevdiğini. Yüreklerdeki kelebek mezarlıklarında koparılmış kelebek kanatları varmış artık. Bembeyaz koparılmış kelebek kanatları...

_______

"Anahtar arabada. Bin ve git!"

Bana bunu söylediğinde sahip olduğu her şeyi benim için feda edeceğini nereden bilebilirdim ki? Merih benim için özgürlüğünden, isminden, hayatından ve en kötüsü de kendinden vazgeçmişti.

Bazı gerçekleri kabul etmek can yakar. Babamın annemi öldürdüğünü öğrendiğimde bile bu kadar canım yanmamıştı. Ölesiye nefret ettiğim adamdan bir farkım kalmamıştı. Gözlerimi boşluktan minik denizime çevirdim.

Ege heyecanla masanın üzerindeki kağıtlarını ve birkaç boya kalemini çantasına tıkıştırmakla meşguldü. Karahindiba teyzenin evine gitmeye bayılıyordu. Orada eski antika ahşap oyuncaklarla oynuyordu.

Karahindiba teyzenin ona yaptığı lezzetli kurabiyelerden yiyordu. Onu sahip olamadığı anneannesi olarak görüyordu. Sıkıntılı bir nefes verdim. Daha sonra Ege resim yapmak için kağıtlarını bir araya toplarken ben de Merih'i aramak için yukarıya çıktım.

Arama geçmişimden onun beni en son aradığı numarayı tuşladım. Telefon daha ilk çalışta açılmıştı. "Lu," diye fısıldadı. Yutkundum. Öğrendiğim gerçeklerden sonra ona söylediklerime rağmen bana olan şefkatini ses tonundan bile anlayabiliyordum.

Kelebek Mezarlığı (Seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin