Angry Cat

9

Hii yine ben ve yine bir bölümm

Neler yapacağım bilmiyorum ama biraz ortalığı karıştırmak istiyorum?

Sövmeyin pls

Hadi başlayalımm

Jungkook'tan

Tae gerçekten delirtiyor beni! Sabahtan beri havuza gidemeyeceğini anlatmaya çalışıyordum ama dinlememekte ısrarcıydı, zaten burnu akıyordu birde havuz mu?

"Mrhh kötü Koca Koo! İzin vermez mi?"

"Vermem, hastasın zaten"

Kuyruğuyla yüzümü okşayarak kucağıma tırmandığında hiç oralı olmadım, böyle yaparsa ve izin verirsem daha çok hasta olacaktı.

"Lüften Koca Koo~"

"Hayır"

"Mrhh~"

Dudaklarımı yalayarak kuyruğuyla yüzümü okşamaya başladığında ciddi tavrımı bozmamaya çalışıyor aynı zamanda gülmeme savaşı veriyordum içten içe.

"Sahip Koo büyük küvete girmek istiyorum mrrhh lütfen~"

"Burnun akmıyor mu?"

"Akıyor"

"Evet akıyor Taehyung o yüzden giremezsin"

"Miyavv! Sahip Koo anlamaz, istiyorum!"

"Hayır dedim havalar soğudu giremezsin"

Gözleri hemen akmaya başladı, siktir ama ağlarsa nasıl dayanacağım?

"Efendim bay Cruise sizinle görüşmek istiyor"

Taeyi kucağıma alarak ayağa kalktım, umarım uslu durursun ufaklığım.

"Tamam Lina çalışma odasına kadar eşlik etsin"

"Mrhh istemem Yabancı!"

"Gidecek hemen"

"Banane!"

Biliyordum neden huysuz olduğunu, yaklaşık 15 gündür küçük kaçamaklar ilerisine geçmemiştik ondandı bu sinirli tavrı. Kızgınlığı yaklaşmıştı üstüne, çifte siniri vardı resmen mesela kollarım hep çiziklerle doluydu ama pişman değildim?
Odaya götürüp oturtarak gözlerine baktığımda kucağıma tırmanmaya çalıştı tıslayarak.

"Tae şimdi misafirle görüşeceğim ve sen uslu-"

"Sıcak istiyorum mrhh!"

"Alacağım kucağıma ama uslu durursan tamam mı?"

"Mrhh sular geldi!"

Terlediği için diyordu bunu, gülerek saçlarına öpücük bıraktım.

"Şimdi uslu dur ve küçük ekranla oyna al bakalım"

"Tamam ama sıcak sonra tamam mı Koca Koo?"

"Tamam güzel ufaklığım"

Telefonla ilgilenmeye başladığında aşağıya inip çalışma odasına girdim.

"Cruise neye borçluyum çat kapı gelmeni?"

"Bilmem göreyim seni dedim, konuşmamız gereken şeylerde var"

"Otursana"

Kadehlere şarap döküp uzattığımda bir yudum alarak güldü.

"Bakıyorum da kolların çizik?"

"Yaramaz bir bebeğim var diyebilirim, neymiş bu konuşmamız gereken şey?"

"Fazla kirli işlere girmediğini biliyorum ama bir iş var, yaklaşık 10 bin silah lazım"