3. Bölüm

143 4 2
                                    

Özet;
"Hayır gidemezsin. Biraz misafirimiz olacaksın. Sevgilisi değilsen biz de onu arkadaşı ile tehdit ederiz."

Bu rahat tavrı sinirimi bozmuştu.
İnsan kaçırmak bu kadar kolay mıydı?
Bunun sonunu hiç düşünmemiş miydi?
Ben tutamıyorum kendimi...

"Kabul etmiyorum. Hayırdır ya? Sabahtan beri burda ter döküyorum, size kendimi açıklamaya çalışıyorum ve bu bi işe yaramıyor öyle mi?
Bırakın beni gidicem kardeşlerim var evde tek başlarınalar.
Bağırmam ile gözlerim de ki yaşlarımı tutamadığımı farketmiştim.

İlk burda kaybetmiştim. Tutamamıştım kendimi. O kadar güçsüz hissediyordum ki şu an.
Yer yarılsa da içine girsem...
Yada bunları gömsem...
...

"Ooo... kardeşlerinde mi var? O zaman bu durumda seni de kardeşlerin ile tehdit etmiş oluruz."

Gerizekalı Eflin! Niye kardeşlerinin olduğunu söyledin. Allah kahretsin!

"Ya senin tehdit etmekten başka tutanagın yok mu hayvan herif!"

Bağırmıştım. Hatta öyle bi bağırmıştım ki sonlara doğru sesimin kısıldıgını bile farketmiştim.

"O sesini kıs..." tıslayarak söylediği şeyler ağlamamı daha da arttırmıştı.

Ama hayır. Pes etmeyecektim. Gitmem lazım burdan. Göz yaşlarımı elimin tersiyle sildikten sonra yüzüme yapışan saçlarımı da bir çırpıda arkaya attım. Hızlı adımlarla yanından geçtim.
Kapıya doğru ilerledim ve hızla odadan çıktım.

Aşağı kata indiğim de çalışanların bütün dikkatleri üstümdeydi. Hepsi bi bana bi yanlarındakilere bakıyorlardı.

"Kaçıyor musun yoksa küçük hanım."

"Küçük hanım anandır."

Kendimi tutamayarak söylediğim kelimeyi duymamış olacaktı ki hiç bir şey dememişti.

En sonunda dış kapıya geldiğim de kapı açılmıyordu.
Yanıma geldi ve kilidi açtı.
Suratına ifadesiz bakışlarımı yolladığım da alay geçermişçesine konuştu.

"Ne var? Kaçmıyor musun?"

Ona göz çevirip dış kapıyı açtım ve hızlıca yürümeye başladım. O ise arkamdan geliyordu.
Arkamı dönmeden ona hitaben bağırmıştım. Artık ağlamıyordum, sadece sinirliydim.

"Arkamdan gelme!"

Tekrardan alay dolu sesini duymuştum.

"Niye? Annem her zaman misafiri kapıya kadar uğurlayın derdi."

Bu rahat tavrı nerden geliyordu.
Onu polise söylememden hiç mi korkmuyordu. Bu da ayrı bi değişik, çözemedim.

Karşımda ki korumalara baktığım da hepsinin benim iki katım olduğunu farkettim. Bi de özellikle diğer adamlara nazaran daha koskocaman adamlar seçmiş kapıya. Biraz da olsa beyni var, galiba...

"Çekil be sende önümden!"

Korumalardan biri arkama biri ise yere bakıyordu. Yani...bana bakıyordu.
Bende arkamı döndüğüm de Cesur mudur nedir her ne zıkkımsa onu görmüştüm.

Suçlu Where stories live. Discover now